banner564

Siyaset ve memleket

   Barış Harekâtı sonrasında yaklaşık 200 bin Kıbrıslı Rum kuzeydeki mülklerini terk ederek güneye geçti…
   Büyük bir kısmı uzun süre çadırlarda yaşadı…
   Güneydeki evlerini terk eden Kıbrıslı Türkler ise kuzeye geçtikleri zaman Rumlardan kalan evlere yerleştirildi…
   Rumlar; çadırdaki göçmenleri belirli bir program çerçevesinde yeniden konut sahibi yaptı…
   Bir kısmı da Türklerin bıraktığı evlere yerleştirildi…
   Zaman içerisinde göçmen Rumlar ‘mülklerini geri almak’ ve ‘tazminat’ talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu…
   Sonuçlanan bazı davalar yüzünden Türkiye milyonlarca Euro tazminat ödemek zorunda kaldı…
   Kuşkusuz; adadaki mülkiyet sorunu ve binlerce Rum’un davası AİHM kapısında çözülemezdi…
   Kıbrıslı Rumlar uzun yıllar adada çözümün gerçekleşeceği hayaliyle beklemeyi tercih etti…
   Fakat; 2003 yılındaki referandumda kendi liderliklerinin ‘Hayır’ kampanyası sonucunda bu umutlarını yitirmiş oldu…
   İşte o dönemde AİHM, Kıbrıslı Türklere altın tepsi içinde bir fırsat sundu…
   Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kurulmasını ve ilk başvuru adresi olmasını karara bağladı…
   Kilisenin ve Rum liderliğinin ağır baskılarına karşın 6 binden fazla Kıbrıslı Rum, kuzeydeki mülklerini bizlere satmak için komisyona başvurdu…
   Komisyon ilk aylarda Türkiye’den gelen paralarla bazı başvuruları sonuca bağlarken, büyük bir çoğunluğunu sonuçsuz bıraktı…
   Halbuki; komisyon aracılığıyla Rum mülkleri gerçek değerinin yarısı kadar bir ödeme ile Türk tapusuna geçecek, bir süre sonra yeni başvurular gelecekti…
   
Erdoğan’ın haklı tepkisi

   Türkiye bir süre sonra komisyona para akışını durdurdu…
   Bazı kesimler bunun bir haksızlık olduğunu söylese de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haklılığı inkâr edilemez…
   Erdoğan, KKTC’li siyasilere “Ödemelerde bir miktar da siz katkı koyunuz” dedi…
   Bizimkiler, binlerce dönümlük Rum arazisinin üzerinde oturan zenginler kulübünün baskıları sonucunda bu yönde adım atamadı…
   Meclis’ten bir yasayı geçiremedi…
   Halbuki; Rum mülklerinin alım ve satımlarında az miktarda ek vergi ile komisyona para akışı sağlanabilirdi…
   Yüzde 80’ini Türkiye’nin, yüzde 20’sini de ek vergilerle KKTC’nin ödemesi durumunda binlerce Rum mülkü Türk malı olacaktı…
   Böylece Rum tarafının ‘işgal ve istila’ propagandası çökecekti…
   Ama kuzeyde siyaset yaptığını iddia edenler sayesinde bu büyük fırsat değerlendirilemedi…

Şimdi ne olacak?..

   Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiki hükümet ortakları ile Ankara’daki görüşmesinde bu konuyu yeniden gündeme getirdi…
   Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalıştırılmasının önemine dikkat çekti ve KKTC hükümetinin Meclis’ten ilgili yasayı geçirmesini tavsiye etti…
   KKTC hükümetinin bu konuyu ‘Dursun’a havale etmiş olacağını düşünmek istemiyoruz…
   Ama çok hızlı davranmalarının şart olduğunu bilmelerinde fayda vardır…
  Cesaret toplayabilmeleri için bu konuda Rum EDEK Partisi’nin yaptıklarına bakmalarında fayda vardır…
   EDEK Partisi’nin kuzeydeki benzeri TDP’dir…
   İkisi de ‘kağıt üzerinde’ sosyalist partidir…
   Ne var ki; EDEK’in Kıbrıs politikası ELAM’dan farksızdır…
   Kıbrıslı Türklere yönelik duygu ve düşünceleri ‘dostluk’ çizgisinin dışındadır…
   Kıbrıslı Türklerle işbirliğine ve paylaşıma sıcak baktıkları söylenemez…
   Ve bu sözde sosyalist parti geçtiğimiz hafta sonunda Rum Meclisi’ne bir yasa tasarısı sundu…
   Tasarı; güneydeki mülk satışlarına yüzde 0.4 oranında ek vergi getirilmesini öngörüyor…
   Yani herhangi bir kişi evini satarken veya ev alırken bin Euro tapu harcı ödemesi gerekiyorsa; bin 40 Euro ödeyecek…
   Ve 40 Euro doğrudan göçmen fonuna aktarılacak…
   Mali durumu kötü olan ve kuzeydeki mülkünü Türklere satmayı düşünen Rum göçmenlere bu fondaki paradan yardım yapılacak…
  “Alın parayı, satmayın malınızı” demek için atılan bu adıma bakınca, 5 yıldan beri KKTC Meclisi’nden ‘Şerefiye Vergi Yasasını’ geçirmeyenlerin topluma ne büyük kötülük yaptığını anlamakta zorlanmazsınız…
   Yazıklar olsun…
   İleride mülkiyet konusunda yaşayacağımız tüm sıkıntılar karşısında halka nasıl hesap vereceklerini şimdiden düşünmelerinde fayda vardır… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Op.Dr.İlkan Ertuğ
Op.Dr.İlkan Ertuğ - 5 yıl Önce

Politikacıların tama yakını için,''Al Birini,Vur Ötekine'' sözü geçerlidir.Değişen bir şey olmaz.

banner471

banner474