banner564

Seçim sonrasında çözüm bekleyen sorunlar var

   Türkiye bugün yeni bir demokrasi sınavından geçiyor…
   Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin kazasız, belasız; bir şölen havasında tamamlanması hepimizin dileğidir…
   Ortaya çıkacak sonuçlara herkesin saygılı olması ve seçim sürecinde söylenenlerin bir kenara bırakılıp, tüm halkı kucaklayan bir sürecin başlatılması son derece önemlidir…
  Herkesin söz söyleme veya adaylar arasında tercih yapma hakkı vardır ve propaganda sürecinde yazılanlara, çizilenlere bakarak karar verilmemelidir…
   Bizim açımızdan iki önemli nokta vardır:
   Birincisi; Türkiye’nin iç hesaplaşmalardan ve çatışmalardan uzak tutularak, demokrasiyi yaşatması…
   İkincisi; Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin ‘karşılıklı anlayış yardımlaşma, dayanışma ve saygı’ çerçevesinde daha güçlü hale getirilmesi…

Başarmak zor değildir

   Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin düzeyli olması, farklı görüşlere saygı duyulması ve icraatlarda ‘başarı, yetenek, güven’ özelliğinin ön plana çıkarılması halinde bu ülkede çok güzel şeylerin olabileceğine inanıyoruz…
   Ambargoları kırmak ve etkisizleştirmek zor değildir…
   Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘güvenli bir yaşam’ oluşturulması halinde varlıklı ve kültürlü insanları buraya çekmek mümkündür…
   Bunun da ötesinde turizmi çok daha iyi seviyelere çıkarmak suretiyle KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabileceği bir ekonomik model yaratmak da mümkündür…
   Kuşkusuz; bu konuda bazı önlemlerin alınması kaçınılmazdır:
   1-Ülkeye girişlerin denetim altına alınması…
   2-Afrika ülkelerinden ‘öğrenci vizesiyle’ adaya uyuşturucu ve şiddet çetelerinin girişlerinin önlenmesi; girmiş olanların deport edilmesi…
   3-Türkiye’deki suç çetelerinin adadan uzak tutulması…
   4- Ercan’a yönelik uçuşların artırılması ve fiyatların aşağılara çekilmesi…
   5- Devlet arazilerinin, komisyonculara değil  ‘gerçek yatırımcılara’ verilmesi ve bu yatırımcıların güvence altına alınması…   

Mülklerin sahibi olmalıyız

   Kuzey Kıbrıs’ın son zamanlarda mülk satışlarıyla gündeme gelmesini dikkate alarak bu konuda acil önlemlerin hayata geçirilmesi kaçınılmazdır…
   1-Eşdeğer koçanlı mülklerin satışından ekstra vergi alınarak, Mal Tazmin Komisyonu’nun mali yönden güçlendirilmesi.
   2- Mal Tazmin Komisyonu’nun gündeminde bekletilen 7 bin dolayındaki başvurunun sonuçlandırılması ve gönüllü satış yapan Rumlara ait mülklerin Türkleştirilmesi.
   3-İnşaat izni verilen bölgelerde arıtma ve kanalizasyon şartının getirilmesi…
   4-Elektrik sorununun tamamen ortadan kalkmasına yönelik önlemlerin acilen alınması…
   Bu yazdıklarımızın gerçekleştirilmesi zor değildir…
   Niyet ve cesaret varsa çok kısa sürede yol alabiliriz…
   Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik açıdan güçlenmesi, olası bir çözümde ‘siyasi eşitliğin’ gerçek anlamda elde edilmesi açısından da son derece önemlidir…

**
Bu tarihi günde tüm annelerin Anneler Gününü kutluyoruz…
Analar evimizin direği, yuvaların huzuru ve mutluluğudur…
Onlara her zaman sevgi ve saygıyla yaklaşmalıyız…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 13 ay Önce

39 yıldır Kendi ayakları üzerinde duramayan KKTC’yi getirdiğimiz noktada bu saatten sonra gerçekten yatırımsızliktanıktan dökülen KKTC’nin ayakları üzerinde durabileceğine inananımız mı var ? Anavatan Türkiye’deki seçimler sonrası ciddi değer kaybedecek TL ile fakirleşecek Türkiye’den geçmişteki yardım Paralarının de gelmeyeceği bir gerçektir ! 39 yıldır KKTC’nin ekonomik açıdan güçlenebilmesi için atılan tüm adımları maalesef gerçekleştiremedik ! Gelen yatırımcıyı bin pişman geri çevirdik ! 350bin üzeri İngilteredeki Kıbrıslı Türkler ile Londralı yatırımcıyı kaybettik ! İcraat yapamayıp maaş bile ödeyemeyen Devletimiz ve siyasetimiz ile TURİZM, ÜRETİM, İHRACAT’ı yerle bir ettik ! Fakirleşip yoksullaştık milli gelirimiz yarı yarıya düştü ve düşüyor ! Gelecek için dökülen Ülkemizde ne bir Plan ve Program yapıp geleceğe yönelik hiç bir yatırım yapamıyoruz ?
Egemen Eşitliğimiz mi ? Onu ise bugün sokaktaki AHH çeken vatandaşlarımıza soralım ??

Öz
Öz - 13 ay Önce

Bir ülkenin kalkınması, gelişmesi için neler lazımdır? Birinci olarak, bu ülkede yaşayanların kalbinin, bu ülke için atması lazımdır. Yani bu ülkede yaşasın veya yaşamasın, bu ülke ile yaşamalı, bu ülkeye özlem duymalı, bu hayattan gitse bile, bu topraklarda yatmayı hayal etmelidir. İkinci olarak ülkenin yasal olması lazımdır. Biz şöyleyiz, biz böyleyiz demenin hiç bir kıymeti yoktur. Önemli olan dış dünyadakilerin bizi nasıl gördüğü ve bildiğidir. Diğer önemli bir konu, kalbi bu yer için atanların iradesine sahip, adil, şeffaf, hesap verebilen bir yönetimdir. Bunlar temel esaslardır. İşte bunların olması için tek şart Çözüm ve AB dir. Bu tek şart yerine gelmeden de, bu ülkede yapılacak her iş eğretidir ve bozulmaya mahkumdur.

banner471

banner473