banner564

Sıkıntılı günler!

Çok sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Olumsuzluklar her yanımızı sarmalamış durumda.
Genelde bütün bu olumsuzlukların nedenlerine baktığımızda altından, ya erken algılayamama ya da önlemini zamanında alamama gibi geleneksel uygulamalar çıkar!
İdlip’ten şehit haberleri gelmeye devam ediyor ve de Allah esirgesin korkarım devam edeceğe benziyor!
Türkiye, Rusya ve İran arasında Rusya'nın Soçi kentinde varılan uzlaşma gereği, İdlib bölgesinde oluşturulan on iki “Barışı Koruma Gözlem Noktasından” bazılarına, sözde Suriye rejim güçlerinin yaptığı saldırılar sonucu Türk askerinin şehit olması, Türkiye'nin sabrını taşırmış ve en son otuz üç askerin şehit edilmesinden sonra mukabil harekatlar başlatılmış durumda.
Son aylarda nerdeyse kucaklar pozisyonlara girdiğimiz Rus Devlet Başkanı Putin, Suriye sınırında koşullanmış Türk ordusunun pozisyonu konusunda oldukça kararlı bir tutum sergiliyor. 
Adeta “Buraları benden sorulur” mesajını en etkili şekilde vermeye çalışıyor. 
Son dönemlerde tabir yerinde ise “papaz” olunan ABD başkanı Trump, İdlip’te Türk askerlerine yapılan saldırıları kınadığını, şehit olanlar için başsağlığı mesajı vermekle yetiniyor.
Nedense Trump’ın Türkiye’ye karşı, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı başlatılan bu tutumu Putin ile anlaşarak yaptıkları gibi bir düşünceyi taşıyorum. 
Türkiye aylar öncesinde, belki de işin ta başından beridir yaptığı hatayı şu günlerde düzeltmeye çalışıyor. Mültecilere batı sınır kapılarını açmakla yıllardır eza çekerek rahatlattığı Avrupa ülkelerini de oyunun bir parçası haline sokmaya çalışıyor.
Türkiye bugün yurt içindeki 5 milyon, bir o kadarda sınırlarda kümelenmiş Suriye mültecileri için 40 milyar dolar harcamış. 
Böylesine büyük meblağlarla Türkiye’de hava savunma sistemi yaratılabilineceği söyleniyor.
Yurt içinde yaratılmış olan toplumsal huzursuzluklar da işin cabası! Adeta Türkiye’de nüfus yapısı değişmiş gibi bir görünüm yaratıldı. 
Gelelim bizim şu hastane yangını meselesine!
Hani şu ölenlerin şehit ilan edildiği hadiseye.
Biliyorsunuz yıllardır “yeni hastane” konuşuluyor ama bir santimlik ilerleme kaydedilmiyor. Hastanenin tabir yerinde ise dökülmekte olduğu, KKTC Sağlık hizmetlerinde “Amiral gemisi” adı verilerek maytaba alınan “Burhan Nalbantoğlu” Hastanesi’nin bu hale gelmesi bir yılda olmadı. İktidara gelmiş tüm siyasilerin bu eskimişlikte parmakları var. 
Siyasilerin aldırmazlıkları, “Benden sonra tufan” yaklaşımı içinde davrandıkları herkesçe malum. Yangının mevcut iktidar döneminde yaşanmış olması kimseleri “Sütten çıkmış ak kaşık” konumuna sokmaz.
Bu nedenle iktidarı-muhalefeti iş birliği içinde oturup ülkede seferberlik mi ilan edilir, yoksa bu ülkenin ensesinden bugüne kadar milyonlar kazananlar mı sahaya çekilir, sağlık hizmetlerine bir çare bulmak görevleridir. Eller taşın altına konacaksa hep beraber konması yükü hafifletecektir! 

YORUM EKLE

banner608

banner474