Sadece 30 dakikalık mesafede olan Suriye’de çok büyük dramlar yaşanmaya devam ediyor. Öyleki dün korkunç bir olay yaşandı. Kıbrıs Ada’sının sivri ucunun denk geldiği İdlib’te kimyasal silah kullanıldı ve insanlık bir kez daha izlemek ile yetindi bu saldırıyı.

Suriye'nin kuzeybatısında bulunan muhaliflerin kontrolündeki İdlib kentinde kimyasal saldırı gerçekleşti. Bölgeden kan donduran fotoğraflar gelirken, Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi acil olarak toplantıya çağrıldı.

BM bugün toplanacak. İdlib saldırısından duyulan rahatsızlık konuşmalar ile dile getirilecek. Ahh ahhlar çekilecek vah vahlar edilecek ve herkes toplantı sonrası kendi ülkesine dönecek.

Dünkü saldırıda en az 60 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi zehirli gazdan etkilendi. Ve ölenlerin büyük bir çoğunluğunu masum çocuklar oluşturuyordu.

Peki, hiç düşündünüz mü, Kimyasal gaza maruz kaldığında ne oluyor diye? 

Eğer kullanılan kimyasal boğucu gazı ise nefes alamıyorsunuz, olduğunuz yerde 30 dakika içinde can çekişe çekişe ölüyorsunuz.

Eğer kullanılan kimyasal sinir gazı ise vücudunuz felç oluyor, istemsiz hareketler başlıyor ve 30 dakika içinde acı çeke çeke ölüyorsunuz. 

İşte tam karışımızda dün bunlar oldu, zaten görüntüler sosyal medyaya düştü, çok merak ediyorsanız açıp izleyebilirsiniz. Tabi bu görüntüleri izlemeden önce kendinizi hazırlamanızı tavsiye ederiz.

Sırf bu yüzden güvenlik çok önemlidir. Barış elbette olsun, ama unutmayın 1974’ten önce benzer görüntüler burada da olmuştu o zamanda BM seyretmekle yetinmişti. Aradan geçen 40 yıla aşkın bir süredir BM seyretmeye devam ediyor…

Çöpten elektrik üreteceğiz! 

Toplanan evsel atıkların bertaraf edilmesi amacıyla hazırlanan “Katı Atıktan Enerji Geri Kazanımı Projesi” nihayet hayata geçiyor. Güngör bölgesinde kurulacak entegre katı atık yönetim tesisinde evsel atıklar yakılarak, elektrik enerjisi elde edilecek.

Dünyanın birçok ülkesinde kullanılan teknoloji sonunda ülkemize de geliyor. Yıllardır birçok kişi bu iş için gelip-gitti ama bir türlü gerçekleşmedi. Çünkü bizdeki yasal mevzuat bu duruma izin vermiyordu.

Yani üretilen elektriğin ve yakıtın kullanılmasına izin verilmiyordu. Yeni onaylanan Enerji tüzüğü ile artık bu uygulamanın önünde yasal engel kalmadı. Hal böyle olunca da çöpten enerji üretmek bir kez daha gündeme geldi.

Bugün Türkiye’de birçok belediye bu işten çok büyük kaynaklar kazanıyor. Öyle ki hem elektrik üretiminde hem yakıt üretiminde ciddi bir geri dönüşüm oluyor. Üstelik çöp olarak atılan şeyler enerji olarak geri dönerken çöp dağlarının da önüne geçilmiş oluyor. 

Geçte olsa ülkemizde bunun yapılacak olması son derece sevindirici bir gelişme. Umarız bir an önce bu ihale yapılır ve gerekli tesisler kurulur. 

Sözcüler kavga ede dursun...

Müzakereler 11 Nisan’da kaldığı yerden başlayacak. Ama müzakereler öncesi özellikle liderlerin sözcüleri arasında yaşanan demeç kavgaları da hayli dikkat çekici. 

