banner564

Siyasette yalanlar

Geçtiğimiz haftayı coğrafyamızda alışık olduğumuz üzere yalana dolana bürünmüş bir halde tamamladık. Alışık olduğumuz diyorum çünkü Kıbrıs Türk’ü bugüne değin pek çok kez olmayacak vaatlerle kandırılarak yalanlarla uyutulmuştur.
Peki, yalan nedir?
Gerçeğin farkında olduğu halde, gerçeğin çarpıtılarak daha farklı hale getirilmesi, olmamış şeyleri olmuş gibi gösterip, gerçekte olanın gizlenmesi yalandır.
Neden yalan söylenir?
Eleştiri almak istenmediğinde, cezadan çekinildiğinde, başkasının onayına ihtiyaç duyulduğunda, gerçek kabul edilmeyeceğinde veya bir çıkar sağlamaya çalışıldığında yalan söylenir.
Geçtiğimiz hafta havada uçuşan yalanlar furyasını burada tekrarlamak istemiyorum. Fakat 1974 sonrası toplandığımız Kıbrıs’ın kuzeyinde kırk altı yılda, kırk birinci hükümet göreve gelmiştir. İktidara talip olan her hükümet, kurguladıkları hükümet programı ile göreve geldiler. Ancak hükümetlerin ömrü uzun olmadığından veya olamadığından, hükümet programlarındaki vaatler yalan olmuştur. Yıllar içerisinde aynı döngünün tekrarlaması, hükümet programlarının yalan olmasına neden olmuş ve zamanla hükümeti oluşturan siyasileri daha da yalan söylemeye yatkın kılmıştır. Geçmişten günümüze hükümet eden siyasiler hala daha siyaset sahnesindedirler. Bu kişileri düşündüğümüzde zamanla gördük ki bazen inançlarını ateşli bir biçimde savunmuşlar, sonra fikir değiştirmişler, fikir değiştirdikten sonra sanki hiç öyle bir geçmişleri olmamış gibi yeni inançlarını çok yüksek sesle haykırmışlar ve bazen de kendileri gibi düşünmeyenleri ihanetle suçlamışlardır. Elbette hepimiz yanılabiliriz, fakat görüyoruz ki coğrafyamızdaki siyasiler özeleştiri ile yanılgılarını kabullenmek yerine, yanılgılarını fanatikçe savunmaya geçmekte ve bunula birlikte yalanlarını da meşru görmektedirler.
Geldiğimiz siyasi noktada artık gerçekler değil, algılar ve yalanlar etkili olmaktadır. Aşağıda dünya çapında tanınmış kişilerden verdiğim seçilmiş sözlerde siyasette algı ve yalanların nasıl etkili olduğu görülmektedir; 
•    Bazı politikacılar, prensipleri için partilerini değiştirir, bazıları partileri için prensiplerini. Winston Churchill
•    Politikada hiçbir şey kazayla olmaz, olmuşsa öyle planlanmıştır. Franklin D. Roosevelt
•    Politikacılar, halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlardır. Abraham Lincoln
•    Hata yapmak insanlara özgüdür, bunu başkalarının üstüne atmak politikadır. Bily Vaugheur
•    Politika öyle bir sanattır ki insan, başkasının ayağına basarken kendisi ah der. Bob Hope
•    Eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır. İnsanları bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı sürekli tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin. Adolf Hitler
•    Politikacının hayatının yarısı seçmeni, öbür yarısı birbirini aldatmakla geçer. Mark Twain
•    Sırtı yere geldikten sonra kazanmış olmak, yalnız siyaset alanında görülür. Edgar Fause
•    Siyaset, mahkeme salonlarına girdiği anda, adalet oradan çıkmalıdır. Guizot
Yalan, coğrafyamızdaki siyasetinin en büyük zaaflarından biridir. Bu kötü mirastan kurtulmadıkça ülkemizde iyi şeylerin olması çok zordur…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar. 

YORUM EKLE

banner608

banner474