banner564

Rauf Denktaş Üniversitesi

Bakanlar Kurulu dünkü toplantısında Serdar Denktaş'ın oğlunun şirketine verilen 200 dönümlük arazinin geri alınması ve burada devlet tarafından Rauf Denktaş Üniversitesi yapılmasına karar verdi.
Ve böylece iki partinin arasının açılmasına yol açan ve toplumda da büyük tepkiler çeken babadan-oğula arazi devri işlemi de geçersiz olmuş oldu.
Öncelikle iki konuda saptama yapmak gerekiyor;
BİRİNCİSİ: Bu toplumda hiçbir kimse Rauf Denktaş adına bir üniversite yapılmasına karşı değildi. Dünyanın tanıdığı tek lider olan Rauf Denktaş’ın adının yaşatılması son derece önemliydi. Alınan bu kararla ilelebet yaşayacak Rauf Denktaş.
İKİNCİSİ: Denktaş ailesi de böylece bu olayla farklı bir şekilde anılmaktan kurtulmuş olacak. Babadan oğula devlet arazinin devri Serdar Denktaş’ın dediği gibi yasal olsa da etik değildi. 
Sonuçta DAÜ’den sonra yeni bir Vakıf Devlet Üniversite daha oluyor. DAÜ’yü yönettiğimiz gibi umarım RDÜ’yü de yönetmeyiz. 

Düzenin parçası 
CTP Milletvekili Doğuş Derya dün meclisin kürsüsünden şunları söyledi; “1974'ten sonra, akraba kayırmacılığı hakimiyetinde bir düzen kuruldu."
Kesinlikle aynı fikirdeyim Doğuş Hanımla. Zira bu düzende kişiler ve partiler değişse de sistem hiç değişmedi. Bir kuruma atanırken yetkinliğine değil, parti kimliğine bakıldı çoğu zaman.
Mesela bir öğretmen olan Ahmet Derya’yı hava yolu şirketinin başına getirdiler. Çok geçmeden şirket battı gitti. Tabi o yıllarda sevgili Doğuş herhalde lisede falan idi. Başka şeylerle ilgileniyordu, siyaset falan henüz belki de aklında bile yoktu.
Neyse biz konumuza dönelim, düzenin bir parçası olup düzeni eleştirmek, doğruyu bulmak adına aslında önemli ve sevindirici bir gelişme. 
Kişi kendisinin veya kendi soyundan gelen büyüklerinin hatalarını görmüş ve bunların hata olduğu konusunda bir fikir sahibi olmuş ise bu sevindirici ve olumlu bir gelişmedir. 
Konuşmanın tamamını dinleyemedim sevgili Doğuş’un. Ama bu kadarcık kısmı bile bana Doğuş Derya’nın sistemin içinde sistemi eleştirmesinin iyi bir şey olduğunu hatırlatmaya yetti bile. 

Hastane 
Son dönemde çok fazla sayıda yazı yazdık ve bazen de çok eleştirdik doktorlarımızı. Ama hayat bu işte, elbette ellerine düşecektik. İşin şakası bir yana önceki günü ve geceyi Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde geçirdik. 
Bazı izlenimlerimi müsaade buyurun burada paylaşalım; 
BİRİNCİSİ: Dr. Bülent Dizdarlı’nın performansı beklediğimden de çok iyi. Hasta ve doktor ilişkisini çok iyi kuruyor. Ve hastaneyi laf olsun diye değil gerçekten çok iyi yönetiyor. Başhekim yardımcıları ve diğer bölümlerle ilişkisi de çok ama çok iyi. Her ne kadar tüm doktorlardan kayıt dışı hastalar için 100-200 TL kesmiş olsa da seviliyor hala.
İKİNCİSİ: Günün neredeyse 24 saati temizlik yapan elemanları gördüm. Bu kadar kalabalığa rağmen yerlerde tek çöp yok, güvenlik de hemen her noktada var. 
ÜÇÜNCÜSÜ: Teknolojik aletler var. Ne isterseniz onunla ilgili yeni teknolojinin bir ürünü var. Ve bu aletleri kullanan genç bir kadro var.
DÖRDÜNCÜSÜ: Genç doktorlar var, tecrübeli hemşireler var. Eskiye göre asık suratlı, stresli personel sayısı çok ama çok azalmış. İntihar meyilli odacılar da yok. 
BEŞİNCİSİ: Bir baktım numaramatik önünde numara almaya çalışan eski bir sağlık bakanı. Hemen iki dakika sonra bir baktım milli mücadele derneğinin başkanı da sırada. O ne? Ünü artık Türkiye’nin her yerinde olan son dönem dizilerin aranan jönü Osman Alkaş annesini getirmiş hastaneye. Alkaş da normal vatandaş gibi sırada. Bende sıradayım, o esnada. Bir ilgi bir ilgi anlatamam size. Demek ki herkes bizi okuyor-izliyor.

