banner564

Şifre: Disiplin ve kurallar

İki aydan beri boş kalan Başbakanlık makamı nihayet doluyor ve yılbaşı öncesi piyango UBP Milletvekili Hamza Ersan Saner’e çıktı.
Süreç öyle hızlı gelişti ki Ersan Saner aday bile olmayı düşünmediği UBP kurultayına şimdi tek başına gidecek ve bugün kuvvetle muhtemelen öğlen saatlerinde veya öğleden sonra Başbakanlık makamına oturmuş olacak.
Ersan Saner’i neredeyse 20 yıl önce UBP’den Gazimağusa’ya belediye başkan adayı çıktığı yıllardan tanırım. O günden bugüne dostluğumuz hiç bozulmadı ve her zaman birbirimize yakın olduk. 
Çok disiplinli, çok çalışkan ve çağın teknolojik gelişmelerine ayak uyduran bir kişiliğe sahiptir. Çok zor bir süreçte Başbakan olmak kolay değil bu memlekette. Hele de bu kadar ağır bir ekonomik tablo varsa karşınızda.
Ama Ersan Saner’in bu yükün altından kalkabilecek potansiyeli olduğunu yakinen bilenlerdenim. Bence tek kusuru (ki bu bana göre) çok aşırı kuralcı olması. Kurallara sıkı sıkıya bağlıdır. Ve aldığı her görevi kuralına uygun olarak yapma arzusundadır.
O yüzden şimdiden söyleyeyim aşırı kuralcı bir Başbakan geliyor. Herkes oyunu bundan sonra buna göre oynasın. Ersan Saner için disiplin ve kurallar olmazsa olmazlarıdır.  Belki de bu süreçte gevşeyen ve arıza verme noktasına gelen bürokrasimiz yeniden toparlanma sürecine de girecektir. 

O bakan kim?
Halkın Partisinden 3 vekil istifa ediyor ve gerekçelerini de açıklayarak “bağımsız” kalacaklarını beyan ediyorlar. Toplantıyı izleyenlerden biri soruyor “bir bakan dedi ki size para teklif etmişler.”
Mesut Genç telefonundaki çocuğunun resmini göstererek buna tepki gösteriyor. Aslında böyle bir şeye hiç de gerek olmamasına rağmen yine de kendini tutamayıp bunu yapıyor.
Öncelikle bu bakan kim? Bu soruyu soran kişi bunu kamuoyuna açıklamalı. Ben olsam bu üç vekilin yerinde bu konuyu hem yargıya hem polise taşırdım. 
Siyasette elbette eleştiri olacaktır ama bu düpedüz karalama, çamur at izi kalsın kampanyası. Buna müsaade edilmemesi gerekiyor. O yüzden bu üç vekilin bu işin peşini bırakmaması gerekiyor. En azından biz kendi adımıza bu işin takipçisi olacağımızı buradan ilan edelim. 
Ya o bakan çıkar bunu kendi açıklar ya da bu konuda bilgi sahibi olduğunu söyleyen “gazeteci” çıkar bu ismi kamuoyu ile paylaşır. Aksi bunun çamur at izi kalsın politikasıdır. 
İstifa işine gelince, bence çok geç kalınmış bir karar. Ve bu kararın HP içinde 3 vekil ile sınırlı kalması düşündürücü. Bence Tolga Atakan, Erek Çağatay ve Gülşah Sanver Manavoğlu’nun da istifa etmesi gerekirdi. 
Çünkü HP artık misyonunu tamamlamış ve siyasette artık günleri sayılı bir yapı olarak kalmıştır. Ama saydığımız isimlerin ileride de siyasi yaşantıları farklı partilerde veya farklı şekillerde olabilir. HP’de geri kalanlar için siyaset birkaç ay daha yapacakları bir hobi olarak kalacaktır. 
 

Fark var?

ÖRP ile HP’den istifa eden vekilleri aynı kefeye koyan meslektaşlarımız var. Bir kere ÖRP’nin oluşumunda pazarlıklar yapılırken tüm vekiller bir partide görev almaya devam ediyordu. 
Şuanda HP’den kopan 3 vekil ile o dönemde ayrılan vekiller arasında bu bağlamda büyük fark var.
İkincisi ÖRP’yi kuran o dönemdeki milletvekilleri oluşan yeni hükümette bakan olarak görev almışlardı. HP’den ayrılan ve bağımsız kalan bu 3 milletvekilinin kurulacak olan UBP-DP-YDP hükümetinde görev almaları şu aşamada mümkün değil.
Dolasıyla ÖRP ile HP’den istifa eden vekilleri aynı kefeye koymak bu noktada hem büyük hatadır hem de bu vekiller için acımasız bir eleştiridir. 
Nihayetinde daha önce de DP’den istifa eden ve UBP’ye gelen veya tam tersi UBP’den DP’ye geçen vekiller de olmuştur. Ama dünkü istifalar gibi olmamıştır.


MESAJLAR 

Ahmet KAPTAN: 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü siz başta olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarınız için kutlu olmasını diliyoruz.  Gerçekten o kule içinde bir yıl geçirmek hiç de kolay olmasa gerek. 

Ahmet SERDAROĞLU: Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş) 32’nci yaşını kutluyor. Bu ülkenin en büyük ve en köklü sendikası olarak nice nice 32 yıllara diyoruz. Bu arada geride kalan 32 yılı anlayan bir belgesel hiç fena olmazdı. 

Kansu AKSU: Önümüzdeki ilk seçimlerde YDP’den milletvekili adayı olmak için çalışmalarınıza şimdiden başlamışsınız. Bu bağlamda hemen her bölgede ziyaretlere başlamışsınız. 

Hasan YAĞIZ: Yani bizde sizi tavlada iyi bir oyuncu olarak biliyorduk ama dünkü oyununuzu gördükten sonra bu düşünceden vazgeçmek zorunda kaldık. Sizi Ali Karahan’a sevk ediyoruz. 

Çelebi ILIK: Çalışma Bakanlığına üst düzey bürokrat olarak geri döneceğiniz konuşuluyor. Bir yıllık bir aradan sonra sizi yine aktif bir görevde göreceğiz desenize. 

Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Dün çok önemli bir toplantıya video konferans yolu ile bağlanmışsınız ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile aynı panelde buluşmuşsunuz. 

Selman ARSLANBAŞ: Bu ara yurt dışı gidiş gelişleri epey artırmışsınız. Aman Hocam bu ortamda çok dikkatli olmak gerekiyor. Allah muhafaza her yerde virüs salgını artıyor. 

Halis ÜRESİN: Tatlısu’dan Geçitkale’ye transfer olmuşsunuz. Demek ki yavaş yavaş siz de başkente doğru yaklaşıyorsunuz. Belki seçimlerden sonra bir ev de Lefkoşa’da yaparsınız. 

Kutlu EVREN: Tekrardan eski bakanlığınıza döneceksiniz gibi bir his var içimizde. Kadroda bir iki ekleme ile geçen defa yakaladığınız başarıyı yeniden yakalayabilirsiniz. 

Rıza AÇIKGÖZ: A Haber Kıbrıs Temsilciliği göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bu görevi ziyadesi ile başaracağınızdan en ufak bir tereddütümüz yok. Güncel haberlerin yanında özel haberlere de imza atacağınızı umuyoruz. 

Dr. Ali PİLLİ: Dün mecliste milletvekillerine yaptığınız maske uyarısı belki de geride bırakmaya hazırlandığımız yılın en bomba çıkışıydı. Vekiller bu konuda çıt çıkaramadılar dün size. 

Prof. Dr. Zafer AĞDELEN: Hafta sonu baba toprağı Lefke'ye gitmişsiniz ve yağmurlardan sonra yeşillenmeye başlayan dağlarda Ada çayı toplamışsınız ve bu kış yetecek kadar stok yapıp geri dönmüşsünüz. 

Nazım ÇAVUŞOĞLU: Üniversite öğrencilerinin karantina parası ödememesi konusunda gerekli girişimleri yapıp çok kısa sürede bu konuda adım atmanız ziyadesi ile memnuniyet yarattı. Önemli bir sorunu ortadan kaldırdınız. 

Mustafa ŞOFÖROĞLU: Bu kadar kadro genişliğine rağmen hala daha koltukta rahat bir Fener maçı izleyememenin nedeni sizce ne olabilir acaba? Bu gidişle yine sinir dolu günler bizi bekliyor.  

YORUM EKLE

banner608

banner473