banner564

Sağlıklı yaşam için önlem

   Kuzey Kıbrıs’ta sağlık sorunlarını sadece Coronavirüs’le sınırlayamayız…
   Kalp ve kanser hastalıklarında ciddi artışlar vardır ve bu durum herkesi ürkütüyor...
   Devletin elinde istatistiki veriler olmadığı için, halen yurt içi ve yurt dışında kanser tedavisi gören veya bu hastalıktan dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı bilinmiyor...
   “Dört tarafı denizle çevrili, ağır sanayisi olmayan bu güzel bir adada yaşayan insanlar neden kalp veya kanser hastası oluyor?” sorusuna yanıt aranmalıdır...
   Yaşam koşullarının değiştiğini, stresin arttığını ve bunun da ciddi olumsuzluklara yol açtığını biliyoruz...
   Ancak; stres tek başına kanserin nedeni değildir...
   Olumsuzluklardan bir tanesi ve en önemlisi beslenme koşullarıdır...
   Tüketilen gıda maddelerindeki kirlilik ve zehirli ilaçlardır...
   Özellikle piyasaya yeni çıkan ve yüksek fiyatla satışa sunulan sebze ve meyvelerde yüksek oranda hormon ve tarımsal ilaçların olduğunu biliyoruz...
   Bundan da önemlisi tarımda kullanılan suyun kalitesidir...
   Elimizi dahi yıkamanın tehlikeli olduğu sularla tarımsal üretim yapıldığında, nasıl zehirlendiğimizi artık siz düşünün...

Devlet seyirci kalamaz

   KKTC’deki sorumlular, yaşanan bu olumsuzluklar karşısında ne yazık ki; bugüne kadar elle tutulur önlem almadılar...
   Hâlbuki sebze ve meyveler kadar, küçük ve büyükbaş hayvanların yanı sıra tavukların yetiştirilmesindeki koşullar, ayrıca kullanılan yemler hakkında ciddi iddialar vardır...
   Hayvan yemlerinde ve sütlerde zaman zaman Aflatoksin görülmesi ayrı bir tehlikedir…
   Bunların sürekli araştırılması ve Avrupa Birliği’nden de yardım istenerek, ciddi önlemlerin alınması gerekir...
   Genç insanların dahi kanser belasına yakalandığı gerçeğinden hareket ederek, herkesi ürküten bu tehlikeyi bertaraf etmek için daha fazla zaman tüketilmemelidir...
   Beslenme koşulları, hareketsizlik, aşırı yağlı gıda tüketimi, kullanılan suyun kalitesizliği gibi etkenlerin yanı sıra bir de elektrik santralleri ile araçlardan yayılan zehir sorunu vardır...
   Sözde egzoz emisyon ölçümleri yapılıyor...
   Hatta bunun bir zorunluluk olduğu iddia ediliyor...
   Ne var ki; trafikte seyreden araçların önemli bir bölümünde ciddi egzoz sorunu vardır...
   Geçtiği her yeri zehirleyen bu araçları trafikten men etmek için polis harekete geçirilmelidir...

Beklemekle olmuyor

   Daha fazla beklemeye tahammül kalmadı...
   Hemen herkesin bir yakını, ölümcül bir hastalıkla boğuşurken...
   Ayrıca bu süre zarfında hem devletin hem de kişilerin kasaları boşalırken...
   Elimiz kolumuz bağlı oturamayız...
   Olanları görmezden gelemeyiz...
   Devlet gerekli önlemleri almalı ve halkımızı sürekli bilinçlendirmelidir...
   “Yiyin de korkmayın” şeklinde bir devletçilik veya yöneticilik anlayışı olamaz...
   Sorunlu olan gıdalar konusunda “sakın yemeyin” diyebilmeliyiz...
   Sağlıklı bir toplum yaratmak ve insanları ölümden kurtarmak için bunu yapmalıyız...
   Sağlıksız bir toplum, yok olmak demektir...

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Bugüne kadar KKTC de hangi sektörde başarı sağlayabildik ki Sağlık sektöründe da başarı sağlayabilelim ! Ülkemizin bugünkü haliyle ise Ne yediğimiz gıdalarda Ne Kullandığımız sularda ve Ne de Soluduğumuz hava için sağlıklıdır diyebiliriz ! Her geçen gün daha da betonlaşan küçücük ülkemizde Yatersiz kalan altyapı ve üstyapı sorunlarımız sağlığımızı tehtit eder duruma gelmiştir ! Kasası boş Devletimiz maaş ödeyebilmek için para arayışında meşgul oladursun vatandaş her sektörde olduğu gibi Sağlıkta da kendi kaderine terk edilmiştir, Kıbrıslı Türkler bu kadar kötü yaşam kalitesini hak etmiyorlar !!

Magusalı
Magusalı - 2 yıl Önce

Yazıda belirtilen bütün bu olumsuzluklar devlet eliyle olmaktadır. Toplumsal değil kişisel çıkarlar ön planda tutularak işlemler yapılmaktadır. Bu ülkede yaşıyan insanların büyük kısmının bu ülke için gaylesi olmazsa bu durum oluşur.

banner471

banner474