banner564

Siyaset ciddiyet ister

   Kuzey Kıbrıs’ın siyasetini tartışıyoruz…
   Özellikle de uzun süre iktidarı elinde tutan UBP’yi…
   Rauf Denktaş’ın kurucu başkanı olduğu UBP’nin 46 yıllık tarihinde 12 tane genel başkan değişti…
   En uzun sürelisi Derviş Eroğlu, en kısa sürelisi Osman Örek oldu…
   Kıbrıs’ın güneyinde UBP gibi sağ çizgideki DİSİ partisinin kuruluşu da 1976 yılıdır…
   DİSİ’de bugüne kadar sadece 3 genel başkan görev yaptı…
   Glafkos Klerides, Nikos Anastasiadis ve şimdiki başkan Averof Neofitu…
   Peki neden böyle?..
   Bunun cevabı çok basit…
   Onlar; iyi eğitilmiş, dünya görgüsü, bilgi ve yeteneği olan insanları siyasete çekiyor…
   Onlarda, bizdeki gibi hırs ve intikam duygusu yoktur…
   Siyasete girdikten kısa bir süre sonra bağlı bulunduğu partinin liderine karşı darbe yapma, onu devirme planlarıyla başarı sağlama gibi bir siyaset kültürü yoktur…
   Bizde ise diğer tüm konularda olduğu gibi kültürsüzlük egemendir…
   Tümü değilse bile siyasete girenlerin çoğunluğunda bu kültürsüzlük vardır…

Peki neden siyaset?

   “Neden siyasete giriyorsunuz?” diye sorduğunuzda alacağınız cevaplar tatmin edici değildir…
   Kimisi vatana ve millete hizmetten söz eder, kimisi Kıbrıs’ı birleştirmekten…
   Ama bir yerlere gelindikten sonra ikisi de olmuyor…
   Öyleyse kabul edelim ki; Kuzey Kıbrıs’ta yaratılan siyaset düzeni sürdürülebilir değildir…
   Bugüne kadar sürdürülmesinin temelinde Türkiye’nin destekleri, müdahale veya yönlendirmeleri vardır…
   Bir de ganimet olanaklarının kullanılması…
   Gelinen noktada ganimet olanakları yok edilmiş durumdadır…
   Elde kullanılabilecek kaynak yoktur…
   Altyapı ihtiyacı her zamankinden daha fazladır…
   Hala; birçok bölgede 1974 öncesinden kalma su boruları kullanılıyor…
   Elektrik bağlantıları rüzgara dayanıklı değildir…
   Üretim çok pahalıdır…
   Elektrik üretiminde kullandığımız yakıt halka ve çevreye zarar vericidir…
   Telefon dairesi verimsizdir…
   Karayolları hizmet veremez durumdadır…
   Sağlık hizmetleri bazı doktorların zorluklara karşı direnmesi sayesinde topallayarak yürüyor…
   Sosyal fonlar erimiş durumda…
   İnsanlar mutsuz ve gelecek konusunda umutsuzdur…
   Peki bu siyaset anlayışı ve yapısıyla ülkemizi düzlüğe çıkarma ve halkımızı mutlu etme imkanı var mıdır?..
   Bazı parti mensupları “evet vardır” dese bile, siyasetin düğümlendiği bir ülkede başarı şansı yok denecek kadar azdır…
   Açık konuşmak gerekirse; bu ülkede her şey ‘sil baştan’ olmalıdır…
   Hem siyaset kendini yenilemeli, hem de halk nasıl bir yaşam istediğine karar vermeli…
   Başka türlü çok zor…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

KKTC yi ilan ettiğimiz günden beri kurduğumuz sistem ve Siyaset neticesi tüm kaynakları tüketip ve kurutup bu günlere geldik , Artık tutulacak bir yeri kalmayan ve dökülen Ülkemizde her geçen gün mağduriyetleri konuşuyoruz , Çökmekte olan kurduğumuz sistemin enkazı altında kalacak olan Toplumumuzu ise ne Kurultaylar ve ne de seçimler kurtarabilir önümüzdeki günler bizlere bu günleri bile aratacak gibi görünüyor,
FOR EVER TRNC. !!!

Öz
Öz - 2 yıl Önce

Her şeyin başı Adalettir. Hukukun üstünlüğü, açıklık şeffaflık, hesap verilebilirlik oldukça.Nereden buldun ? Sorusu sorulabildiği, Mahkemeler, cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanları yargılayabildiği zaman, her şey düzelir. Polis, asker cumhurbaşkanına bağlı olduğu, elçinin, sadece elçilik görevi yaptığı zaman işler düzelir. Gazeteler ve medya tehdit edilip, televizyonların sesi kısılmayınca, meclis ve gazeteleri işgal edenlere gerekli cezalar verilince işler düzelir.Yargıya ayar verenlere karşı, toptan tek yürek karşı çıkılınca işler düzelir.

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Mr köz uysa da koyduk uymasa da acıtıyor acitiyor

banner471

banner474