Son 2 yılı bir film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçirin…
  Hüseyin Özgürgün Başbakan iken ‘hangi dürtüyle’ bir anda CTP’ye ‘Hodri Meydan’ çekti?..
  Başbakan koltuğunda oturan bir adam nasıl oldu da ‘partisine dahi danışmadan’ ve yetkili kurullarda karar almadan ülkeyi erken seçime götürdü?..
  Sonrasında ne oldu?..
  Başbakanlığı da kaybetti…
  Başka ne oldu?..
  Banka hesabına yatırılan paralar ortaya çıktı ve dokunulmazlığı kaldırıldı…
  Son 4 aydan beri ülkeye gelemez oldu…

Dörtlü koalisyon

  Devam edelim mi?..
  CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman “Yetti bu memleketin senden çektiği artık” dediği Serdar Denktaş’la 2 ay sonra nasıl hükümet ortağı oldu?..
  Onları kim cesaretlendirdi?..
  Dörtlü koalisyon döneminde Türkiye yardımları neden kesildi?..
  “Her şey iyi gidiyor” demeçlerinden sonra nasıl oldu da koalisyon dağıldı?..
  UBP-HP koalisyonu nasıl kuruldu?..
  Onları kim cesaretlendirdi?..
  Hükümet kurulurken, Cumhurbaşkanlığı’na aday olmayacağını söyleyen UBP Genel Başkanı Ersin Tatar nasıl oldu da sonradan fikir değiştirdi?..
  Tatar’ı kimler cesaretlendirdi?..
  Başbakan’ın, Başbakan Yardımcısı’nın, ana muhalefet liderinin, mecliste temsil edilen bir diğer muhalefet liderinin aday olduğu bir başka ülke örneği yokken, küçücük KKTC’de bunlar nasıl oluyor?..

Türkiye düşmanı olunabilir mi?

  Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Ankara’yı ziyaret eden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından askeri törenle karşılanan Akıncı, şimdi yeni seçimlerin arifesinde Türkiye’yi neden hedef aldı?..
  Rum gazeteci Makarios Druşuotis, Crans Montana’da olup-biteni, yani bilmediklerimizi neden şimdi kaleme aldı?..
  Anadolu halkına karşı Kıbrıslı Türklerin ‘güvenilmez olduğu’ izlenimini vermek kimin işine yaradı?..
  Bundan sonrası ne olacak?..
  Akıncı; yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, kendisini çok ağır sözlerle eleştiren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile ilişkileri nasıl götürecek?..
  Rumların büyük beklenti içinde olduğu 5’li konferans nasıl gerçekleşecek?..
  Hepsinden daha önemlisi, gerilen ilişkiler nasıl tamir edilecek?..
  İlişkilerin tamir edilememesi halinde bunun sonu nereye varacak?..
  Şimdiden beş parçaya bölünmüş Kıbrıslı Türkler; Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında bir de erken genel seçim ortamına sürüklenirse, ülke ekonomisi ne hale gelecek?..
  Ülke ekonomisinin daha da kötüye gitmesi halinde ulusal dava hangi güçle savunulacak?..
  Evet şimdi düşünme zamanı…
  Sakin olup düşünelim…
  Çıldırmadan…
  Kapışmadan…
  Nereden, nereye geldiğimizi unutmadan...