banner564

Rahat uyu diyeceğim ama

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı, 27 Ocak 1924’te Baf’ta hayata açtığı gözlerini açan ve 13 Ocak 2012’de 88’inci yaş gününe günler kala kapatan Rauf Raif Denktaş’ın ölümünün 9. yıl dönümü.
Aradan koskoca 9 yıl geçti ve hala daha biz bir adım yol alamadık bu ülkede. Onun eserlerinin üzerine bir eser inşa edemedik. Bir eser inşa edemediğimiz gibi bu toplum için canını dişe takan, bizi bir toplumdan çıkarıp devlet olma lüksünü bahşeden Denktaş’a bir anıt mezar bile yapamadık.
İş bilmez değiliz ama iş yapmaya da çok gönüllü değiliz. Adamcılık, kayırmacılık, torpil kanımızın ana DNA’sını oluşturuyor ama bundan rahatsızmışız gibi dursak ta aksi ile yaşayamayacağımızı da çok iyi biliyoruz aslında.
Canları uğurlarına bir devlet bırakanlara biz bugün bir meclis başkanı bile seçemediğimizi nasıl anlatacağız?  Farklı düşünseler de Erenköy’de sırt sırta mücadele edenlere biz böylesine zor bir dönemde ülkeyi birlikte yönetemiyoruz nasıl diyeceğiz mesela.
Beğenmiyoruz, hor görüyoruz, adı ile dalga geçiyoruz ama iyisini yapmak, aksayan yerlerini değiştirmek içinde hiçbir çaba göstermiyoruz.
Tembel falan değiliz haşa ama üretmekten de bir haberiz. Dünyanın en tembel meclisine sahibiz. Ve o tembel meclis yüzünden bugün bir ayını daha tamamlamış hükümet erken seçime gitme kararı aldı bu ülkede.
Bugün ambargo var diye dert yanarken elimizde son model cep telefonları ile bir kafede unutuyoruz yıllar önce sandallar ile Ada’ya silah çıkartmaya çalışanları. 
O dönem miydi ambargolar yoksa bugün mü? Bugün 12 ay askerlik yapmak ki bunun hafta sonu evde, hafta içi bir gece dışarda bize çok gelirken, evden işe işten de yıllarca nöbete gidenlerin hakkını nasıl ödeyeceğiz?
Neyse uzatmayalım konuyu, bozmayalım ülkeyi yönetenlerin moralini. Elbet bu da geçer bir seçim biter diğer seçim başlar nasılsa. 
Ama senin rahat uyumadığını biliyorum Denktaş Baba. Mekanın cennet olsun. Kurduğun bu devleti yaşatmaya yemin vermiş hala insanlar var aramızda. Onlar olduğun sürece sen rahat uyu Denktaş Baba….
 
Ne değişecek?
Dün herkesin ağzında iki soru vardı? Birincisi seçim tarihi ne zaman olur? İkinci soru ise seçimden sonra ne değişecek? sorusuydu.
Tarih konusu üç aşağı beş yukarı belli olmaya başladı gibi, kuvvetle muhtemelen Nisan ortası gibi sandık başına gitmiş olacağız. Ama esas soru bu değil bence. Esas soru ikinci soru. Ne değişecek Nisan ortasında yapılacak bir seçimden sonra?
Bence bu yapı ile bu sistem ile çokta bir şeyin değişeceğine inanmak büyük saflık olur her halde. Netice de UBP bir iki aşağı CTP bir iki yukarı. Tek başına bir hükümet çıkar mı Nisan ortasında?
Çıkmaz. Yine koalisyon yine kaostan başka bir şey olmaz. İkili üçlü dörtlü derken belki de Nisan’dan sonra beşli koalisyon hükümetlerini konuşuyor olacağız.
Son seçimleri analiz etmeden, seçim sistemini değişmeden gidilecek bir erken genel seçimde kaos sandığımızdan da büyük olacak mesela. 
 
