Kuzey Kıbrıs artık herkesin dalga geçtiği bir yer oldu…
   Bu kadar küçük bir yerde, bu kadar çok siyaset oyuncuklarının dönmesi gerçekten traji komik bir durumdur…
   Bir partinin kurultayı bir yılda tamamlanamıyorsa burada ciddi bir sorun var demektir…
   Küçük bir ülkede hemen her yıl hükümet değişikliği yaşanırsa; bunun adı ‘demokrasi’ üstünlüğü değil, demokrasiyi darbelemedir…
   Hatta çizmeyi aşmaktır…
   Yolundan çıkmak, ne olduğunu bilmemek, gülünç duruma düşmektir…
   Bunu yapmak yerine ülke menfaatleri doğrultusunda birleşmek ve ileri adımlar atmak gerekiyor…
   Yıllardan beri uyarıldığı halde, en basit yasal önlemlerin alınmaması yüzünden bu küçücük artık makamlara da saygı kalmadı…
   Özellikle siyaset kurumuna olan güven yerin dibine vurdu…
   Öyleyse; bu yerlerde sürünen siyasete nasıl güveneceğiz?..
   Geleceğe yönelik nasıl plan ve program yapacağız?..
   Çocuklarımıza nasıl bir ülke, nasıl bir yaşam kalitesi bırakacağız?..

Müdahale mi istiyoruz?..

   Hemen herkesin üniversiteli olduğu bu ülkede bu kadar başarısızlık kabul edilebilir bir durum değildir…
   Savunma derdimiz yok…
   Altyapı sorunları için bütçe yaratma derdimiz de yok…
   Bunları Anavatan’a havale etmiş durumdayız…
   O yüzden de güneyde ne tür adımların atıldığı bizleri hiç ilgilendirmiyor?..
   Yeşil hat boyunca Kıbrıs’ın kuzeyini gözetleme ve ses dinleme teknolojisine sahip olmaları bizleri rahatsız etmiyor…
   Mısır, İsrail ve Yunanistan’la elektrik şebekelerini birleştirme anlaşmaları da uyandırmıyor…
   Bunu biliyoruz…
   O yüzden de herhangi bir tepki koyma veya bu tür konuları BM ve AB nezdinde ele alma gibi bir derdimiz yoktur…
   Sınırları zaten büyük ölçüde Anadolu’dan gelenler bekliyor…
   Öyleyse bizlere hangi işler kalıyor?..
   Elbette siyaset oyuncukları…
   Parti kurmak, parti bozmak…
   Hükümet kurmak hükümet bozmak…
   Bir partiden diğerine koşmak…
   Üst kademede sürekli değişiklik yapmak…
   Müşavirler ordusu yaratmak…
   İnsanların onuruyla oynamak… 
   Unutulan bir şey kaldı mı?..
   Elbette var!..
   Tam gaz uçuruma doğru yuvarlanıyoruz…
   Ya uyanalım…
   Ya uyanalım…