Aynı işi yapan kimseler ya da kuruluşlar arasındaki daha iyiye ulaşma, daha iyi sonuç alma yarışmasına rekabet diyoruz. Ama maalesef bu yarış çoğu zaman adil şartlarda gerçekleşmiyor, hele de ülkemizde.
Alabildiğine bir haksız rekabet var, hem de hayatın tüm alanlarında. Hal böyle olunca ne adalet duygusu ne de aidiyet duygusu yerleşmiyor toplumda. Belki toplum olarak yaşadığımız en büyük sıkıntıların başında bu haksız rekabet ortamı geliyor.
Örneğin Türkiye Cumhuriyeti bin bir güçlüğe rağmen yaşam kaynağı olan suyu KKTC’ye getirdi. Devlet suyun gelmesi ile birlikte artık yeni su kuyusu izni verilmeyeceği gibi arıtma tesislerinin de kurulmasına izin vermiyor.
Hükümet, Türkiye’den gelen suyu 2,3 TL’den belediyelere veriyor. Belediyeler de bu suyu en az iki üç katına vatandaşa satıyor. Burada evinde 10 ton su kullanan ile 100 ton su kullananı düşünen belediye sayısı çok ama çok az.
Örneğin Bafra Turizm Bölgesindeki bir evle orada bulunan oteller aynı paraya su alıyorlar. Bunun neresinde adalet var? Neresinde rekabet var?
Daha önce su arıtma tesisi kuran oteller kendi sularını kendileri üretmeye devam ediyorlar. Belediyelerin sattığı pahalı suyu kullanmıyorlar. Arıtma tesisi olmayan otellere ise yeni yasadan ötürü izin vermiyorlar. Burada da adalet yok, burada da haksız rekabet var?
İşin özü şu sevgili okurlar, rekabetin kaliteyi arttırması gereken ülkemizde rekabet birisinin var olmasına öbürünün ise batmasına neden oluyor. Ve bunun devlet yani hükümet eliyle yapılmış olması da işin çabası.
Komuta atamaları
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı (GKK) görevinde bulunan Tümgeneral Yılmaz Yıldırım, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) Komutanlığına getirildi. KTBK komutanın belli olmasından sonra GKK komutanı da belli oldu. Tümgeneral Yılmaz Yıldırım'ın KTBK Komutanlığına atanmasından sonra boşalan GKK Komutanlığına Tuğgeneral Tevfik Algan atandı.
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ömer Paç ise emekli oldu ve şu günlerde veda ziyaretlerini gerçekleştiriyor. Paç’ın emekli olduktan sonra da Kıbrıs ile bağlantısını koparmasını beklemiyoruz, zira burada olmaktan hayli mutluydu görev süresince. Ancak bir üst kademeye terfi almak yerine emekli edildi. Aslında beklenti Paç’ın Ege Ordu olmak üzere bir başka göreve gitmesiydi.
Tümgeneral Yılmaz Yıldırım’ın KTBK’ye getirilmesi biraz sürpriz oldu. Zira daha bir yılı vardı GKK’de. Bu atama ile birlikte Yıldırım’ın da önünün açıldığı iki yıl sonra ki atamalarda Ege Ordu Komutanlığı olmak üzere bir başka üst kademeye geçeceğine kesin gözü ile bakılıyor.
GKK’ye atanan Tuğgeneral Tevfik Algan ise daha önce KKTC’de görev yapmıştı. Ada’nın huyunu ve suyunu iyi bilen komutanlardan. Bir önceki görevde pek fazla kimseyle tanışmış olmasa da Ada’daki konjonktüre hakim birisi.
Son olarak Türkiye’de YAŞ kararları sonrası üst kademelerde FETÖ operasyonu sonucu ikinci büyük bir dalga yaşandı. Yüzlerce albayın böylece önü açılmış oldu. Tabi ordu içinde bu albayların önlerinin bu kadar açılmış olması da akıllara başka soru işaretleri getiriyor. Bunu da bir başka yazıda yazarız artık.