Hocanın tespiti
Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın Yayın Bölüm Başkanı Yardımcı Doç. Dr. Muharrem Özdemir ile dün telefonda uzun uzadıya konuştuk memleketin içinde olduğu koşulları. Sonra Hoca’nın dün paylaştığı şu tespiti sizlerle paylaşmaya karar verdim. 
KKTC Siyaseti Ve Sorunlara Çözüm Önerisi!
Son dönemde yaşananlara iletişim boyutuyla bakıldığında söylenecek çok şey var ama işin özü; Sorunlara çözüm bekleyen Halkın gözüyle; 
- “Her kesimde söylem var. Eylem yok!”
Siyasette son dönemde yaşanan çekişmelere felsefik bakış açısıyla;
- Thomas Hobbes; “insan insanın kurdudur!” (homo homini lupus)! ve ‘“Herkesin Herkesle Savaşı!” (bellum omnium contra omnes)
Tecrübeli siyasetçi bakış açısıyla KKTC siyasetine çözüm önerisi; 
Süleyman Demirel; “Meseleleri Mesele Etmezseniz Ortada Mesele Kalmaz!”
Tamda bu durumdayız. Sonu hayrola!

MESAJLAR:
Züleyha KARAMAN: Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın hastanedeki son günlerini ve “Söyleyin onlara, burası bağımsız bir cumhuriyettir!” sözünün hikâyesini, “Bir Liderin Son Sözleri” isimli kitapta derlemişsiniz. Merakla bekliyoruz eserinizi. 

Çelebi ILIK: Bakanlığın yol haritasını oluşturacak bir çalışmayı gününüzü ve gecenizi bire katarak hazırlamışsınız. Ama gördüğünüz gibi burası KKTC, ne bir yılı bir günü bile hesaplayamazsınız? 

Olcay KIRAÇ: Yani sizin lise sınıfınızdaki arkadaşlardan hiç mi biri normal bir yaşam sürmedi bu hayatta. Sanki de hepsi de seçmece mübarek. Ünlüler sınıfı gibi. 

Zeki ZİYA: ÖYBY Partisinin kuruluş çalışmaları için biraz geç kalmadınız mı? Neyse bu seçim olmasa bile gelecek seçim mutlaka listeleri YSK’ya vereceğinizi tahmin ediyoruz. Hayırlara vesile olsun şimdiden. 

Hasan KÜÇÜK: Son günlerde bazı sivil toplum örgütlerinin başkanlarına ziyaretler başlatmışsınız. Bu bağlamda Nisan ayında yapılacak seçimler içinde toplumun nabzını tutuyormuşsunuz. 

Ahmet ERBAŞ: Daha siz teşekkür turunu bitiremeden memleket bir kez daha sandık başına gidecek gibi duruyor. Bu seferde bir baştan öbür başa memleketi dolaşacak mısınız peki? 

Gürcan ERDOĞAN: Dün Türkiye’den çok önemli bir ekibi ülkede ağırlamışsınız ve özellikle Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi konusunda bazı önemli temaslarınız olmuş. 

Mustafa BAYBORA: Yıllar sonra tekrar yeniden üniversiteye yazılıp yüksek lisans yapmaya başlamışsınız. Eh yıllar sonra yeniden okula döndüğünüze göre yüksek lisanstan sonra doktoraya devam edersiniz her halde. 

Halil TALAYKURT: Geçen gün hayli kalabalık bir heyet ile Başbakan Ersan Saner’i ziyaret etmişsiniz. Bakalım evdeki hesap çarşıya uyacak mı? Hep birlikte göreceğiz. 

Orhan TOLUN: Dün Lefkoşa’da bir dostunuzda enginar dolması yememişsiniz. Valla her şey bir yana eğer gerçekten hakkı verilerek yapılmış bir tencere enginar dolması öbür tarafa. Bayılırız bizde. 

Muharrem ÖZDEMİR: Özellikle Demirel’in söylediği “Meseleleri Mesele Etmezseniz Ortada Mesele Kalmaz!” sözü bizim içinde bulunduğumuz durumu çok net anlatıyor. 

Emre HACI: Bakan değişince sizin oraları da eski haline geldi diyorlar. Neyse bir ara bir nefes almanız için gelip sizi alacağız mekanınızdan. 

Aytaç ÇALUDA: Geçen gece ufak bir rahatsızlık geçirince anjiyo olmak zorunda kalmışsınız. Çok geçmiş olsun diyoruz ve acil şifalar diliyoruz. 

Teberrüken ULUÇAY: Anlaşılan sizin koltuk şimdilik baki kalacak gibi. Zira Nisan’da bir seçim olacaksa birkaç aylığına yeni bir başkana ihtiyaç olmamalı.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Koşmaca bir efsanenin anıt mezarını yapmaktan aciz kaldınız saygilar

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Koskoca olacakti

banner471

banner473