banner564

Sağlık sorunları ve yanlışlarımız

   Ülkemizde son zamanlarda ani ölümlerin artması herkesi huzursuz ediyor…
   Ve genelde herkes bu ölümleri sağlıksız yaşam, stres ve doktor hatasına bağlıyor!..
   Aslında tüm bu savunmaların haklı yanı vardır...
   Önce sağlıklı beslenmeden söz edelim…
   Ekonomik durumu iyi olanların bir çoğu haftanın yarıdan fazlasını mangal başında geçiriyor!..
   Evinde, meyhanede, piknikte mangal yakmayı seviyor!..
   Veya evine paket servisle kebap getirtiyor…
   Kömürün zararları gibi sık sık hayvansal ürünlerin tüketimi insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor…
   Buna bir de hareketsiz yaşamı eklediğimizde işte tehlike sınırına gelmişsinizdir!..
   Ekonomik durumu iyi olmayanların mangal keyfi daha sınırlıdır…
   Ancak onlar da genellikle unlu gıdalarla beslenmeyi tercih ediyor…
   Bazı insanlar hiç çekinmeden “bizim evde hemen her gece makarna bulli (tavuk) vardır” diyor…
   Nedenini sorduğunuzda en ucuz beslenme olduğundan söz ediyorlar...
   Halbuki haftanın 2-3 gününde makarna ve tavuk yemekle vücudunuzu zorlamış oluyorsunuz… 
   Sabah kahvaltısında simit ve poğaçayı da eklediğinizde vay halinize…

Sağlık kontrolü

   Sağlıklı yaşamın bir başka hassas noktası ise zaman zaman kontrolden geçmektir…
   Ne var ki; dar ve sabit gelirli insanlar devlet hastanelerinde bunu yapamıyor…
   Bırakın rutin kontrolü; kriz anında hastaneye gitseniz bile çoğu kez uzman doktor bulamıyorsunuz!..
   Bazı özel hastanelerde durum farklı değildir…
   Onlar inkar etse de teşhis koymakta dahi sıkıntı yaşıyorlar…
   Kalp krizi geçirdiği sırada özel hastaneye gidip de kontrol sonrasında elektrosu çekilen hastaya “git evine bir şeyin yoktur” diyerek gönderdikten bir saat sonra kalpten ölenler vardır…
   Bunun en yakın tanıklarından biriyim…
   Aslan gibi abimi bu yüzden kaybetmenin acısını yaşamış bir insan olarak söylüyorum ki; sağlık alanında çok ciddi eksiklerimiz ve ihmallerimiz vardır…
   Teknolojik açıdan da, uzmanlık açısından da yetersiz olduğumuzu kabul etmeliyiz…
   Yaşanan acı olaylar karşısında sağlık örgütlerimizin ilgisizliği ve ciddiyetsizliği ayrı bir sorundur… 
   Bunları birleştirdiğiniz zaman ani ölümlerin nedenlerini sorgulamanın bir anlamı kalmıyor…
   Çünkü tüm sorumlulara göre tek suçlu aniden ölendir!..
   Halbuki; bu tek başına gerçekçi bir savunma değildir…
   Öyleyse doğrusunu bulmalıyız…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ben
Ben - 2 yıl Önce

Elinizde ulkede ani olumler, kalp krizleri vs nin son zamanlarda arttigina dair bir statistik var mi gercekten yoksa kafadan atma mi bu haberler?

Bu gibi kesin iddialarda bulunmadan once elinizde bu artislari gosteren bilimsel statistikler olmasi lazim. Eger varsa lutfen yayinlayin yoksa yaptiginiz gazetecilik degil dedikodudur ve profesyonel gazetecilige yakismaz.

Bekliyoruz , lutfen bahsettiginiz, "bu hastaliklarin son zamanlarda arttigni gosteren" statistikleri yayinlarmisiniz ? Eger yayinlayamiyorsaniz da artik boyle dedikodu haberlerini gercekmis gibi yayinlamayin lutfen.

