Son günlerde tuhaf şeyler oluyor UBP içerisinde. Bir bakıyorsunuz düne kadar Halkın Partisi ile koalisyonu savunanlar, HP’li bakanlara “ayar” vermeye çalışıyorlar sosyal medya üzerinden.
Bir bakıyorsunuz HP’nin yaş gününde, Ersin Tatar için bir ay önce yaptırılmış ama beğenilmemiş seçim şarkısı, whatsapp üzerinden özellikle medya mensuplarına ve UBP gruplarına servis ediliyor. 
Tesadüf bu ya tamda Özersay’ın adaylığını açıklayacağı günün sabahına denk geliyor bu gelişme. Ne bir gün önce ne bir gün sonra...
Bildiğim bir filmi birileri UBP içinde yeniden sahnelemek üzere. Bazı üst düzey bürokratlar, Başbakana yakın gözüküp arkasından iş çevirenler, bir anda su yüzüne teker teker çıkmaya başladı. 
Üstelik tüm bunlar Cumhurbaşkanlığı gibi çok kritik bir seçim sürecine gidiliyorken yapılması, sizce tesadüf olabilir mi?
Elbette olamaz, bugüne kadarda zaten olmadı. Ama unuttukları bir şey var bu üst akılın, her seferinde aynı pilavı kaç kez daha ısıtıp ısıtıp önümüze koyacaklar?
“UBP’liyim hem de şu kadar senedir UBP’liyim” deyip UBP’nin ruhunu, karakterini bilmeyen, kendini UBP’den daha büyük görenler veya UBP’yi kendi evladı zannedip, “kalk” dediğinde kalkacak, “otur” dediğinde oturacak zannedenler, hazırladıkları tüm Ali Cengiz oyunlarının bir gün gelip partiyi oluşturan taban tarafından bertaraf edileceğinin hesabını yapamıyorlar.
Uyarı”yorum”
HP ile koalisyonu en başından beri istememiş birisi olarak, bugün hükümetin yıkılmasını, Ersin Tatar’ın kanadının kırık olarak seçimlere katılmasını arzu edenlere inat, üçüncü kez UBP’yi bölmeye yetinenleri asla UBP tabanı affetmeyecektir. Tıpkı geçmişte olduğu gibi. 

Pire için yorgan yakmak
Beni bilen bilir, öyle eveleme gevelemeyi hiç ama hiç sevmem. Hani reklamda vardı ya birisinin yüzüne baka baka öyle “dümdük” konuşmayı sevenlerdenim. 
Türkiye Cumhuriyeti çok uzun bir süreden bu yana KKTC’ye para akışını durdurmuş durumda. Dörtlü Koalisyon Hükümeti döneminde bunu çok söyledim, birçok kez de yazdım.  Sebep olarak da dönemin Maliye Bakanı ile hükümet ortakları arasında ki bazı isimleri vermiştim.  
O hükümet gitti, yerine Türkiye ile daha iyi ilişki kurabileceğine inandığımız UBP-HP Hükümeti geldi. Bir miktar para gelmesine karşın hala daha yeni protokol imzalanmıyor,tüm projeler yarım veTürkiye’den akışın yeniden başlamasını bekliyor.   
Şimdi birileri diyor ki “Ankara küstü, Başkan kızdı, o yüzden para gelmiyor Kıbrıs’a.” Eğer Ankara küstüyse o kendilerinin bileceği iş. Ama “pire için yorgan yakmaya” kalkıyorlarsa sadece yorgan değil, tüm ev yanabilir. 
Geçmişte de oldu benzer şeyler. Bize fırça atmaya kalkan TC makamlarına da benzer şeyleri söylemiştim. Türkiye’nin bu bölgede var olabilmesi, Kıbrıs Ada’sındaki varlığına bağlıdır. Öyle küsmeyle, cezalandırmayla falanda hiçbir işi halledemezler. 
Ali gider, Veli gelir. Onlar yolcu biz hancı misali. Türkiye’nin çıkarları, Kıbrıs’taki varlığına bağladır. Ve küsmeler falan buradaki varlığını tehlikeye atacak boyutlara ulaşmamalıdır.

 Esnafa destek
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) Genel Başkanı Abdulkadir Akgül’ün yürüttüğü başarılı çalışmalar neticesinde, KKTC’de kurulu olan Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi aracılığıyla esnaf ve sanatkâra kullandırılan kredilerin faiz oranı hafta başından geçerli olmak üzere bir yıllık kredilerde %6’dan yüzde 3,5’e 10 yıllık kredilerde ise %6’dan, %4,5'e indirildi. 
Ekonomik olarak sıkıntılı günlerden geçtiğimiz şu günlerde bence esnaflarımız için gayet makul bir noktaya çekildi krediler.  Dileyenler Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifini 444 00 30 arayarak bilgi alabilirler. 

