banner564

Seçimler ve şak şak

Türkiye seçimleri sonuçlandı. Herkes kendi meşrebine göre değerlendirme yapıyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçimin ikinci turunu da birinci olarak tamamladı. %51 olgusunun getirdiği ve mevcut sistemin gereği olarak, şimdi Yürütme ve Kamu Yönetiminde tek başına erktedir. Ayrıca seçime birlikte girdiği Cumhur ittifakı da TBMM çoğunluktadır. Yani Yürütme ve Yasamada belirleyicidir.
Millet İttifakı ve bileşenleri ile Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ise çok önemli bir oy potansiyeli ile Başkanlık ve TBMM seçimlerinden 2. olarak çıktı. Bu oy oranlarına göre Türkiye kamuoyu resmen iki kutup halinde şekillendi. Bu seçim sonuçlarına göre Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakının büyük bir sorumluluğu var. Bu sorumluluğun en başta geleni, ağır enflasyonu azaltmak ve gidermek. Bu öncelikli işlerin başında geliyor. Seçimden ciddi oy desteği ile çıkan Millet İttifakının ise demokratik denetim, uyarı ve yanlışların üzerine gitmek görevi var.  Ama yalnız bunlar değil; ağır ekonomik  sorunlara dönük, akıl dolu önermeler yapıp, bunları  toplum  ile buluşturma görevi de var. Erkte olanın ise bunları değerlendirmesi gerekir. 
Bu yazdıklarımın temenniden öte bir anlam taşıması için, bu siyasi güçlerin bu anlayışı içselleştirmesi gerekir. Ama buna dönük bir işaret oluşmadı. Aksine, daha seçim sonucunun netleşmeden kesinleştiği saatlerde Sayın Erdoğan’ın; sonucu kutlamak isteyen taraftarlarının, Sayın Kılıçdaroğlu’nu yuhalaması ve buna müdahale etmemesi. Ayrıca ağır enflasyon sorunundan evvel, Yerel Seçimlere vurgu yaparak, İstanbul’u da alacağız demesi, erkte olanların mantığının hala buraya kilitli olduğunu gösteriyor.
Muhalefet kanadının altılı masa bileşenlerinin başkanlarının bir araya geldikten sonra bir açıklama yapmaması ise, o kanata da mantığın;  bundan sonraki sürece dair net olmadığını gösteriyor. Halbuki altılı masanın kamu oyuna deklere ettiği ekonomi, sosyal ve demokratik hukuk devleti temelini geliştirmeye dönük son derece önemli ve değerli görüşleri vardı. En azından bu altılı masa bileşenleri bu öneri ve görüşlerine dayalı, demokratik denetim yapacaklarını ve bu temelde iktidara yapıcı önerilerde bulunacaklarını açıklamaları gerekirdi. Evet, seçimlerdeki adaletsizliği ve devlet gücünün kullanılmasını eleştirmeleri gerekir. Ama ayni zamanda;  yaşama, demokrasiye, Adalete ve ekonomiye, gelir dağılımındaki olumsuza dair önerdiklerinin arkasında olacaklarına dair de mesaj vermeleri doğru olurdu. Bu tavırlar, seçim sonrasında da yaklaşan Yerel Seçimler Hedefi ile hareket edileceğini gösteriyor.  Yani oluşan kamplaşma üzerinden siyaset alanının ele alınması önde durmaktadır. Bu ise, ağır sorunların açılmasına katkı koyacak toplumsal ortak noktanın beslenemeyeceğini gösteriyor.
Fakat bizde, Türkiye’de gerçekleşen seçimlerle ilgili en ilginç değerlendirmeyi, CB Sayın Tatar yaptı. Sayın Tatar, bu seçim sonuçlarının Kıbrıs’la ilgili izlediği politikanın kabul gördüğünün göstergesi olduğunu söyledi. Halbuki Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan ve Türkiye seçimleri için oy kullanan TR yurttaşlığına da sahip olan KKTC vatandaşları ile Türkiye vatandaşı olan seçmenlerin oylarının sonucunda; Sayın Erdoğan ikinci geldi. Şimdi buna bakarak ben; bu sonucun, izlenen politikanın ret edildiği demek olduğu söylemi yapabilir miyim? Hayır. Bu, Türkiye’deki erk sahiplerine uyarı olmalıdır. Buralarda oportünist şak şakcıların desteği ile gönül bağının oluşmadığını görmek gerekir. Şak şak çeken akıldan uzak, dost görünenden; daha olumludur; doğruya doğru, eğriye eğri diyen ve muhalefet de yapan insanlar. Seçim sonuçları hayırlı olsun ve krizleri aşmak için enerji üretsin.  

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 12 ay Önce

Size:cevap :şak şak 32 tassak oldumu aldinizmi 3un 1 ini

banner471

banner473