Tesekkurler.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Gelecek ve sonu belli olmayan sonsuza dek dedigimiz KKTC gibi bir Ülkede ciddi sağlık sorunlari yaşanması normal değilmidir yani ! Hükümetler de dahil Kimsenin kimseye güvenmediği bir Ülke yarattık !
Kimin eli kimin cebinde belli olmayan usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların kol gezdiği bir KKTCde daha Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek mümkünmüdur yani !

ben
ben @Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Cok haklisiniz sayin Nuri, hemen hemen her konuda oldugu gibi saglik konusunda da temel sorun yolsuzluk, usulsuzluktur. Yani butun bunlar yine KKTC deki en buyuk sorunun aslinda yolsuzluk oldugunu gosteriyor. Bunu cozmeden hicbirsey olmaz, hicbir sorunu halledemeyiz. Kimi cebini doldurur kimi de boyle bizim gibi sikayet eder durur, 50 sene daha da hicbirsey degismez.

Ben 2
Ben 2 - 2 yıl Önce

Sayin Akar asagidaki attiginiz linkler icin once teskkur ederim.

Fakat bu gibi bilimsel arastirmalari yorumlarken cok dikkatli olmamiz ve yanlis sonuclara varmammaiz onemlidir bence.

1: Hersyeden once bu link https://www.gau.edu.tr/haber/293/kktc_kanser_hastaligi_siralamsinda_dunyada_5inci_sirada bilimsel bir arastirma linki degil bir HABER linkidir (adi ustunde) ve bilimsel arastirma olarak kabul edilemez. Yani bilimsel bir arastirma olabilmesi icin bir bilimsel yayin olmasi , yani peer-reviewed bir uluslararasi bilimsel yayin organinda yayinlanmis olmasi gerekir. Boyle bir link olmadan hala daha "O dedi , bu dedi" olayindan bahsediyoruz. Bu link bilimsel arastirma olarak gecerli bir link degildir.

FAKAT LINKTE YAZILANLARIN DOGRU OLDUGUNU VARSAYALIM:

2:Linkde yazilanlari dogru varsayarsak ve Kibrisin dunyada kanser siralamasinda 5 inci sirada oldugunu varsayalim, bu bize kanser vakalarinin son zamanlarda ARTTIGINI gosterir mi ? Cevap: Hayir gostermez. Sadece vakalarin YUKSEK oldugunu gosterir ama ARTTIGINI gostermez.

Hatta ihtimal kucuk olmasina ragmen AZALMIS bile olabilir .Atiyorum , mesela bundan 50 yil once 4 uncu siradayken simdi 5 inci siraya dusmus bile olabiliriz yani vakalar tam tersi AZALMIS dahi olabilir ve biz bunun farkinda olmayabiliriz. Eski veriler olmadan boyle bir iddiada bulunamayiz, bilimsel olarak. Yani bu veri bize artip artmadigini gostermez. Sadece "SU ANDA YUKSEK OLDUGUNU" gosteriyor.

3:Vakalar artmis olsa bile ne zaman ve neden arttigni henuz bilmiyoruz.
-Mesela atiyorum, savas sirasinda zirhli araclari delen uranyum mermiler kullanilmis olabilir ve bunlarin tozlari savastan sonra kanser vakalarini artirmis olabilir. (Bunu Irakta da bugun gozluyoruz) Yani bunun sebebinin bugunku duzenle hicbir alakasi da olmayabilir ve vakalar o zamandan beri hep yuksek de olabilir .

-Veya genetige bagli bir problem olup eskiden beri hep var olan bir durum da olabilir vs. gibi BUGUNKU DUZENLE HIC ALAKSI OLMAYAN baska bircok sebepten dolayi da olabilir.

Yani biz simdi olctuk diye simdi vakalarin yuksek oldugunu fark ettik ama belki de hep yuksekti de biz farkinda degildik. Bu arastirmalar vakalarin arttigni gostermiyor.

