banner564

Şimdi ne yapmalı?

   Avrupa Sosyal Araştırma (ESS) Programı tarafından, 2017-2019 döneminde Güney Kıbrıs’ta yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçları; bugüne kadar sürdürülen müzakerelerin temelsiz olduğunu gözler önüne serdi…
   Kıbrıs Rum halkı 2004 yılında ‘İki toplumlu, iki bölgeli federasyona’ yüzde 75 gibi ezici bir çoğunlukla “hayır” dedi…
   Aradan 15 yıl geçtikten sonra yapılan kapsamlı araştırma sonuçlarına göre ise; Rum halkının sadece yüzde 27’si federasyona destek verdi…
   Bu sonuçlar her iki toplum liderine de “boşuna federasyon küreği çekmeyin” mesajı veriyor…
   İşte Rum lideri Anastasiadis’in son zamanlarda federasyon tezini terk etmesinin ana nedeni budur…
   Yıllar önce AKEL ve DİSİ dışındaki tüm Rum parti liderleri ve kilisenin başı Hrisostomos “Türk askeri tamamen çekilse, garantiler kaldırılsa ve tüm göçmenler evlerine dönse bile iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu kabul etmeyiz” dediği halde, KKTC’de temelsiz bina inşa etmeye çalışan siyasi müteahhitler bunu dikkate almadı…
   Rum liderleri de KKTC’deki siyasetin yetersizliğinden yararlanarak müzakereleri bugüne kadar uzatma ve Türk tarafını suçlama becerisini gösterdi…

Zorlamakla olmuyor

   Şimdi AB tarafından yaptırılan kamuoyu araştırmasının sonuçlarına bakarak, KKTC’de temelsiz siyaset yapanların, özellikle de ‘sol kesimin’ yeni bir slogan bulması gerekiyor…
   Federasyon asla gerçekleşmeyecek…
   Siz Dikilitaş’ın etrafında dönmek suretiyle siyaset yapmaya devam edin…
   Kıbrıslı Rumlar buna yanaşmayacak…
   Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bizimle ‘siyasi eşitlik’ temelinde paylaşmayacak…
   ‘Üniter devlet’ isteyenlerin Yüzde 57 olması Kıbrıslı Türklere çok net mesaj veriyor:
   “Bizimle birlikte yaşamak istiyorsanız, Kıbrıs Cumhuriyetine yama olacaksınız…”
   Cumhurbaşkanımız işin başında “Ne yama, ne vilayet” dememiş miydi?..
   Öyleyse, Rumların ikinci tercihine bakalım…
   Yüzde 51’e yakın bir oyla ‘bugünkü fiili durumun devamına’ destek veriliyor…
   Yani Rum halkı gayet net bir şekilde “herkes kendi bölgesinde yaşasın” diyor…
   İşte bundan sonraki süreçte görüşülecek olan da budur…
   Herkes kendi bölgesinde yaşayacak, kendi yönetimlerini oluşturacak; ancak bazı konularda ortak devlet söz sahibi olacak…
   Mesela; Dışişleri, limanlar, gümrükler ve ekonomi…

Pamuk eller taşın altına girmeli
 
  “Çözüm olmazsa yanarız, biteriz” diyenler de, farklı düşünenler de bu teklife odaklanmalı ve fikir geliştirmelidir…
   Çözüm olacaksa bu şekilde olacak…
   Çözüm sonrasında kuzeydeki mülklerin kaybedilmesi istenmiyorsa; takas ve tazminat konusunda ısrar edilecek…
   Mal Tazmin Komisyonu çalıştırılacak…
    Kuzeyde mülkü bulunan Rumlar tazmin edilecek…
   “Aldık, bitti, vermeyiz” diye bir savunma dünyanın hiçbir ülkesinden destek görmez…
   O yüzden malın bedelini ödeyeceğiz…
   Ödeyebilmek için hem Tazmin Komisyonu’na kaynak yaratacağız, hem Türkiye’den özel destek talep edeceğiz…
   Yani elimizi taşın altına koyacağız…
   Kayanın altında kalmak istemiyorsak, taşa razı olacağız…
   Ucuz kahramanlık dönemi artık geride kaldı…
   Uyan Kıbrıs Türkü, uyan… 

YORUM EKLE

banner608

banner473