banner564

Şimdi hareket zamanı

   Son haftaların gündeminde yer alan Maraş konusunda önemli gelişmeler var…
   Kıbrıs Türk tarafı kentin envanter çalışmasını başlatarak, ikinci adımda iskana açılması yönünde açıklamalar yaparken; Rumlar da bu sorunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde çözmeye çalışıyor…
   Bizim tarafta bir başka önemli tartışma konusu ise kentin mülkiyetiyle ilgilidir…
   Bazı kesimler Maraş’ın Vakıf malı olduğunu iddia ederek, kentin Rumlara iadesine karşı çıkıyor…
   Hatta bu konuda Gazimağusa mahkemesinde alınan bir ‘Ara Emri’ kararı vardır…
   Yani kentin Türk yönetiminde iskana açılması veya Mal Tazmin Komisyonu’nun Rum başvuruları hakkında karar üretebilmesi mahkeme emriyle durdurulmuş durumdadır…
   Alınan ‘Ara Emri’ kararının iptali için Yüksek Mahkemeye yapılan başvuru ise aylardan beri görüşülmüş değildir…
   Ortada ciddi anlamda bilgi kirliliği vardır…
   Kendi içimizde bir uzlaşı sağlayamadığımız ve ciddi bir duruş sergileyemediğimiz için şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde hak arayacağız…
   Mahkeme, ilgili taraflara 4 Kasım’a kadar savunma çağrısında bulundu…
   Maraş’ın Vakıf Malı olduğunu mu iddia ediyorsunuz…
   Öyleyse alın evraklarınızı gelin ve savunmanızı yapın…
   Mahkemeyi ikna edici bir savunma yapabilecek miyiz?..
   İkna edemediğimiz takdirde mahkemenin Rumların beklentisine uygun bir karar alması halinde ne yapacağız?..
   Son 3 yılda karar üretemeyen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yasallığı ne olacak?..
   KKTC’de önemli makam sahiplerinin ve Maraş’ı kilitleyenlerin bu sorulara yanıt vermesini istiyoruz…

Turizmi baltalamak doğru değil

   Maraş kentinin, Türk yönetiminde iskana açılması halinde ilk 3 yılda yaşanacak inşaat patlaması ve ardından turizm faaliyetlerinin Kıbrıslı Türklere ne büyük katkılar sağlayacağını da ciddi olarak tartışmalıyız…
   Ulusal davayı sadece milli nutuklarla güçlendiremeyiz…
   Ekonomik açıdan yaşadığımız sıkıntılar yüzünden ülkenin hemen her köşesinde ciddi sorunlarla yüzleştiğimizi de görmezden gelemeyiz…
   Tarihi eserlerin yıkılmaya yüz tuttuğu, yolların çöktüğü, çevrenin yok edildiği, ulaşımın çok pahalı olduğu bir ülkede turizmi daha fazla geliştiremeyiz…
   Turizm gelişmediği sürece ekonomik açıdan kalkınmamız ve kendi kendimize yeterli olmamız mümkün değildir…
   O yüzden yeni fikirlere ve daha çok yatırıma ihtiyacımız vardır…
   Ülkeye yatırımcı çekebilmek için de teşvikleri artırmalı, hepsinden önemlisi bürokratik işkenceyi sonlandırmalıyız…
   KKTC’yi yönetenler de, Türkiye’den ‘daha çok para’ yerine ‘daha çok uçak ve gemi seferi’ istemelidir…
   Ucuz ulaşım olmazsa, KKTC’ye daha çok turistin gelmesini beklemek sadece hayal olur… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
KEMAL
KEMAL - 5 yıl Önce

paraları yuttular oturdukları yerde yediler gene dilenmeye gittiler yakında hepsi da gider

banner608

banner473