Rum Sözcü Hristodulidis kanal kanal gezip Cumhurbaşkanı Akıncı’yı suçlar iken bizim sözcümüz Barış Burcu da daha fazla dayanamadı ve Hristodulidis’e cevap verdi.

Burcu, Rum sözcünün sürekli gerçek dışı açıklamalarda bulunarak gündemi saptırmaya çalıştığını da söyledi. Tüm bu açıklamalar yapılırken dün liderlerin yeniden görüşmelere başlayacağı açıklandı. Bakalım sözcüler medya üzerinden atışmaya devam edecekler mi? 

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Müzakere süreci yeniden başlıyor. Bakalım bu sefer müzakereler nereye kadar gidecek? Zira Rum lider hiçbir geri adımı kabul etmediklerini açıkladı. 

Fikri ATAOĞLU: Ülke genelinde yapılan fuar ve festivalleri bir kitapçıkta toplamak için çalışma başlatmışsınız. Eğer bu çalışmayı tamamlayabilirseniz ülke turizmine çok büyük bir katkı sağlamış olacaksınız. 

Zeki ÇELER: Trafik konusuna dikkat çekmek için artık her salı günü meclis kürsüsünde olacakmışsınız. Bu arada sıkı form tutabilmek için spora başlamışsınız. 

Günay ÇERKEZ: Kuzey Kıbrıs Turkcell’de daha yeni bir yılını dolduran genel müdür alınmış yerine yenisi atanmış. Oysa gayet uyumlu gidiyordunuz…

Serhan AKTUNÇ: Dereboyu’ndaki Cafe Delicousta’yı büyütme kararı almışsınız ve ortak olarak da başarılı işletmeci Ahmet Gürel ile el sıkışmışsınız. Mükemmel bir iş çıkaracağınıza eminiz. 

Gökhan ALTINER: Son günlerde aksilikler arka arkaya geliyormuş. Hayırdır bir günah mı işlediniz de bu kadar aksilik arka arkaya geldi. Bir Lefke ziyareti şart oldu size. 

Taner ULUTAŞ: Bu cumartesi günü sizi Tavla maçlarımızı izlemeye davet ediyoruz. Saat 10’da başlayıp 16.00 gibi bitiriyoruz. Bir bakın bakalım kimleri kimleri yenip yolumuza devam ediyoruz. 

Levent YÜKSEK: Havuz medyası ve medyanın havuzdaki gazetecileri dikkatinizi çekmiş. Bu memlekette kim en çok bağırıyorsa bilki onun da bir eli havuzun içindedir. 

Oğuz CEYDA: UBP’den 3 kez aday olup da müdür müsteşarlık almayan her halde bir tek siz varsınız. Oysa aday olan herkes bir yerleri tutmuş durumda. 

Ahmet BUBA: Son günlerde Türkiye’den gelen bir çok yatırımcı ülkede yeni iş imkanları yakalamak için kendilerine yatırım alanları arıyormuş. Siz ne diyorsunuz bu işe. Var mı gerçekten böyle bir şey? 

Ahmet TOLGAY: Bazı kanallardaki haberlerde geçenlerde sizin bir anma töreninde yaptığınız konuşma yayımlanmamış. Bir bakın bakalım kanalların haber müdürleri kimler diye. 

Hasan UZUN: Hadi gözünüz aydın, Londra’dan biricik oğlunuz Ediz ülkee gelmiş.  Eee artık oğlunuz geldi diye havanızdan da geçilmez demi. 

Ersin DOĞAÇ:  Halter sporundan sonra şimdi de güreş sporuna merak salmışsınız. Bakalım yakında sizi minderlerde görebilecek miyiz? Bu arada ufaklıklar da sizin yolunuzdan gidecekmiş gibi gözüküyorlar. 

GÜNÜN SÖZÜ

 “Kıbrıs Türk tarafı olarak amacımız, varılan mutabakatlara saygı duyarak, her iki toplumun güvenliğini, eşitliğini, özgürlüğünü ve huzurunu gözetecek iki toplumlu, iki bölgeli federal bir çözüme bir an önce ulaşmaktır.”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu