banner564

Rusya KKTC’yi tanır mı? 



Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezinin davetlisi olarak dün “Değişen Dünya Düzeni: Doğu Akdeniz’de Mavi Savaşlar” konulu 1. Uluslararası Konferansa katıldık. 
Her şeysen önce Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesini yürekten kutlamak gerekiyor. Daha yeni bir üniversite olmasına karşın iki yılda çok ama çok büyük işlere imza attılar. Dünkü konferansta onlardan bir tanesiydi. Emeği geçen herkesi tebrik ederek başlamak istiyorum yazıma.
Dünkü konuşmacılar arasında en dikkat çeken isim Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin'in Danışmanlarından ve Rusya Dış politikasına yön veren kişilerden biri olan Prof. Dr. Alexander Dugin’in yaptığı konuşma oldu.
Dugin, dünyanın değiştiğini anlattığı konuşmasında “Dünyanın tek kutupluluktan çok kutupluluğa döndüğünü” söyledi ve çok tehlikeli bir dönemin içine girdiğimizden bahsetti. 
Gerçekten de şu an bölgemiz ateş çemberi ile çevrili. Suriye, Irak, İran, Lübnan’da oylarlar devam ediyor. Tüm bu bölgenin baskısını Türkiye çekiyor ve Kıbrıs’ta da önemli işler oluyor.
Rusya ve Çin’in bu bölgede ABD ve Avrupa’nın tek başına bir şeyler yapmasına seyirci kalmayacağını Prof. Dr. Alexander Dugin’in yaptığı konuşma anlıyorum.
Rus danışman Dugin’in konuşmasının en ilginç bölümü ise Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile ilgili olarak söyledikleri oldu. Aynen aktarıyorum;
"Rauf Denktaş öncülüğünde Kıbrıs Türk Halkı'nın vermiş olduğu haklı mücadeleyi bugüne kadar yakından takip ederek destekledim. Bundan sonra da çocuklarım desteklemeye devam edecek. Kıbrıs Türk Halkı'nın haklı mücadelesini destekliyorum. KKTC'nin varlığını devam ettirmesi Kıbrıs Türk Halkı ve Türkiye için önemli olduğu kadar çok kutuplu dünya düzeni içerisinde de son derece önemlidir. İçeresinde bulunduğumuz süreci yıllar önce Rauf Denktaş görmüş ve gelecekte neler olabileceğini daha o yıllarda ele almıştık.'' 

“Kötü komşu insanı sondaj gemisi sahibi yaparmış”
Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Eral Osmanlar'ın da dünkü konferans sırasında yaptığı konuşma gerçekten iyi bir durum analizi değerini taşıyordu.
Osmanlar, konuşmasında 2000’li yılların başından itibaren Doğu Akdeniz’de yer alan hidrokarbon kaynakları nedeniyle başlayan hareketliliği ve bugün ne ile kaşı karşıya olduğumuzu anlattı.
Türkiye’nin bölgedeki kararlığını anlatmak adına Eral Osmanlar’ın verdiği örnek ise gerçekten de yerindeydi. “Akdeniz’deki zenginlikleri bizim ile paylaşmayan Rumlar sayesinde bugün Türkiye’nin 2 arama 2’de sondaj gemisi var artık. Yani  “Kötü komşu insanı sondaj gemisi sahibi yaparmış.”
Rumlar ve AB önüne gelen sayısız fırsatı tepti ve zenginlikleri paylaşmak arzusunda olmadığını artık öğrenmiş olduk. Bu durumda Uluslararası Hukuk kuralları çevresinde kararlılıkla kendi yolumuzu kendimizin çizmesi, bu konuda Türkiye ile birlikte kararlılıkla yürünmesi gerekiyor.
İşte bu yol haritasının oluşması noktasında Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi önemli işler yapıyor. Gerçekten de alkışı ve her türlü taktiri hak ediyorlar.

#sahipçık
Öyle bunlar gibi basitleşip bayrak falan yakmaktansa hükümetimizin, vekillerimizin ve içinden gelen herkesin de katılımı bugün (19 Kasım) sabah 8.30’dan akşam 8.30’a güzel bir (1983) mesajı da vererek tüm facebook profillerinizi KKTC bayrağı yapalım ve Güney’deki komşularımız en başta tüm dünyaya en sağlam mesajı verelim. Bakalım kimler profil resmini “bayrak” yapacak bugün.  
 

MESAJLAR

Mustafa VAROL: Valla insan özlediğini arar, sorar olmadı yanına gider. Bizim adresimiz hep aynı, çayımızda var kahvemizde, bir alo demeniz bizim için yeterli. 

Eral OSMANLAR: Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi olarak gerçekten son dönemde hem toplumun hem de bizimde faydalanacağımız çok güzel etkinliklere imza attınız. Mavi Akdeniz konusunda farkındalık sahibi sayısı giderek artıyor. 

Hasan TAÇOY: Güney’deki silahlanmaya dünkü konuşmanızda değindiniz ama bu konunun daha çok konuşulması daha çok gündeme getirilmesi gerekiyor gibi. Zira hala daha içimizde bazıları nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzun farkında değil. 

Murat BAŞÇERİ: Dünkü konferansta verdiğiniz mesaj hem içeriye hem dışarıya ders niteliğindeydi. Dediğiniz gibi birileri Al bayrağa saygı duyulması gerektiğini er ya da geç öğrenecek, başka yolu yok. 

Hasan ÖZTAŞ: Geçitkale’deki çöplük dün akşam yanınca bölge zehirli duman altında kalmış sabaha kadar. Dün akşam sizin bölgeden bir sürü telefon aldık. Vatandaş dün gece soluduğu zehirli dumanın hesabını soruyor. 

Tufan ERHÜRMAN: Kıbrıs konusunda gerçekten yol haritası bağlamında artık yeni şeylerin konuşulması gerektiğini bizde düşünüyoruz. Belki bu konu da bir söylem değişikliği bile olabilir. 

Gülşah Sanver MANAVOĞLU: Muhalefet vekillerin protestosunu paylaştığınız fotoğrafla eleştirdiniz. Hatta şöyle bir sene öncesine gidin bakın bakalım CTP’li vekiller ne yapıyorlarmış diye mecliste. 

Erhan ARIKLI: Geçen seçimlerde DP’den ve UBP’den aday olan iki isim sessiz sedasız partiye dahil olmuş. Yeni katılımlarla ilgili olarak önümüzdeki günlerde büyük bir katılım töreni düzenleyecekmişsiniz. 

Serdar DENKTAŞ: Son günlerde hiçbir konuda sesiniz çıkmıyor. Anlaşılan dışarıdan gelişmeleri sessizce izleyip ona göre bir karar üreteceksiniz. 

Çiğdem AYDIN: Yeni yaşınız size mutluluk ve sağlık getirsin. Dün doğum gününüz dolasıyla cep telefonunuz adeta kilitlenmiş. Demek ki sevenleriniz sizi bu özel gününüzde yalnız bırakmadı. 

Pervin YEMEN: Yeni bir aşka doğru yelken açmak üzere olduğunuzu duyduk. Hayırdır inşallah kim bu beyaz atlı prens? Yoksa siyah gözlüklü adamlardan bu prens. 

Mustafa AKINCI: Elam falan derken gündemde kaynadı gitti, Cadillaclı gösteri gerçekten güzeldi. Ben sevdim valla ne yalan söyleyeyim hatta daha sık binin bu arabaya. 

Cemre AKAR: Girişimcilik ve İnovasyon Derneğinin kuruluşu için yarın kamuoyunun önüne geçmeye hazırlanıyormuşsunuz. Şimdiden derneğinizin hayırlara vesile olmasını diliyoruz.  

YORUM EKLE

banner471

banner473