Güney Kıbrıs’ta iki gün önce 2 Coronavirüs vakası tespit edildi…
Ama 40’tan fazla insan da bir haftadan beri karantinada tutuluyor…
Aralarında Rum Enerji Bakanı Lakkotripis de var…
Rum Yönetimi bu durum karşısında hastanelerde ve okullarda bazı tedbirler aldı…
Okulların sadece bir kısmını tatil etti…
Sınır kapılarında etkili önlemler aldı…
İki haftadan beri Metehan kapısından geçiş yaparken herkesin tek tek ateşini ölçüyorlar…
Bizimkiler ise defalarca yazıldığı ve uyarıldığı halde benzeri uygulamayı düne kadar başlatmadı…
Ne var ki; Gazimağusa’da tatil yapan bir Alman kadında ilk Coronavirüs ortaya çıkması üzerine inanılmaz bir panik havası yaratıldı…
Hükümet tüm okulları tatil etti…
Okullar tatil olunca kamuda çalışan anneler ve babalar da izne çıktı…
İzne çıkan analar ve babalar ‘savaş günlerinde olduğu gibi’ marketlere akın etti…
Çok sayıda marketin tuvalet kağıdı stokları kısa sürede eridi…
Süt, ekmek, pirinç, peynir reyonları boşaldı…
Olacak şey değil
Biri de çıkıp bu insanlara “durum bakalım Çin’de veya İtalya’da değilsiniz” demedi…
“Ey millet savaşa girmiyoruz, panik yapmayın” diyen de olmadı…
Tam tersi spekülatif haberler arttıkça insanlar daha da panikleyip, daha çok alış-verişe yöneldi…
İhtiyacı var, yok; markette olanı biteni toplamaya başladı…
Trajikomik bir durum…
Bu arada yüzlerce ‘virüs uzmanı’ sosyal medyada kalem oynattı…
Tüm sınır kapılarının, otellerin, okulların kapatılması istendi…
Ama; tüm kapıların kapanması ve bu ülkede iki önemli sektör olan ‘turizm ve eğitimin’ yara alması halinde, ülkenin ekonomik açıdan ne hallere düşeceğini irdeleyen olmadı…
Ne garip bir durum değil mi?..
Evet, dün cepte para vardı ve marketleri boşaltma operasyonunu başarıyla tamamlamış olduk…
Bu ay değilse, gelecek ay sonunda ne olacağını hesaplayan var mı?..
Öyle görülüyor ki; yoktur…
Ekonomik çarkı tamamen durdurmak suretiyle ‘hükümetçilik’ veya ‘devletçilik’ yapılabileceğini düşünenler varsa hayal âleminde yüzüyordur…
Ne gökten para yağacak…
Ne de anadan milyarlar gelecek…
‘Tık’ demeye az kaldı…