Bu link ise https://www.ntv.com.tr/saglik/turkiye-kalp-hastaliklarinda-dunyada-birinci-sirada,pc0mOLuMhk-zV-2SkOPpWg

Kibrisla hicbir alakasi olmayan tamamen Turkiyede yapilmis bir aratsirmadan bahsediyor (Bu arada yine peer reviewed bir link yok ! Yine bir haber linkidir ).
Yine dogru oldugunu varsayalim, yine de Turkiyedeki statistikleri " Onlarda varsa bizde de vardir" gibisinden bize uyarlamak olmaz, bilim boyle calismaz. Bu tamamen yanlis bir degerlendirmedir yanlis bir yaklasimdir kusura bakmayin.

Dedigim gibi elimizde peer-reviewed gercek anlamda bilimsel arastirma verileri olmadan sagdan soldan toplayarak elde ettigimiz ve dogrulugundan emin olmadigimiz bu verilerin hicbiri son zamanlarda Kibrista ne kanser ne de kalp hastaliklarinin arttigni gostermez. GAU nun aratsirmasi, (eger dogruysa ki bunu da sadece uluslararis bir bilimsel yayin organinda peer-reviewed bir arastirma ise kabul edebiliriz) , sadece su anda kanser vakalarinin yuksek oldugunu gosteriyor, ARTTIGINI gostermiyor. Yani eskiden beri de hep yuksek olmus olabailir, bunu bilmiyoruz.

Kisacasi herhangi bir arasirmada herhangi bir vakanin SU ANDA YUKSEK oldugunu tesbit etmek bize bu vakalarin "SON ZAMANLARDA ARTTIGINI" gostermez. Arastirma bu sekilde yorumlanamaz.
Hele Turkiyedeki bir arastirmanin verileri uzerinden Kibris halki hakkinda sonuclar cikartmak hic ama hic olmaz. Bu bilimsellikten tamamen uzak kesinlikle kabul edilmeyecek bir yorum olur. Kendisine saygisi olan hicbir bilim adami da bunu bilimsel veri olarak kabul etmez zaten.

Bunlar bilimsel arastirmalar ve yorumlarken arastirmalarin "tam olark" bize ne gosterdigini degerlendiriken dikkatli olmamiz gerektigini dusunuyorum.


Cevapladiginiz icin tekrar tesekkurler.

Ben
Ben - 2 yıl Önce

Elinizde ulkede ani olumler, kalp krizleri vs nin son zamanlarda arttigina dair bir statistik var mi gercekten yoksa kafadan atma mi bu haberler?

Bu gibi kesin iddialarda bulunmadan once elinizde bu artislari gosteren bilimsel statistikler olmasi lazim. Eger varsa lutfen yayinlayin yoksa yaptiginiz gazetecilik degil dedikodudur ve profesyonel gazetecilige yakismaz.

Bekliyoruz , lutfen bahsettiginiz statistikleri yayinlarmisiniz ? Eger yayinlayamiyorsaniz da artik boyle dedikodu haberlerini gercekmis gibi yayinlamayin lutfen.

Tesekkurler.

Öz
Öz @Ben - 2 yıl Önce

Ülkede üniversitelerin kalitesinin nasıl yükseltileceği belli. Uluslararası kabul edilir akreditasyon. Örnek DSÖ nü tıp fakültesi kurma standartı, bir milyon nüfustur.Yine hastane, sağlık merkezi, laboratuvar mesela JCAI benzeri akreditasyon kurumlarınca akreditasyonudur. Yetişmiş doktor, hemşire ve sağlık ekibinin, AB standartlarına uyabilme standartıdır. Sürekli de uluslararası bağımsız kurumlarca da denetlenmesidir.Bunlar da ancak ve ancak Çözüm ve AB ile olur. Eş dost yakın kayırmacılığı ile, (Bizim çocuğa bir iş mantığı ile ) olmaz. Liyakat ve ehliyetle olur.

