Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's 14 Haziran 2019 tarihinde Türkiye'nin uzun dönem kredi notunu Ba3'ten B1'e düşürdü ve ekonomik görünümünü negatif bıraktı. Böylelikle yatırım yapılabilir seviyenin üç puan altında olan Türkiye’nin kredi notu bir puan daha aşağı çekilerek yatırım yapılması tavsiye edilmeyen “Yüksek Şüpheli” seviyesine gerilemiş oldu. Kurum, Türkiye'nin geniş ve farklı alanlara yayılmış bir ekonomisi olması ve devlet borçlarının düşük olmasına karşın, "kurumsal yapıdaki sağlamlığın kaybolmayı sürdürdüğü ve yatırımcı güvenini artıracak etkili politikaların uygulamaya konulamadığı"nı vurguladı. Kurum, görünümün negatifte tutulmasına gerekçe olarak ise, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi ve Türkiye'nin Rusya ile yaptığı S-400 anlaşması ile ilgili ABD'nin olası yaptırımlarının yaratabileceği istikrarsızlığı gösterdi. Akabinde, Moody’s 18 Türk bankasının da kredi notunu düşürdü. Açıklamada “Not indirimi esas itibariyle ülkenin dış kırılganlığının önemli derecede artarak bankaları, yatırımcı güveni ve mudi davranışındaki ani değişikliklere karşı daha fazla riske maruz bırakması” ana neden olarak dikkat çekti. 
  Hazine ve Maliye Bakanlığı ise not indirme kararının, "Türkiye ekonomisinin temel göstergeleri ile bağdaşmadığını" savundu. Bakanlığın yanıt niteliğindeki değerlendirmesinde, "Kuruluşun analizlerinin nesnelliği açısından soru işaretleri" oluştuğu kaydedildi. Hakikaten de dış borç ve ithalatın azalmasıyla dengelenen cari açık verilerini incelediğimizde Türkiye yeni indirildiği b1 sınıfında bulunan ülkelerin ve hatta indirim öncesi bulunduğu b3 ülkelerininden bile dış kırılganlığının daha az olduğunu gözlemliyoruz. Ancak, kurumunda vurguladığı üzere yatırımcı güveninin kazanılması için etkin adımlara da ihtiyaç olduğu da Türk lirasındaki dalgalanmalardan ve banka mudilerinin dövize yönelmesinden açıkça anlaşılmaktadır. 
  S-400 meselesine gelince NATO'nun ABD'li komutanı Wolters, "Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler kesinlikle pozitif" olduğu açıklamasında bulundu. NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Hava Komutanı Tod Wolters, "S-400 ve F-35'leri aynı noktada konumlandırmayacağız" dedi. Böylelikle, tedirgin şekilde beklenen olası gerginliğin yerini anlayışa ve anlaşmaya doğru çevirdiğini belirten önemli gelişme yaşandı. 
  Diğer yandan, Fitch Ratings Türkiye'nin kredi notunu Mayıs'ta yatırım yapılabilir seviyenin iki kademe altı olan BB'de teyit etmişti. Fitch Ratings idari direktörü Edward Parker enflasyonun baz etkisi ile düşeceğini, cari açıktaki iyileşmenin ise dikkat çekici olduğunu vurguladı. Ancak, Türkiye merkez bankasının kredibilitesinin zayıf olduğunu belirtti ve para politikası kararlarındaki bağımsızlığına gölge düşmesinin olumsuz bir faktör olarak gördüğünü belli etti. Dolayısı ile Türkiye’de mevcut yapıda var olan risk faktörlerini saymasına rağmen kredi notu indirimine gitmeyerek mevcut statüsünü devam ettirmesi yerinde ve normale daha yakın bir karar oldu. 

  Kredi notunun düşmesi hiç şüphesiz ki yerel ve yabancı yatırımcılar üzerinde olumsuz etki yaratarak yatırım stratejilerinin Türkiye aleyhine yönelmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, hem kamu borcu hem de özel sektör borçlarında ödenen faizleri risk payı artığından dolayı yükseltip, borç maliyetlerini artırır. Finansal faaliyetler artarken yatırımcılar üzerindeki olumsuz etkileri de yapılacak muhtemel yatırımların kesilmesi yada azalmasını tetikleyebileceğinden dolayı ülke için ayrıyeten fırsat maliyeti yaratır. Zira, tüm bu olumsuzlukların yanı sıra batma risk primlerinin (Temerrüt riski – CDS) yükselmesi de yatırımları kötü yönde etkileyecektir. Keza, Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri 442 puana çıkmış durumda. Söz konusu risk puanı sıralamasında Türkiye, sırasıyla Venezüela, Arjantin ve Ukrayna’dan sonra en riskli dördüncü ülke konumunda yer alıyor. Sonuç olarak hem risk primi puanlarının azalması hem de kredi notlarının objektif bir şekilde yükselmesi için yerel ve yabancı yatırımcının güveninin kazanılması noktasında etkin politikaların hayata geçmesi son derece önem arz ediyor...