banner564

Sisi’ye kim cevap verecek?

  KKTC’de milletvekili ve bakan olmak isteyen yüzlerce insan var...
  Erken genel seçimde 8 siyasal partiden tam 400 kişi aday gösterilecek...
  Ön seçimi kazanamayan siyaset sevdalılarıyla birlikte bu rakam 500’ü aşıyor...
  Demokrasi açısından sevindirici bir durum...
  Ancak bizleri üzen durumlar da var...
  Özellikle halkımızın geleceğini yakından ilgilendiren ve hayati önem taşıyan Kıbrıs sorunu...
  Bu sorunun nasıl başladığını, geçmişte neler yaşandığını ve halen nelerin yapıldığını dünyaya anlatamıyoruz...
  Karşı tarafın yürütmekte olduğu temelsiz propagandaya karşı herhangi bir karşılık veremiyoruz...
  Onlar; kuzeydeki otellerimizin ‘çalıntı’ olduğunu söylerken, bizler güneydeki Larnaka ve Baf havaalanlarının, Larnaka’nın gözde bölgesi Mckenzie’de paha biçilmez arazilerin, Tatlısu’daki askeri üssün, onlarca okul, mezarlık ve park arazilerinin, hatta Afrodit Hamamı’nın bizlere ait olduğunu söyleyemiyoruz...
  Halkın temsilcisi olanlar, ağızlarına Hint biberi sürülmüş gibi konuşamıyor, tepkilerimizi ortaya koyamıyorlar...
  Kıbrıslı Türklere topuzlarla, demir çubuklarla saldıran ELAM’cılara dahi gerekli tepkiyi gösteremiyorlar...
  Hatta bazıları “Bunların sayısı yüzü geçmiyor” diyerek, Anastasiadis döneminde siyasallaşan terör örgütünün ‘etkisiz ve desteksiz’ olduğunu göstermeye çalışıyorlar...
 Ne var ki; gerçek durum çok farklıdır...
  ELAM’ın son genel seçimlerde aldığı oy oranı 13 binin üzerindedir...
  Ocak sonu yapılacak başkanlık seçimlerinde, ELAM Başkanı Hristos’un ne kadar oy alacağını da hep birlikte göreceğiz...
  Ayrıca bu terör partisinin, Rum lideri Anastasiadis’in DİSİ partisi dahil, AKEL haricindeki diğer partilerle ‘Türk aleyhtarı konularda’ el ele yürüdüğü de bilinen bir gerçektir...
Son Sisi skandalı
  Rum propagandasının etkisine gelince...
  Türkiye ile ilişkileri bozulan Mısır’ın darbeci lideri El Sisi, Güney Kıbrıs’a resmi bir ziyaret düzenledi...
  Ziyaret çerçevesinde Rum Meclisi’nde bir konuşma yapan Sisi, eline verilen notlara bakarak “Kıbrıs Türk toplumuna ait sandalyelerin 1963’ten beri boş olduğunu görüyorum” dedi...
  Fakat; o sandalyelerin neden boş olduğunu bizlere sormadı...
  Kıbrıslı Türklerin silahlı saldırılar sonucunda hem meclisteki sandalyeleri, hem devlet organlarındaki görevlerini terk etmek zorunda kaldıklarını kimse ona söylemedi...
  Peki bunu kim yapacak?..
  Elbette bizler yapmalıyız...
  Londra’da bulunan KKTC Cumhurbaşkanı bugün ilk iş olarak Mısır elçiliğine gidip, kendi eliyle oradaki elçiye ‘Kıbrıs gerçeklerini anlatan’ bir mektup veremez mi?..
  Vermesi iyi olmaz mı?..
  KKTC hükümeti ve siyasi parti liderleri, Sisi’ye yönelik bir açıklama yapamaz mı?..
  Mısır’ın güneydeki büyükelçisine birer yazı gönderemez mi?..
  Oturduğumuz yerde kuş avlamaya çalıştığımız için bunları yapamayız...
  Becerebildiğimiz tek şey, sık sık seçim yapmak ve hükümet kurmak...
  Hayret verici bir durum...
YORUM EKLE

banner471

banner474