R.Akar
R.Akar @Ben - 2 yıl Önce

Bu da Türkiye de kalp hastalıklarıyla ilgili haber linki. KKTC nüfusunun yarıdan fazlası TC vatandaşı. Burası daha da kötü durumda.

https://www.ntv.com.tr/saglik/turkiye-kalp-hastaliklarinda-dunyada-birinci-sirada,pc0mOLuMhk-zV-2SkOPpWg

R.Akar
R.Akar @Ben - 2 yıl Önce

Linki tıklayıp bakınız

https://www.gau.edu.tr/haber/293/kktc_kanser_hastaligi_siralamsinda_dunyada_5inci_sirada

Öz
Öz - 2 yıl Önce

Belki nüfus oranına göre en çok doktor olan ülke KKTC dir. Kayıtlı nüfusuna göre de en fazla tıp fakültesine sahip ülkedir aynı zamanda. ( Uluslararası tıp fakültesi standartlarına göre bir tıp fakültesi açılabilmesi için 1 milyon nüfus olması gerekir.) Nerede ise faaliyetteki üniversitelerin yarıdan fazlasında, diş helimliği fakültesi, eczacılık fakültesi, hemşirelik, sağlık teknisyenliği yüksek okulları mevcut. Sağlık işletmeciliği, sağlık yöneticiliği eğitimi de var. Ne yok? Modern anlamda bir sağlık sistemi yok. Bu küçücük bölgede kurmak zor mu? Hiç zor değil. Ama bu ucuz iş gücü ile, standartı düşük, yasal olmayan merdiven altı uygulamalarla olmaz.Türkiyede yasaklanmış ( Taşıyıcı annelik, gayrı yasal başkasının yumurtasının nakli) uygulamalarla olmaz. Nasıl olur? Uluslararası akreditasyon ile olur. Doktoru, hemşiresi, sağlık çalışanı, sağlık merkezleri, JCIA gibi uluslararası akreditasyon almış, sürekli bu gibi bağımsız kurumlarca denetlenen bir sağlık yapısı ile olur.Sanıldığı gibi, doktorun tam gün çalışması, ya da, sadece devlette çalışması ile de sorun çözülmez.Kalite standartlarının işin içine girmesi ile ve partizanlık, eş dost akrabanın bu işten uzak tutulması ile bu iş olur.İngiltere ve AB den bu işi bilenlerin sağlığa yatırım yapması ve yönetim ve uygulamada olması ile olur. Uluslararası yeterliliği olan bir sağlık sistemi, hem bu ülkenin sağlık yapılanmasının kalitesini yükseltir, hem de sağlık turizmi ile, geriatri, yaşlı bakımı, Avrupada sıra bekleyen ameliyatların yapılması ile de, ülkenin medeni bir şekilde kalkınmasına yardımcı olur. Tabii bunların olması, uluslararası tanınırlıkla mümkün. O da ancak ve ancak, Çözüm ve AB olur. Hamasi palavralarla işlerin düzeleceğini bekleyenler, kör gözlü değillerse, çok açık kendi çıkarlarını her şeyin önünde tutanlardır

Ben
Ben @Öz - 2 yıl Önce

Sayin Oz,

Bu ulke universite dolu, hergun de yenileri cikiyor fakat herseyde oldugu gibi egitimimizde de kalite yok. Universitelerimizin egitim seviyesi cok dusuk . Belki Afrikadan gelen bir ogrenci icin kendi ulkesine gore kotu gorunmeyebilir fakat gelismis ulkerdeki egitime bakarsak malesef universitelerimiz cok kalitesiz durumdadir.

Kalitesiz universiteden cikan bilim insanlarinin, avukatlarin, doktorlarin, muhendislerin vs vs de egitim seviyesi ve profesyonel kalitesi cok dusuk oluyor malesef. Doktorlariniz dogru durust egitim almazsa saglik siteminiz batar, muhendislerinin dogru durust egitim almamissa yaptiklari insaatlar coker vs vs .

Yani egitim sistemi curuk olan bir ulkeyiz ve bu univeristelerin urettigi "sozum ona" profesyonel insanlar da ancak aldiklari egitim kadar hizmet verebiliyorlar. Kaliteleri cok ama cok dusuk.

Universiteler malesef bir bilim yuvasi olmaktan cok ticari bir kurum gibi calisiyor . Bunun sonuclari da vahim, egitimi yetersiz bir doktorun acil servisten yanlis taniyla evine gonderdigi bir hastanin evinde olmesi gibi felaketler artik bu ulkede dogal hale gelmis malesef.


banner608

banner473