banner564

Sadece birilerinin fedakârlığı menfaattir

 Yaşadığımız coğrafyada toplum olarak hemfikir olduğumuz konular yok denecek kadar azdır. Türk Lirası’na bağlı yaşadığımız ekonomik olumsuzluklar nedeniyle yaşamakta olduğumuz sürecin, topluma fayda sağlamadığı hemen hemen herkesin hemfikir olduğu ender konulardan birisi olmuştur. 
Fakat anlaşamadığımız nokta ise bu sürecin nasıl atlatılacağıdır. Toplumun çeşitli kesimleri toplumsal fedakârlıktan bahsederken, ekonomik sıkıntılar nedeniyle de kendilerince uygulanabilecek önlemlerden bahsetmektedir. Özelliklede sosyal medyada uçuşan çözüm önerileri, yine sosyal medyada paylaşımdan veya beğenilmekten öteye gitmiyor. Bazı sosyal medya kullanıcıları ise geçmiş yaşanmışlıkları unutarak topu şu anki dörtlü koalisyona atıp, hükümetin başarısızlığından bahsetmektedirler.
Her zaman için doğanın ekolojik dengesine inanan birisi olarak çözüm önerilerinde de yine doğanın işleyişine uygun olması gerektiğine inanmaktayım. Bir canlı oluşumu, gelişim ve evreleri; baştan başlayarak ayaklara doğru ve içten dışa doğru şekillenmektedir. Örneğin bir bireyin önce baş, sonra ayaklar sonra kolları ve bacakları gelişir. Kısacası bu ekonomik kriz sürecini toplumsal fedakârlık ile aşmak istiyorsak bu fedakârlık baştan aşağı içten dışa doğru olmalıdır.
Devletin bir kurumunda, tamda bu durumun aksine gelişmeler yaşanmaktadır. Kurumda kadrolu ve işçi statüsünde çalışanlar bulunurken, tasarruf tedbirleri sadece işçilere uygulanmış ve bu durum da gerçekten düşündürücü bir hal almıştır. Kurumda kimi kişiler kadrolu çalışıp emekli olduktan sonra yeniden aynı kurumda sözleşmeli olarak istihdam edilerek çifte gelir imkânı sağlamaktadır. Sırf sözleşmeli olduklarından maaşlarına herhangi bir düzenleme yapılmazken, işçi statüsünde çalışanlara, yüzde 12’lik hayat pahalılığı verilmediği gibi, geçtiğimiz bayram ödenekleri de verilmemiştir. Birde üstüne üstün maaşlarından bir miktar kesintiye de gidilmiştir. Bu devlet kurumunun hangisi olduğundan öte, toplumsal fedakârlıktan bahsedilirken böylesine bir uygulama haksızlıktan da öte kişisel menfaate dönüşmüştür. Fedakârlık karşılıklı olana denir. Birileri fedakârlık yaparken diğeri kar ediyorsa ona elbette menfaat denir.
Hükümetler; vatandaşlarının vatandaşlık haklarını korumak, işçilerinin insan haklarına saygı göstermekle sorumludurlar. Aynı şekilde sivil toplum kuruluşları da kolektif bilinç yaratarak, karar verme süreçlerine aktif katılım sağlayarak, toplumsal refah seviyesine katkı koymaktan sorumludurlar. Toplumsal bilinç oluşturarak bizi biz yapan değerlere sarılmanın zamanıdır.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar. 

YORUM EKLE

banner608

banner473