banner564

Sağlıkta, AB ile uyumlu projeler hayata geçirilmeli

   Kuzey Kıbrıs’ın bir numaralı sağlık sorunu kanser belasıdır…
   Aşırı sigara tüketimi vardır…
   Küçük ve güzel bir ülkede, kontrolsüzlük yüzünden hava kirliliği vardır…
   Yediklerimizin, içtiklerimizin önemli bir bölümü kanserojendir…
   Sadece büyüklere değil, çocuklarımıza içirmekte olduğumuz uzun ömürlü sütleri kullanmakta olan kaç ülke vardır onu araştıranımız olmadı…
   Süt ürünlerimizle ilgili ciddi uyarılar vardır…
   Kullanılan katkı maddelerini inceleyen ve önlem alan bir Allah’ın kulu çıktı mı bu ülkede?..
   Çıkmadı, çıkamaz…
   Çünkü; böylesi hizmetlerin karşılığında oy yoktur…
   Kişisel ve partisel çıkar da yoktur…
   O zaman bırakın giden gitsin, kalan kalsın…
   Zihniyet tam da budur…

  Kalbimiz ne kadar sağlam?

   Kanser hastalıklarından sonra kalp hastalıkları ikinci sırada yer alıyor…
   Beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve bilgisizlik son derece etkilidir…
   Bir de teşhis koyma yetersizliği vardır…
   Düşünün; bir insan mide yanma şikayetiyle özel hastaneye gidiyor…
   Nöbetçi ‘doktor’ muayene ediyor ve ‘emin olmak için elektrosunu da alalım’ diyor…
   Aile bedelini ödemeyi kabul ediyor ve elektro çekiliyor…
   Doktor elektroya bakarak “hiçbir şeyin yok git evine rahatına bak” diyor…
   Ve o adam bir saat sonra hayatını kaybediyor…
   Kuşkusuz; bu affedilmez hata tüm doktorlarımızı bağlamıyor…
   Ama artık bunların da konuşulması ve ciddi önlemlerin alınması gerekmiyor mu?..
   Elbette gerekiyor…
   Ama kim konuşacak?..
   Sağlık örgütlerinin görevi değil midir bu?..
   Peki niye tartışmıyorlar?..
   Niye sorgulama ve önlem alma ihtiyacı duymuyorlar?..

Tam Gün ne zaman?

   Kuzey Kıbrıs’taki sağlık örgütleri, hatta Sağlık Bakanlığı ‘Corona’ sürecinde ekonominin kapanması için önemli rol üstlenmişti…
   Ve bunda başarılı da olundu…
   Fakat sağlık hizmetlerindeki gerileme, personel ve cihaz eksiklerinin giderilmesi konusunda ‘gerekli adımlar’ atılmadı…
   Vatandaşa verilen hizmetlerde sıkıntılar devam etti…
   Son 30 yıldan beri sağlık sorunlarını konuşuyoruz ama bir türlü çözüm üretemiyoruz…
   Özellikle de ‘Tam Gün’ konusunda…
   Hemen her seçim döneminde sağlık ve eğitimde ‘Tam Gün’ uygulamasına geçileceği belirtilmekle birlikte, bir türlü bu sözler yerine getirilmiyor…
   Atmasyon çok ama icraat yok…
   Bu saatten yapılması gereken, AB ile uyumlu sağlık politikasını uygulamaya koymaktır…
   Kaynaklar yetmiyorsa, Brüksel’e başvurulmalıdır…
   Niyet varsa, sıkıntıları aşmak mümkündür… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Öz
Öz - 1 yıl Önce

Sağlık ve Eğitimde Tam Gün. İkisi de kamu hizmeti. Bir karar alınır ve artık doktorlar ve öğretmenler tam gün çalışacak denirse, sağlık ve eğitimle ilgili sorunlar çözülür sanılıyor. Oysa asıl mesele öğretmen ve doktorların tam gün çalışmasını cazip hale getirebilmek. Bu nasıl olabilir? Öncelikle sağlık ve eğitim merkezi olan özellikle hastane ve okulların standartlarını artırmakla işe başlanabilir. Kaliteyi yakalamayanların faaliyetlerine son verilir. Bu merkezlerin çalışabilmesi için uluslararası akreditasyon sahibi olması, binasının, çalışanının uluslararası kalite standartlarında olması istenir ve sürekli denetlemelerle kontrolleri sağlanabilirse işler yoluna girebilir. Tam gün demek sadece devlette çalışmak demek değildir. Özelde yapılan sağlık ve eğitim de kamu görevidir. Yurttaş nereden etkin sağlık ve eğitim hizmeti alabiliyorsa almalarında bir sakınca yoktur. Asıl mühim olan yurttaşın nereden alacaksa alsın, gerek sağlık, gerekse eğitim faturalarının devletin kurduğu, garanti ettiği, kontrol ettiği kurumlarca ödenmesidir.Ayrıca sıkı bir mali denetim ile kayıt dışılığın da önlenmesidir.Her türlü kayıt dışılığın olduğu, zaten tanınırlığı da olmayan bu ülkede bu nasıl mümkün olur? Ayrıca sorgulanmalı.

