banner564

Siyaset deneyim, kültür ve ciddiyet ister

   Kıbrıslı Türkler son 48 yılda ekonomik açıdan büyük olanaklar elde etti…
   Evler, araziler, tarlalar, oteller, narenciye bahçeleri…
   Yaklaşık 200 bin Kıbrıslı Rum’un terk ettiği yerler bize kaldı…
   Buna ilaveten Türkiye buralara hem resmi yoldan, hem de gönderdiği öğrenci ve turistler üzerinden milyarlarca lira aktardı…
   Buna rağmen ekonomik alanda başarı sağlanamadı…
   Bunun ana nedeninin ne olduğunu herkes biliyor…
   Ana neden siyasetin yetersizliği, başarısızlığı ve partizanca icraatlarıdır…
   Bir de sürekli hükümet, parti yönetimi değişimleri…
   Rauf Denktaş’ın kurucu başkanı olduğu UBP’nin 46 yıllık tarihinde 15 tane genel başkan değişti…
   En uzun sürelisi Derviş Eroğlu, en kısa sürelisi Osman Örek oldu…
   Kıbrıs’ın güneyinde UBP gibi sağ çizgideki DİSİ partisinin kuruluşu da 1976 yılıdır…
   DİSİ’de bugüne kadar sadece 3 genel başkan görev yaptı…
   Glafkos Klerides, Nikos Anastasiadis ve şimdiki başkan Averof Neofitu…
   Peki neden böyle?..
   Bunun cevabı çok basit…
   Onlar; iyi eğitilmiş, dünya görgüsü, bilgi ve yeteneği olan insanları siyasete çekiyor…
   Onlarda, bizdeki gibi hırs ve intikam duygusu yoktur…
   Siyasete girdikten kısa bir süre sonra bağlı bulunduğu partinin liderine karşı darbe yapma, onu devirme planlarıyla başarı sağlama gibi bir siyaset kültürü yoktur…
   Bizde ise diğer tüm konularda olduğu gibi kültürsüzlük egemendir…
   Tümü değilse bile siyasete girenlerin çoğunluğunda bu kültürsüzlük vardır…

Peki neden siyaset?

   “Neden siyasete giriyorsunuz?” diye sorduğunuzda alacağınız cevaplar tatmin edici değildir…
   Kimisi vatana ve millete hizmetten söz eder, kimisi Kıbrıs’ı birleştirmekten…
   Ama bir yerlere gelindikten sonra ikisi de olmuyor…
   Öyleyse kabul edelim ki; Kuzey Kıbrıs’ta yaratılan siyaset düzeni sürdürülebilir değildir…
   Bugüne kadar sürdürülmesinin temelinde Türkiye’nin destekleri, müdahale veya yönlendirmeleri vardır…
   Bir de ganimet olanaklarının kullanılması…
   Gelinen noktada ganimet olanakları büyük ölçüde yok edilmiş durumdadır…
   Elde kullanılabilecek kaynak sayısı azalırken, altyapı ihtiyacı her zamankinden daha fazladır…
   Hala; birçok bölgede 1974 öncesinden kalma su boruları kullanılıyor…
   Elektrik bağlantıları rüzgara dayanıklı değildir…
   Üretim çok pahalıdır…
   Elektrik üretiminde kullandığımız yakıt halka ve çevreye zarar vericidir…
   Telefon dairesi verimsizdir…
   Karayolları hizmet veremez durumdadır…
   Sağlık hizmetleri bazı doktorların zorluklara karşı direnmesi sayesinde topallayarak yürüyor…
   Sosyal fonlar erimiş durumda…
   İnsanlar mutsuz ve gelecek konusunda umutsuzdur…
   Peki bu siyaset anlayışı ve yapısıyla ülkemizi düzlüğe çıkarma ve halkımızı mutlu etme imkanı var mıdır?..
   Bazı parti mensupları “evet vardır” dese bile; siyasetin düğümlendiği bir ülkede başarı şansı yok denecek kadar azdır…
   Açık konuşmak gerekirse; bu ülkede her şey ‘sil baştan’ olmalıdır…
   Hem siyaset kendini yenilemeli, hem de halk nasıl bir yaşam istediğine karar vermeli…
  Başka türlü çok zor…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Kıbrıslı Türklerin Altın yıllarını yaşadığı KTFDtine geri dönemez isek Dünyadan istenmeyen dışlanmış kötü Adam rolündeki KKTCde maalesef Yalnızlaşıp Fakirleşip Yoksullaşmaya devam edeceğiz !!

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

KKTCde kurduğumuz ganimet düzeni bizleri ancak bu güne kadar getirebildi ? Peki Ya yarın!
Kuzey Kıbrıs’taki Rum Mallarını Rum Evlerini Uluslararası yasa dışı Satmamızın bir bedeli olacağını gerçekten bizler ve Yöneticilerimiz bilmiyormuyduk yani ? KKTCde devlet eliyle Rum malları da dahil her şeyi batırdık! ne Kib-Tek dedik ve ne Karayolları veya Havayolları dedik hepsini batırdık? Baba İrfan Nadir ve Asil Nadir’in Ülkemize muazzam £Sterlin yağdıran yatırımlarını bile batırdık ? Bugün Ülkemiz maalesef yarı yarıya Fakirleşip Yoksullaştı, KKTC gibi bir Ülkede Gençlerimize gelecek mi var ….???

Öz
Öz - 2 yıl Önce

Siyaset deneyim, kültür ve ciddiyet ister. Adam gidiyor, BM genel sekreterine, BMGK mi topla, iki devlet kararını al diyebiliyor mesela. BMGK ndeki daimi üyelerin kararı belli de, diyelim adamın istediği yapıldı, Rumların onayı gerekir ya. Onlar da onay verdi ve iki devletli oluşuma gidildi. Peki K/Türkler aldıkları AB pasaportlarını iade ederler ve KKTC pasaport ve vatandaşlığına geçerler mi? Hatta u devlet işinin yılmaz savunucuları, cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, müdürler, müsteşarlar, eşleri, çocukları AB vatandaşlığından, varsa İngiliz vatandaşlığından çıkıp, KKTC vatandaşlığına geçerler mi? Acaba kimler, her şeyi göze alıp sadece KKTC vatandaşı olurlar? TC olanlar? Afrikalılar? Türki Cumhuriyet vatandaşları? KKTC ülkesinin gerçek vatandaşları kimler olur? Siyaset, deneyim, kültür ve ciddiyet ister.

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Mr satilmis iz yine sicmis batirmis arkadaş 50 yılda iki elinle bir bilmemneni dogrultmaktan acizsin kuduz salyalarini saçıp salak sepet konuşuyorsun sen önce önündeki işleri adam gibi yap becer de ondan sonra salyalaruni saç etrafa beceriksizin önde gidenisin boş boş konusuyorsun

Türkish power
Türkish power - 2 yıl Önce

Mr öz TC den gelen paralar aç karnını doyurmaya yetmedi de palikaryadan maasami baglandin Soros artigi

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Sayın Akar , Yılların getirdiği Kötü Siyaset ile Dünyadan Dışlanmış bir KKTCde bizleri ne gibi bir gelecek bekleyebilir Bilen Var mı ??

banner471

banner473