Ne olur? 
Günün sürpriz gelişmesi eski Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili karara karşı Demokrat Parti ile birlikte Anayasa Mahkemesinde dava açması oldu. 
9 Ocak Perşembe günü görüşüleceği belirtilen ve Cumhuriyet Meclis’i aleyhine açılan iki dava, Anayasa’nın 147’nci maddesi ile Meclis İç Tüzüğü’nün 130’uncu maddesi tahtında açıldığı ifade edilirken, kararın yürütmesinin durdurulması talebiyle ve ile ilgi ara emri talep ediliyor.
Çok basit bir soru, mahkeme ara emrinde Özgürgün’ü haklı bulursa ve bu yönde karar verirse ne olur?
Neler olmaz ki….. 

 
MESAJLAR

Naim PINAR: İkinci kez bel fıtığından dolayı ameliyat masasına yatmak zorunda kalmışsınız. Çok geçmiş olsun diyoruz, bir an önce iyileşip yeniden sizi sahalarda görmek istiyoruz. 

Mustafa BATURALP: Türkiye’den çok uzun süreden bu yana para akışı gelmemesine karşın devlet hazinesi ayakta durabiliyor. Siz bunun ne kadar daha sürdürülebilir olduğunu düşünüyorsunuz? 

Nilhan TAYFUNLU: Anlaşılan evde kaçak hamam işletiyorsunuz. 
KIB-TEK’in size gönderdiği faturanın başka türlü izahı her halde olmaz diye düşünüyoruz. Kesede var mı kese? 

Kenan AKIN: Bacağınızdaki operasyon sonrası ağrılarınız dinmeye başladığına göre çok yakında sizi yeniden Başkent’te görebileceğiz. Zaten çok uzun bir süreden bu yana buradaki dostlarınızı yeterince ihmal ettiniz. 

Hasan ERÇAKICA: Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü yapmış bir kişi olarak Cumhurbaşkanlığı makamının gereksiz olduğunu söylemeniz öyle basit olmasa gerek. Bu konuyu en erken zamanda konuşalım isterim. 

Emrah YEŞİLIRMAK: Kış geldi de geçiyor siz eve daha yeni şömine yaptırıyorsunuz. Biraz geç kalmadınız mı? Neyse bari bundan sonra akşamları üşümezsiniz. 

Murat CİVELEK: Artık geleneksel hale gelen Hamsi Festivali için geri sayım başlamış. 12 Ocak günü yapılacak festival için Trabzon’dan yollanan hamsiler ülkeye ulaşmış. 

Ali KİŞMİR: Hayırdır ne oldu da Cumhurbaşkanı Akıncı ile aranıza kara kediler girdi? Eskiden yediğiniz içtiğini ayrı gitmez iken Cumhurbaşkanı artık sizin etkinliklerinize bile icap etmiyor? İsterseniz arabuluculuk yapalım, küslük iyi değildir. 

Ahmet MAHİREL: Hafta sonu cikla avı için nereyi tavsiye edersiniz? Gerçi dün üç beş arkadaşa ayrı ayrı bölgeleri işaret etmişsiniz. Yoksa sizde mi manipülasyona başladınız? 

Hasan TAÇOY: Maliye Bakanlığına da vekâlet edince iki bakanlık arasında dün adeta mekik dokumuşsunuz. Neyse sizin enerjiniz buna müsait. İki bakanlığı bir hafta idare etmek zor olmasa gerek. 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Kamuoyunun çok uzun süreden bu yana beklediği sigorta affı için düğmeye basmışsınız. Bu konuda çok önemli bir gelir de beraberinde gelecekmiş. 

Tufan ERHÜRMAN: Eyleme gidecek olmanıza bir diyeceğimiz olamaz. Ama bir yıl önce aynı harçlara yüzde 30 zam yapan hükümetin başı olarak sizde daha az zam yapanları eleştirmeniz ne kadar doğru olacak? 
 
Necmi KARAKOÇ: KTC Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı olarak son yağışlardan sonra alarm durumuna geçmişsiniz ve olası bir kötü senaryonun olmaması için tüm hazırlıkları tamamlayıp beklemeye başlamışsınız.   

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Şimdi tüm gözler Anayasa Mahkemesinde.  Bakalım 9 Ocak Perşembe günü nasıl bir karar çıkacak ve sonuçları siyasette nasıl bir dalgalanmaya yol açacak.