Yıllardan beri Güney Kıbrıs’ta çalışan işçilerimiz vardır…
Neden güneye gidiyorlar?..
Elbette kuzeyde iş bulamadıkları için…
Veya daha çok kazanç elde ettikleri için…
Buna saygı gösteriyor muyuz?..
Elbette göstereceğiz…
Güney Kıbrıs’tan ‘Yeşil Hat Tüzüğü’ çerçevesinde mal alıyor muyuz?..
Elbette alıyoruz…
Satış yaptığımız gibi, alım da yapıyoruz…
Marketlerde ‘Zivaniya’ satışlarının ‘ticaretin devamını’ kanıtlamıyor mu?..
Öyleyse tüm bunları görmezden gelen bir siyaset yürütemeyiz…
İki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesi için daha çok ticaret desteklenmelidir…
Daha çok ticaret için daha çok geçiş yapılması gerekiyor…
Bunun için de daha çok sınır kapısı açılmalıdır…
İki toplumlu teknik komite, bu konuyu ciddiyetle ele alıp, yeni kapıların açılmasını sağlamalıdır…
Adanın tamamı AB toprağı
Hiç kimsenin birine muhtaç olduğu yoktur…
Kıbrıs toprağının tamamı 2004’ten beri AB sınırları içindedir…
Ancak; mevcut durum nedeniyle AB uygulamaları Yeşil Hattın ötesinde uygulanmıyor…
Yani sadece AB kuralları ve denetimleri kuzeyde geçerli değildir…
Ancak yıllardan beri ‘yetersiz olsa’ da AB’nin mali yardımlarından yararlanıyoruz…
AB yardımlarıyla bazı altyapı sorunlarını çözüyoruz…
Kıbrıs’ın tamamı AB toprağı ise; bizlere yapılan yardımların artırılması için her türlü girişimi yapmalıyız…
“İstemem, kabul etmem, gerek yok” gibi yaklaşımlarda bulunamayız…
Şimdi önceliğimiz, kalıcı ve sağlam bir barış için çalışmaktır…
Sağlam ve kalıcı bir barışın yolu, iki toplum arasındaki ilişkilerin güçlenmesinden geçer…
Bunu başarmak elbette kolay değildir…
Ama her iki toplum da buna özen göstermeli ve çalışmalıdır…
Dengeyi bulmak şart
Sınır kapılarının açılması sonrasında her iki toplumun ‘fiyat araştırması’ yapmasına da olanak sağlanmış oldu…
Yani; 2003’ten öncesi gibi ‘istediğin fiyatı koy da korkma’ mantığını sonlandıran bir gelişme yaşandı…
Kapılar açılmasaydı; bugün şikayet ettiğimiz rakamları da arar olacaktık…
Fiyat ayarlaması yaparken, artık güney ve kuzeydeki rakamlara bakmak zorundadırlar…
Bu gerçeği gözden uzak tutmayalım…
Ticarette rekabet arttıkça, fiyatlar dengeleniyor…
Bunu yapmayanlar kaybediyor, becerenler kazanıyor…
Olası bir çözümden sonra ticarette başarılı olabilmek için, şimdiden kendi ‘ayarımızı’ yapmalıyız…
Kıbrıs’ın Tamamı AB toprağı ve Kıbrıslı Türklere AB yardımlarını artırmalıyız Çok doğru da ‘ AB’nin tanımadığı Gayrı yasal gördüğü AB toprağındaki KKT Cumhuriyetini gözlerinin içine soka soka ne kadar yardım isteyebileceğiz acaba!
AB’nin BMGK’nin KKTC kararı ile Tanınması Diplomatik deyimle Yasaklanan ve gayri yasal kabul edilen ABnin kabul görmediği KKTCnin hangi Bakan veya bakmayanı Devlet Siyasileri Dış işleri veya İç işleri ile Devlet edenlerimiz ABye gidip de KKTCye yardım isteyebilirler ki ? KKTC mühürü dışında birkaç Sivil Toplum örgütlerimizden başka AB ile Ülkemizde ilişkisi olan mı var ? Gerçekleri konuşmalıyız KKTCyi getirdiğimiz noktada artık Türkiye’nin gönderdiği milyarlar da Devede kulak KKTCye yetmiyor !
Yıllardır Satıp Satıp yediğimiz Bizim olmayan Rum mülkleri Satışlarının da sonuna geliyoruz !
ABnin EURO Yadimlarını katlayarak artırması için Dünyaya meydan okuduğumuz At üzerinden inip KTFD ile AB kapılarını zorlayıp yasal Hakkımızı aramalıyız ! KKTC ile kırk yıl daha boşuna kürek çekeceğimize ABnin ve Dünyanın kabul gördüğü KTFD geçmeliyiz .
‘ Keskin Sirke Kabına Zarar Verir diye bir Atasizumuz vardır.