MESAJLAR
Korgeneral Ömer PAÇ: Emekli olduktan sonra da Ada’da kalıp kalmamak noktasında henüz kararınız netleşmemiş. Valla böyle cenneti nerede bulacaksınız. Hem bunca dostunuz da var. Belki ilerde siyaseti bile denersiniz buralarda.
Tuğgeneral Tevfik ALGAN: Yeniden memlekete hoş geldiniz. Birçoğu bilmez ama geçmişte yine KKTC’de önemli bir görevde bulunmuştunuz. Neyse hayırlı olsun size de.
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Bayram dönüşünde bir iki operasyon yapacağınız konuşuluyor. Anlaşılan bayramı zehir etmemek için şimdilik kimseye bir şey demiyorsunuz.
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Bugünden itibaren kamuda çalışan hekimler mesaiden sonra hasta bakabileceklermiş. Bakalım poliklinikler gündüz olduğu gibi akşam da yoğun olacak mı?
Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Bir yandan kötü giden işler diğer yandan Fener’in durumu. Neyse her inişin bir çıkışı, her çıkışında bir inişi vardır nasılsa.
Zorlu TÖRE: Dün sizde yolların durumundan bahsettiniz. İyi de bu ülkede yollar yüzünden olan kazaların durumu en alt sırada. Hatta sırada bile değil. Eğitim ve diğer konulara ne zaman değineceksiniz?
Ersin TATAR: Yeni yayın dönemi için partinize en muhalif isimleri tek çatı altında toplamayı başardınız. Bakalım bu çıkışın sonu ne olacak, bizde çok merak ediyoruz.
Mehmet ÖZGARDAŞ: Son günlerde sizi ahşap merakı salmış ve meşhur Kıbrıs çeyiz sandıklarını kendiniz yapmaya başlamışsınız. Yakında siparişler gelirse hiç şaşmayacağız.
Eşref VAİZ: Eskiden bakanlık yaptığınız günlerle ilgili öyle bir yazı aldınız ki herkesin kafası karıştı. Şimdi durup dururken bu yazıyı neden paylaştığınız konuşuluyor.
Biray DELİCEIRMAK: Hadi gözünüz aydın, nihayet sizin oğlan dünyaya gözlerini açmış. Allah analı-babalı büyütmeyi nasip etsin.
Celal ÖZBEKOĞLU: Yalova’dan beraberinizde çok özel macunlarla dönmüşsünüz Ada’ya. Şimdi herkes bu özel macunları kimin için getirdiğinizi merak ediyor. Kalırsa bir tutam bizde isteriz.
Kemal ÖZEKMEKÇİ: Başarılı bir mide operasyonu geçirmişsiniz. Artık bundan sonra yediğinize içtiğinize de dikkat ederseniz birkaç aya kalmaz tığ gibi delikanlı olursunuz, geçmiş olsun.
Redif NUREL: Girne Belediye Başkan adaylığı için karar aşamasındaymışsınız. Bu konuda ince eleyip sık dokuyacaksınız anlaşılan. Karar vermek zordur bu konularda.
Kağan MINDIKOĞLU: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Dün kaç pasta üflediğinizin sayısını her halde sizde unuttunuz. Neyse en güzel hediye yine Melek Hanımdan geldi. Nice güzel senelere.
GÜNÜN SÖZÜ:
“Şu anda 380 aktif hekim var. 150 tanesi sadece hastanede çalıştıkları için saat 14.00’ten sonra iş yapamazlar, evlerine gidecekler. Bu ülkenin, bu halkın, bu sağlık sisteminin böyle bir olayda hiç alternatifsiz kalabilme durumu var mıydı? Nalbantoğlu’nda 91 doktor kadroludur. Kardiyolog, anestezi uzmanları, nefrologlar. Bunlar hep devlette çalışıyor, özelde çalışanlar çok az. 14.00’ten sonra iş yapamayacaklar. Acil olarak bir hastanın doktor tarafından bakılması gerekirse müdahale edilemezdi. Döner Sermaye’yi A planı olarak koyduk. Meclis tatile girmeden önce çok yoğun bir çalışmayla bir çözüm ürettik.”
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu
