Türkiye’de AK Parti tek başına iktidara geldi, dolarda düşüş başladı...
Dövizle borçlanan insanlar bayram yaptı...
Türk lirası kullanan, fakat evini dövizle satın alan veya kirayı dövizle ödeyen insanların, böylesi bir durum karşısında bayram yapması yadırganmamalıdır...
Türkiye’de halen okuma yazma bilmeyen milyonlarca insan vardır...
Nüfusun yarıdan çok fazlası açlık ve sefalet sınırının altındadır...
Bu insanlar için önemli olan şu veya bu partinin iktidarı değildir...
Önemli olan dövizin yükselmemesi, hayatın ucuzlamasıdır...
Domatesin kilosunu 50 kuruşa satan zavallı bir köylü, üniversitede okuyacak çocuğu için döviz biriktiriyorsa, onun için önemli olan doların düşmesidir...
Seçim sonuçlarına bir de bu açıdan bakılırsa iyi olur...
Bundan sonraki süreçte AK Parti iktidarının halkın tümünü kucaklaması, özellikle dış politikada sınır komşuları ile problemleri ortadan kaldırması gerekiyor...
Seçim sonuçlarının açıklanması sonrasında hala bazı gerekçelerin arkasına saklanarak istifa etmeyen muhalefet liderlerine de birileri doğru yolu göstermelidir...
Başarısızlıkla sonuçlanan kaçıncı seçimdir bu?..
Artık gerekli mesajın alınması ve yeni bir sayfanın açılması şarttır...
Aksi halde, bir daha seçim olması halinde yeni bir mağlubiyet kaçınılmazdır...
UBP’nin demokrasi sınavı
Gelelim Kıbrıs’taki UBP’nin genel başkanlık yarışına...
Hüseyin Özgürgün, 5’i milletvekili, 6 adaya karşı tek başına yarıştı...
Kamuoyu araştırmalarında yüzde 34 oranında oy alacağına ilişkin iddiaların aksine, yüzde 50’ye yakın oranda üyenin desteğini aldı...
Diğer tüm adayların ve onlara destek olan üyelerin bu sonuçtan mutlaka bir ders çıkarması gerekiyor...
Bu kadar insan mevcut genel başkanın devamından yana ise, buna saygı duymak, hem halkın güvenini kazanmak açısından, hem de siyasette ilerlemenin önünü açmak için çok önemlidir...
Üstelik UBP’nin şu anda önemli bir pozisyonu vardır...
Hükümetin ortağı olması, Kıbrıs sorununun en kritik sürecinde çok önemlidir...
Kısa bir süre sonra garantiler ve mülkiyet gibi hayati konuların gündeme geleceğini unutmadan, UBP’nin güçlü pozisyonunu yıpratmamak doğru olandır...
Neticede güzel bir demokrasi sınavı verildi...
Tüm adaylar özgürce propaganda çalışması yaptı...
Söylenmesi gerekenler söylendi, yazılması gerekenler yazıldı...
UBP, tüm üyelere seçme ve seçilme hakkı vererek, KKTC siyasetinde bir İLK’i de başardı...
Seçim süresinin uzaması ve sandıkların geç açılması eleştirilebilir...
Ama kurultayın büyük bir olgunluk içerisinde geçtiği inkar edilemez....
Sorunlar çözüm bekliyor
Bugünden itibaren UBP’nin ve koalisyonun büyük ortağı CTP’nin yapması gereken, halkımızı rahatsız eden sorunları kısa sürede ortadan kaldırmaktır...
Bazı sorunlar vardır ki; onların çözümü için büyük paralar gerekmiyor...
Temizlik, denetim, yasa dışılıkları önleme gibi...
Hiç olmazsa bunların başarılması gerekiyor...
Yeniden yapılanma ile kamuda verimlilik artırılmalı, Türkiye’den gelen suyun bir an önce tüm bölgelere ulaştırılması sağlanmalıdır...
Tekrar edelim...
Batmış belediyelerle bunu başaramazlar...
CTP-UBP hükümetinin zaten yapması gereken ilk iş, belediye sayısını azaltmaktır...
Mevcut 28 belediye ile bu ülkede sorunlar çözümlenemez...
Tam tersi daha da artar ve içinden çıkılmaz bir hal alır...
Reform yapacağı iddiasıyla kurulan bugünkü hükümet; hiç olmazsa belediyeleri birleştirme başarısını göstermelidir...
Bir de kamuda çalışma saatlerini düzenlerse...
İşte o zaman herkes umutlanmaya başlar...