Kuzey Kıbrıs’ta yıllardan beri vatandaşlık uygulamaları tartışılıyor…
Yapılması gerekenleri KKTC’dekiler yapmayınca konu protokollere taşınıyor…
Aslında bu konuda artık devleti yönetenlerin ciddi bir karar vermesi gerekiyor…
“Hiçbir ülkenin tanımadığı KKTC’nin vereceği vatandaşlıkların önemi yoktur” diyerek bu konuyu hafife alamayız…
Başka bir ülkede herhangi bir suça karışan, hüküm giymiş veya aranmakta olanların başvuruları kesinlikle dikkate alınmamalıdır…
Hatta suç işlemiş kişilerin sınır kapılarından geri çevrilmesi temel koşul olmalıdır…
Ama iyi insanların ‘belirli kurallar’ çerçevesinde ve sınırlı sayıda vatandaş olmalarında sakınca yoktur…
Aracılara veya komisyonculara para yiyerek vatandaşlık dağıtmak ise ağır bir suç olmalıdır…
Kişilere menfaat sağlayarak vatandaşlık dağıtmak yerine; başka ülkelerin uygulamalarına bakarak doğru dürüst kurallar çerçevesinde vatandaşlık verilmesi halinde devletin önemli miktarda gelir sağlaması mümkündür…
Güney Kıbrıs, AB’nin uyarıları sonrasında vatandaşlıklara yılda 700 kişi sınırlaması getirdi…
Her kişiden 5 milyon Euro’luk yatırım isteniyor…
Ayrıca 500 bin Euro’dan ucuz olmayacak bir konut satın alması şart koşuluyor…
Bir konut için de ekstradan 56 bin Euro vergi alıyor…
Sadece bu konut vergisiyle devlete 39 milyon 200 bin Euro tutarında ek bir gelir sağlanıyor…
Fakat en önemlisi 700 konut satışından elde edilecek olan gelirin en az 350 milyon Euro olmasıdır…
Bu uygulama inşaat sektörü ve buna bağlı tüm sektörlerin hayat bulmasını sağlıyor…
Söz konusu miktar KKTC’nin bir yıllık bütçesinin neredeyse yarısına bedeldir…
Bize de gelirler mi?..
Diyeceksiniz ki; Rumlar AB üyesidir ve pasaportları muteberdir…
Doğru bir tespit…
Fakat; AB üyesi olmadan da KKTC gibi güvenlik endişesinin bulunmadığı bir yerde yaşamak isteyen çok sayıda varlıklı insan vardır…
Yıllar önce binlerce İngiliz’in buraya akın ettiğini ve yüz milyonlarca Sterlin akıttığını unutmayalım…
Onların bir kısmını kazıklamasaydık, ilgi daha da artacaktı…
Devlet yönetiminde yer alanların da katkısıyla veya göz yummasıyla İngilizlerin kazıklanması sonrasında ekonomimize çok ağır bir darbe indirmiş olduk…
Böylesi durumlarda ülkenin sadece medyası ve siyaseti değil ekonomik örgütleri de ayağa kalkmalıydı…
Ama olmadı…
Medyanın büyük bir kısmı yolsuzluklara karşı sessiz kaldı…
Siyasiler hiç umursamadı…
Gelinen noktada KKTC’ye ‘yararlı’ olabilecek bir vatandaşlık uygulamasına geçmek şarttır…
Bunu yapmak yerine, rüşvetle pasaport dağıtılması ülkemizin geleceğine vurulmuş en ağır darbe olur…
Ve bunu yapanlar da bugün değilse elbet bir gün bedelini ağır öder…
Kendimizin yarattığı bozuk düzenin bu şekilde sürdürülmesi mümkün değildir…
Güzel günlerin gelmesi dileğiyle iyi haftalar…
Bir zamanlar Ülkemize Sterlin yağdıran ve konut alan İngilizleri bin bir yolsuzlukla paralarını alıp kapı dışarı ettik mağdur olup İngiltere’ye geri dönen İngilizler haklı olarak sessiz kalmayıp Dünyaya KKTC deki mahrumiyetlerini Devletin , medyanın ve hukuk sistemimizin sessiz kalıp hiçbir yardım görmediklerini duyurmuşlardır!
Paralarını alıp kapı dışarı ettiğimiz İngilizler konusundaki sessizliğimiz neticesi bugünkü Ekonomik iflas eşiğinde olmamıza mı şaşıralım!
Bugün Yatırımsızliktan , Parasızlıktan ve onarımsızliktan dökülen Ülkemizde guvendemiyiz acaba !! Yollarımız, Hastahanelerimiz , Çevremiz , Lağım suları ile yoğrulun Denizlerimiz , Ülkemize zehir saçan çağ dışı Teknecik ile mi bu Ülkede güvenmeyiz acaba ! Gerçekçi olalım bu Ülkeyi getirdiğimiz noktada değil İngilizleri ve Yatırımcıyı Ülkeden giden kendi insanımızı bile buraya getirmek maalesef imkansız olmuştur, !! Well Done TRNC !!