banner564

Seçimler sorunlarımıza çözüm getirmeyecektir

Haftaya bugün Cumhurbaşkanlığı Seçiminin ilk turu yapılıyor olacak. Tahminimce sandıkların kapanmasının ardından çok uzun sürmeden seçim sonuçlarını hep birlikte öğrenmiş olacağız. Şimdiden kesin olan sonuç ise ikinci tura gidileceği ve seçim heyecanının bir hafta daha uzamış olacağıdır. Heyecan demişken aslında seçmende gözlemlenen ciddi bir heyecan yok ama aday ve yakın çevrelerinin heyecanı ancak 18 Ekim akşamı dinecekmiş gibi gözüküyor.
Diğer yandan siyasi çevrelerin hemfikir olduğu nokta, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında erken genel seçime gidileceği düşüncesidir ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olan kişilerde aynı şeyi düşünmektedirler.
Seçim, demokratik bir rejimin varlığı için zorunlu, ancak tek başına yeterli olmayan bir unsurdur. Seçimin yapılacağı ortamın, demokratik bir rejimin diğer zorunlu unsurlarından olan temel hak ve hürriyetlerle de yakın bir ilişkisi vardır.
Ülkemizdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en ilgi çekici bölümlerinden biri de adayların televizyon kanallarında canlı yanında karşılaşmalarıdır. Ancak on bir adaylı bir CB seçiminde maalesef on bir adayı aynı yayında bir arada izleme şansımız olmadı. Konu ile ilgili yapılan şikâyetlere rağmen, on bir adaydan sadece parti başkanlığı yapmış veya halen yapmakta olan adayların televizyon kanallarında daha fazla rağbet gördüklerini görmekteyiz.
İlgi gören altı adaydan hiçbiri, katıldıkları TV programlarında CB seçimine on bir aday katıldıklarını maalesef dile getirmedi. Fırsat bu fırsat deyip kendi propagandalarını yapıp diğer adaylara üstünlük sağlamayı tercih etmiş kısacası gemisini kurtaran aday edasıyla seçime odaklanmışlardır. Kendi penceremden baktığımda önemli olan, altı adayın göstermiş olduğu bu tutumun iyi veya kötü olması değil; olur ki içlerinden biri seçilirse, yaşadığımız coğrafyanın menfaatleri açısından doğuracağı sonuçlar önemlidir.
CB seçiminden sonra bir diğer erken seçimin bizleri bekliyor olması, gün geçtikçe büyüyen toplumsal soruların çözümlerinin bir seçim süreci daha beklemesi anlamına gelmektedir. Ancak ifade etmek istediğim şu dur ki; seçimler demokratik olsa da toplumsal sorunlarımıza bir çözüm üretememektedirler.
Kendi içyapımızdaki sorunlarımıza çözüm bulamadığımızdan veya üretemediğimizden olsa gerek yakın coğrafyamızdaki sıcak gelişmeler de maalesef gündemimize gelememektedir. Bizler seçimler ne olacak, halimiz ne olacak derken kendimizi aniden hiç beklenmedik bir anda, hiç arzulamadığımız bir çatışma ortamının tam ortasında bulmamız ihtimal dâhilindedir. Küresel güçlerin cirit attığı Doğu Akdeniz’de değil sözümüz, varlığımız bile yok sayılmaktadır.
Toplumsal varoluş için toplumsal birlik gerekmektedir. Dolayısıyla toplumsal bir farkındalık oluşturmaya şiddetle ihtiyacımız olduğu şu günlerde, seçimlerin çözüm olmadığını buradan bir kez daha ifade etmek isterim.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner471

banner473