Bir Vatandas
Bir Vatandas @Öz - 1 yıl Önce

Sayin Öz uluslararsi standartlar nerde biz nerde :)
Universitelerimiz universite degil, egitim yerlerde surunuyor, verilen diplomalarin tuvalet kagidi kadar degeri yok. Kaliteli isinden anlayan profesyonel insanlar yetistiremiyoruz bunun sonucunda da dandik profesyonellerin verdigi dandik hizmetlerle kendi kendimizi kandiriyoruz.
Doktorlarimizin bircogunu gelismis ulkelerde hastanenin kapisindan iceri almazlar birakin hayati tehlikedeki hastalari tedavi etmeyi.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

39 yıl önce ganimet düzeni ile kurduğumuz KKTC’yi bugün batma noktasına getirdik ! 39 yıldır Dünyaya meydan okuyan Liderlerimizle kasası boş KKTCY’yi bugün dilenci durumuna düşürüp BM , AB ve zor durumda olan Anavatan Türkiye’den yardım bekliyoruz ? BM ‘yi KKTC’den kovan AB’yi Rumcu diye istemeyen Liderlerimiz ne yüz ile onlara avuç açabilecektir acaba ! Etme bulma Dünyasında Dünyaya meydan okuyan Liderlerimizle bizlere ne haliniz varsa görün diyenler haklı değiller mi yani ! Gerçekçi olalım yıllardır Bizim olmayan Rum mülklerini satıp satıp zil çalıp oynadık ! Her güzel şeyin bir sonu olduğuna inanmadık Uluslararası Hukuk dışında ne varsa yaptık kimseyi sallamadık ve Kıbrıslı Türkleri bugün bedel ödemekle karşı karşıya getirdik ? Bir zamanlar kimseyi istemeyip Dünyaya meydan okuyan KKTC AB’den maddi Yardım istiyor ! Cevap mı : Güneyle kapıları açınız! ! “ Be Nice To People On The Way Up ‘ on the Way Down You Will Meet Them Again !”
( Zenginlikler ile yükselirken üzerine basıp çıktığın İnsanlara dikkat et düşüşte inerken onlara ihtiyacın olacak ! ) diye bir Atasözü vardır.

Bir Vatandas
Bir Vatandas - 1 yıl Önce

Sayin Akar, yazdiklariniza katilmiyorum ve bilimsel verilerle destklenmeyen bu sekilde bir FIKIR yazisini BILIMSEL VERIYMIS gibi sunmak bence dogru degil.

KKTC de en cok gorulen hastaligin kanser oldugunu gosteren bir veri yazmamissiniz varsa lutfen buraya link atarak yazdiklarinizi bilimsel verilerle desteklermisniz?

Malesef KKTC de bilimsel arastirma pek yok. Sozum ona universitelerimizin de bilimsellikle pek alakalari yok, daha cok turizm sirketi gibi calisitillari icin universite sayilmamalari gerekir aslinda ama durum malesef boyle vahim.

Bu gibi yazilari yazmadan once arastirma yapmaniz gerekir ve elinizde hersyeden once hem KKTC ye ait net statistikler olmasi lazim hem de diger ulkelerle kiyaslayici aratsirmalar , veriler olmasi lazim ki saglikli bir sonuc cikarilabilsin. Aksi takdirde veri olmadan yazilan bu gibi yazilar bilismellikten uzak olur.

Yanlis diyagnozlar hakkinda cok haklisiniz malesef boyle dandik uydurma universitelerden mezun olan doktorlarimiz da diger mesleklerde oldugu gibi dandik oluyorlar o yuzden teshis ve tedavileri de guvenilir degildir. Dandik universitelerden mezun olan dandik doktorlar saglimizi tehdit altina aliyor, dandik muhendisler depremde yerle bir olan binalar uretiyorlar, vesayre vesayre boylece hem hayat kalitemiz hem hayat guvencemiz her gecen gun dusuyor ve bir muz devleti olma yolunda emin adimlarla ilerliyoruz.

Egitim hallolmadan ilerleyemeyiz, sadece gerileriz.

banner471

banner473