Cumhuriyet Meclisi’nin, 4 yıl önce tüm uyarılara karşın kabul etmiş olduğu seçim yasası hala değiştirilmedi…
 Bu seçim yasasının karmaşık olduğunu ve özellikle orta yaş üstü insanların karma oy verirken yanlışlar yapacağını herkes söylüyor...
 Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, daha önceki uyarılarında seçime 8’den fazla parti ve bağımsızların katılması halinde oy pusulasının yetersiz olacağını ve kitapçık basılacağını, bunun da oy kullanma süresini ve sonuçların açıklanmasını geciktireceğini söylemişti...
 Şimdi, ilgili yasanın değiştirilmemesi halinde seçim sonuçlarını açıklamanın bir haftayı bulabileceği uyarısı yapıyor…
 Ayrıca; deneyimli eski siyasiler herkesi üzecek şekilde oy iptallerinin yaşanacağını belirtiyor...
 İşin özeti; bu yasa hiç kimseye fayda sağlamayacak...
 Zaten kendi kendimizi idare etme beceriksizliklerimiz yüzünden herkese alay konusu oluyoruz...
 Bir de 300 binin altında seçmeni bulunan bir ülkede seçim sonuçlarını bir haftada açıklayan zavallı bir ‘devletçik’ durumuna düşürüleceğiz…
 Özellikle Rum komşularımıza tam rezil olacağız...
 Böylesi bir durum karşısında inadına inat mantığı kabul edilebilir mi?..
 Göz göre göre kuyunun içine atlayıp, intihar etme girişimi desteklenebilir mi?..
 Mevcut parlamentonun bazı üyeleri “Bu seçimde en az yarımızı değiştirecekler” diyebiliyorsa...
 Değişeceğinizi biliyorsanız...
 Bu ülkeye ve insanımıza karşı bu kadar sorumsuz davranmamalısınız...
 Parti yetkili kurullarınız, MYK’nız, bilmem meclisiniz veya genişletilmiş organlarınız sizlere ‘emretse bile’, kendi vicdanınızın sesine kulak vererek, bu tehlikeli virajdan uzaklaşınız...
 Halkın güvenini kaybettiniz...
 Bu gerçeği sizler de kabul ediyorsunuz...
 Hiç olmazsa son günlerinizde, halka ters gelecek adımlar atmayınız...

 Pratik yöntem bulunmalı

 İnsanların ‘karma oydan yana’ bir tavır aldığını hepimiz biliyoruz...
 Siyasi partiler güven yitirdikleri için halk bu seçimde daha fazla karmaya yönelecek...
 Öyleyse; pratik bir yöntem bulunmalı...
 Mesela; herhangi bir partiye mühür vuranın tercih hakkı olmamalı...
 Partiye mührü vuruyorsan, onun gösterdiği tüm adaylara saygı duyacaksın...
 “Ne o partiye, ne bu partiye” diyorsan ve ‘en iyilerini’ seçmek istiyorsan, ister bir, ister 50 kişiye tik atacaksın...
 Mesele bu kadar basit...
 Eğer gönlümden geçen sadece Şüküfe Hanım ise onu tikleyip, oy pusulasını sandığa atıp gideceğim...
 İstiyorsam 20, ya da 40, ya da 50 kişiyi tikleyip işimi bitireceğim...
 Basit ve demokratik bir yöntem...
 Ne var ki; bir yandan ‘Tek bölge’ seçimi deyip, diğer yandan bölgeciliği işin içine karıştıran parti yetkilileri seçim kaybetme korkusuyla ‘Dünyada benzeri bulunmayan’ karmaşık bir yöntemle karşımıza çıkıyorlar...
 Bizler; KKTC halkı olarak bu sisteme ‘hayır’ diyoruz...
 Küçük ülkemizi, bu tür karmaşık yasalarla her geçen gün daha da gerilere götürmeniz yetmezmiş gibi; karmaşık bir seçim yasası ile başta Rumlara ve Türkiye halkına karşı alay konusu yapma hakkınız yoktur...
 İnat ve ısrarla bu yasayı önümüze koyarsanız, o zaman sonuçlarına da katlanacaksınız...