Pandemin yoğun yaşandığı rekor üstüne rekor kırdığı bir süreçte oynanan futbol liglerimizde dalgalar yavaşlamaya, sular durulmaya, nelerin olabileceği yavaşça belirlenirken Süper Lig şampiyonunun ayak sesleri duyulmaya başlandı… 
   Birkaç yıl önce Mağusa Türk Gücü’nün beş yıl süreyle lig şampiyonluğuna ambargo koyacağını söylerken falcıya değil futbol bilgi ve deneyimlerime dayanarak söylemiştim. Türk Güçlüler, Pandemi ve yabancı oyuncu sayısının azaltılmasıyla biraz sarsılsalar da güçlü, bilinçli yönetim ve geniş kadronun verdiği avantajla bu yıl da beni yanıltmayacağını, dün akşam Doğan Türk Birliği karşısında sergilediği oyunla gösterdiler. Yapay çimden doğal çime geçişleriyle sakatlık sorununu da minimize edecek olan Mağusalılar, ilk yarının sonunda averajla değil puan farkıyla liderliğe oturacaklardır. Ligin sonunda mı, onu yazımın başında belirttim 5 yıl süreyle Şampiyonluğu kimseye kaptırmazlar.
   Ligin şampiyonu, düşecek takımlar belli olunca futbolun dadı tuzu kaçıyor. Bu yalın bir gerçek! İzlediğim maçların çoğunda futboldan zevk almadığımı peşinen söylemeliyim. Futbol statümüz değişmeden bu görüntünün değişmeyeceğini de adım gibi biliyorum. Yetkililerin üç maymunları oynaması üzücü olmakla birlikte yapacak fazla bir şeyin de olmadığını biliyorum. Siyaset utansın. Ne diyebilirim ki! Her bölgede Süper Lig takımı olmalıymış…
   Hedefine şampiyonluk koyarak lige başlayan diğer bir takım olan Doğan Türk Birliği, artık başını ellerinin arasına koyarak düşünüp karar vermelidir. Karar verirken de gerçekleri ortaya koyarak değişime gitmelidir. Ahbaplık, dostluk, kardeşlik muhabbetinden hemen sıyrılmalıdırlar.
   Şampiyonluğu sadece Doğan Türk Birliği mi kaybediyor, niye sadece Doğan Türk Birliği’nden söz ediyorum şeklindeki sorunuza hemen yanıt vereyim. Sezon açılışında Mağusa Türk Gücü ve Doğan Türk Birliği dışında şampiyonluk terennüm eden yok da ondan. Mağusa Türk Gücün’den önce şampiyonluklar elde eden Yenicami, zaten küçülme kararı alarak tavrını ortaya koymuştu zaten!