banner564

Saner, Tatar ve “Gaflet”

Kaçınılmaz olan gerçekleşti. Sayın Saner Başbakan olarak Hükümetin istifasını verdi. Bunun böyle olacağı Aralık ayında; UBP-DP- YDP + HP’den istifa eden 3 vekil ilavesi ile bu Azınlık Hükümetinin kurulması ile belli idi. Çünkü Meclise sunulan Hükümet Programında Ekim 2021’de Erken Seçim yapılacağı ve Hükümetin o zamana kadar görev yapacağı ifade ediliyordu. Erken seçim demek, o kararın alınması ile Hükümetin istifa etmeden Ekim sonuna itibarı ile görevinin son bulması demekti.
Siyasetin insana, topluma, ülkeye inançları doğrultusunda hizmet etme alanı olduğunu unuttular ve “ne oldum ile ne olacağım” ikilemi kıskacına girdiler. Öncelikleri hizmet değil, bu ikilemi yaşatmak oldu. Bu nedenle Hükümet Programına yazdıkları Ekim’de Erken seçim hedefinden saptılar. Bunun için kendi parti Kurultaylarının tarihini Ekim ayına alarak Başbakanlığı uzatma yolunu seçtiler.
Ama hayatın gerçeği kendi kurdukları bu yapay senaryoyu bitirdi. Sonuçta kendi Hükümet Programlarında öngördükleri Ekim ayının 13’ünde, tüm suni teneffüs yapma çabalarına karşın kurdukları yapay hükümet bitti. İstifa etmek zorunda kaldılar. Evet, Erken Seçim olmadı yani hükümet halk iradesi sonucu ile gitmedi ama daha kötüsü oldu. Fişi kendileri çekti. Şimdi yeni bir bilinmezlik içine girdik. Üstelik bu hal, aylardır ağır ekonomik kriz içinde iken oluyor.
Bu hal içinde iken UBP 46. Kuruluş töreninde CB Sayın Tatar bir konuşma yaptı. Konuşmasında ise şunu söylemekten çekinmedi. “Anavatan Türkiye ile kopmaz bağların sürdürülmesi için ortaya konulan bir irade varken, ekonomik sıkıntıları ön plana çıkartmak gaflettir” dedi. Vay be! Rahmetli Sayın Rauf Raif Denktaş, o kavramların ve savunulan tezlerin en etkili lideri idi. Ama hiçbir zaman ekonomik sorunlarla ilgilenmeyi, bunlarla ilgili tartışma ve faaliyetleri “Gaflet” olarak ifade etmedi. Hele “Anavatan Türkiye ile kopmaz bağların sürdürülmesi“ ifadesi ile bu sorunların geriye itilmesini savunmadı. Aksine, ekonomik sorunlarla ilgili, sırasında bir muhalif “vekil” gibi açıklamalar yaptı. Hatta Türkiye Hükümet yetkililerine dönük olarak bu sorunları da kendi siyasi meşrebi temelinde açıkça ifade etti. “Gaflet” ifadesi ile bunların dile getirilmesini engellemeye kalkmadı. Çünkü bir şeyin bilincinde idi. Ekonomik yaşamı kötüleşen bir halk mücadele etmekte zafiyete uğrar.
Üstelik “tarafsız CB” olarak Sayın Tatar, UBP’nin Kuruluş etkinliğinde hükümet krizi, Meclisin toplanamaması ve daha da azan döviz krizi ve enflasyon altında, bunları yok sayarak hamasetle bunlarla ilgilenmeyi “Gaflet” olarak tanımladı. Ama o gecenin ertesi günü, öğlene Hükümet istifa etti. Hiç sevmediğim bu “ gaflet”  ile olayı ele alırsak kim, kime karşı bu ifadeyi kullanırsa “cuk oturur”?
Kısacası Sayın Tatar ve Sayın Saner gözlerini hayatın gerçeklerine kapatarak, halkın temel dertlerinden kopup; “ne oldum ile ne olacağım” kıskacı içinde siyaset yaptıkları için halka, devlete, topluma, siyaset alanına, üstelik kendi partilerine ve kendilerine zarar verdiler.
Artık bir an evvel kaçınılmaz olan yapılmalı ve Ocak sonu itibarı ile Erken Seçim, ama seçim yasakları ile birlikte karar altına alınmalıdır. Bu olmazsa işte o zaman “gaflet” ifadesi kendini gösterir.

YORUM EKLE

banner608

banner473