MESAJLAR
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Arazi konusunda ara formül bularak hem ortalığı yatıştırdınız hem de DP ile kopma noktasına gelen ipleri sağlamlaştırdınız. 
Serdar DENKTAŞ: Devlet üniversitesi olması hem rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanımızın adına hem de ülkeye yakışır. Ara formül bence çok isabetli oldu. 
Kudret ÖZERSAY: Sistemi eleştiren bir parti olarak her halde geçtiğimiz Pazartesi günü meydana çıkan hiçbir üyeniz olası kabinenizde görev almayacak değil mi? Bu konuda bir açıklama hiç fena olmaz. 
Ahmet KAPTAN: Pek muhterem kayınpederiniz Hakk’ın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 
Hüseyin CELAL: Eski bir sağlık bakanı olmanıza karşın normal vatandaş gibi sıraya girip işlem yapmak için sıra numarası aldınız. Acaba kaç sağlık bakanı bunu yapardı? 
Osman ALKAŞ: Dizi çekimlerinin arasında soluğu Kıbrıs’ta anacığınızın yanında almışsınız. Bu arada sağlam kilo vermişsiniz. Her halde bir 30-40 kilo verdiniz son birkaç ayda. 
Betül Dizdarlı HASTAN: Hafta sonu Merit Royal’de düzenlenen defilede siz de bir kıyafet almışsınız. Hayırdır nerede giymeyi düşünüyorsunuz bu özel kıyafeti? 
Hayri ORCAN: Dün küçük bir trafik kazasına karışmışsınız. Çok geçmiş olsun, Allah beterinden saklasın, verilmiş sadakanız varmış. 
Özdemir TOKEL: Son 4 yıldır hiç yurt dışına çıkmamışsınız. Son yaptığınız yurt dışı geziler her halde iyi gelmiştir. Zaten önümüz seçim, isteseniz de bir yere artık kolay kolay çıkamazsınız. 
Kutlu EVREN: Bizim gazetede 14 mührü olan iki basın emekçisi arkadaş var. Hani dün dediniz ya 11 mührü olanları yapıyoruz diye, bizimkiler hala daha vatandaş olmadılar, bilginize. 
Ertan BİRİNCİ: Bu gece bir kez daha Anadolu Otelin kapıları halka açılacak ve Genç TV’nin yeni yaşını kutlayacağız. Nice nice uzun yaşlara dedem. 
Murat GEZİCİ: Merakla beklenen anketi bugün açıklıyorsunuz. Valla en çok biz seviniyoruz açıklayacağınıza. Sanki sonuçları önceden biliyormuşuz gibi herkes bize sorup duruyordu. 
Oğuz KÖSE: Son günlerde Cem Karaca dinlemeye başlamışsınız. Usta yorumcunun hemen her konuya gidecek bir şarkısı vardır. Yeter ki tüm şarkılarını ezberleyin siz. 
Mustafa KAYMAK: Sanayi Odası Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Çok zor bir dönemde çok önemli bir göreve seçildiniz. Ve üyeler şimdi sizden icraat bekliyor. 

GÜNÜN SÖZÜ
 “Her ne kadar alt yapı eksikliklerinin giderilmesi adına çalışmalarımızı sürdürüyor olsak da, sürücü hatalarını göz ardı etmemiz mümkün değildir. Evet, eksikliklerimiz vardır ve biz imkanlarımız ölçüsünde bu eksiklikleri gidermeye çalışıyoruz ancak, sürücülerin alkollü araç kullanmaktan, araç kullanırken cep telefonu ile konuşmaktan, trafik kurallarına uygunsuz araç kullanmaktan kaynaklanan olumsuz, telafisi mümkün olmayan yansımalarını ortadan kaldırmayacaktır.”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst
YORUM EKLE

banner471

banner473