Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun 22 Haziran 2015’de oy birliğiyle onayladığı “Aile (Evlenme ve Boşanma) (Değişiklik) Yasası”, özellikle kadın ve çocuk hakları başta olmak üzere toplumsal cinsiyet eşitliği ve insan hakları temelinde iyileştirici düzenlemeler içeriyordu.
Yasayı hazırlayan CTP milletvekili Doğuş Hanım o günlerde çıktığı TV programlarında ve gazetelere verdiği demeçte bunun bir devrim olduğunu söylüyordu.
Yapılan yasadaki geçici madde uyarınca, halihazırdaki evli çiftlerin ve 18 yaşını tamamlamamış çocuklarının da 3 yıl içinde Nüfus Kayıt Dairesi’ne başvurarak soyadlarında değişikliğe gidebilmesi hedefleniyordu.
İşde ne olduysa burada oldu. 3 yıllık zaman bitti. 2015’den 2018’e süre doldu. Ve ortaya şu iki kritik durum çıktı.
Birincisi: Yeni boşanan kadınlar evlilik öncesi soyadlarına dönemiyorlar. Süre bittiği için bu değişikliği gerçekleştiremiyorlar.
İkincisi: Boşanmış ama yeniden evlenmek isteyen kadınlarda eski soy isimlerini alamadıkları için ve hala eski eşlerinin soyadı kimlikleri ile devam ettiklerinden yeni bir evlilik yapamıyorlar. Çünkü hala eski kocalarının soyadını boşanmış olmalarına rağmen kullanmak zorunda kaldılar.
Dün bu konuyu ufak çapta bir araştırdık. Meğerse yılbaşından bu yana bu konuda büyük bir sıkıntı yaşanıyormuş. Eşinden boşanmış ama eski eşinin soy adı ile devam etmek zorunda olanlar mı istersiniz yada yeni bir yuva kurma umudu ile İçişleri Bakanlığı kapılarında bekleyen kadınlar mı istersiniz.
Ara sıra da olsa..
Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, BM Barış Gücünün Gazimağusa’da bulunan askeri kampının kaldırılmasını talep ettiklerini söyledi. Ara sıra da olsa demek hükümetimiz güzel işlerde düşenebiliyormuş.
Gerçektende büyüyen ve gelişen Gazimağusa’da büyük bir çirkinlik oluşturuyor BM askeri kampı. Bu konuda harekete gecen Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ı kutlamak gerekiyor.
Ara sıra da olsa bu türden iyi şeyleri duymak gerçekten güzel. Üstelik bu konuda diğer siyasi partilerilerin vekillerininde bu durumu olumlu bulması ve bunu sosyal medya hesaplarından paylaşması en azından ara sıra da olsa asgari müştereklerde buluşabildiğimizin kanıtı olması bakımından da güzel.
Waffle'ı artık Lefkoşa Cook Point'te
İçişleri Bakanlığının eski özel kalem müdürü Muslu Akgüney, Lefkoşa’da meclisin tam da karşısında Cook Point adında bir mekân açtı geçtiğimiz aylar içerisinde.
Mekân son günlerin en dolu mekânları arasında yer alıyor. Hele meclisin açılması ile birlikte siyasetçileri ve gazetecileri burada sıkça bulabilirisiniz.
Sıcak ortamının yanı sıra lezzetli menüleri ile dikkat çekiyor Cook Point. Ve son olarak Girne'nin meşhur VIPlus Waffle'ı artık Lefkoşa Cook Point'te olacakmış. Bir yanda lezzetli yemekler diğer yanda siyasetin derin kulisleri aynı mekanda.
MESAJLAR
Ayşegül BAYBARS: Dün bir kadın okurumuz bilgilendirdi, sonra ufak çapta bir araştırdık ki hayli mağdur insan var. Bu konuda her hangi bir adım atmayı düşünüyor musunuz, insanlar evlenecek evlenemiyor.
Doğuş DERYA: Şaşırdık mı? Hayır, hiçte şaşırmadık, neden acaba diye bile düşünmedik. Umarız biran önce mecliste bu konu düzeltilir ve daha fazla insan mağdur edilmez.
Kudret ÖZERSAY: BM Barış Gücünün Gazimağusa’da bulunan askeri kampının kaldırılmasını talep etmeniz son derece güzel bir olay. Umarız o bölge için belediye ile birlikte çok güzel bir alan oluşturulur.
Serdar DENKTAŞ: Dün öfkeli bir vatandaş aradı. Kendisi 4 yıldır TL ile evini kiralıyormuş. Dün vergisini ödemeye gittiğinde TL vergisinin aynı kaldığını yabancı para cinsinden olanın çevrilmesi ile yüzde 2’ye indirildiğini görmüş. Vatandaş diyor ki ben TL alarak suç mu işledim?
İzzet TÜRKMEN: Hak-Sen olarak gardiyanların uzun bir süredir yaşadığı sıkıntıları dikkate getirmek için yaptığınız grev önce sıkıntılı başladı ama sonuçta istediklerinizin bir kısmını almasını başardınız.
Özdil NAMİ: Kıbrıs Rum yönetimi, adanın güney açıklarında yer alan 7’inci parseli de enerji şirketlerinin lisans başvurularına açtı. Ülkenin enerji bakanı olarak bir şey diyecek misiniz bu duruma?
Hasan KAHVECİOĞLU: Ekranlara hayli hızlı döndünüz ve kimsenin pekte cesaret edemediği konu ve konuklarla yayınlara başladınız. Hele yarın akşamki programı dört gözle bekliyorum.
Mehmet HARMANCI: Tarihi Arasta’nın kanalizasyon patlamasını “sabotaj” olarak dile getirdiniz ama bölge esnafı başka başka konuşuyor. Acaba bu işin perde gerisinde başka şeyler mi dönüyor.
Mustafa AKINCI: Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis açıklamasında Türkiye makamlarının sizinle değil Özersay’la görüşmeyi tercih ettiklerini söyledi. Siz bu duruma ne diyorsunuz?
Serhat ÖZÇELİK: Basın ile iyi ilişkiler kurmak adına bazı ziyaretler başlatmışsınız. Hatta önümüzdeki günlerde basını sizin işletmeye davet etmişsiniz. Bakalım aradaki sorunları çözebilecek misiniz?
Mustafa AKTUĞ: Göreve gelmeden önce ne umdunuz geldikten sonra ne buldunuz. Dün açıkladığınız rakamları göreve gelmeden önce kestirebiliyor muydunuz?
Süleyman MANAVOĞLU: Teşkilatta 1000 polis eksikliği olmasına rağmen gerçekten de büyük bir özveri ile işleri yürütmeye devam ediyorsunuz. Gerçekten tüm teşkilatı kutlamak gerekiyor. Bu kadar eksik kadroya rağmen halen dimdik ayakta kalabildiği için.
Barbaros ÖZKAPTAN: Pek muhterem babaanneniz hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhumeye Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun.
Muslu AKGÜNEY: Siyasetçilerin ve gazetecilerin uğrak noktası haline gelmiş sizin mekan. İyi de o zaman o ismi değişseniz daha iyi olmaz mı? Kulis kafeye ne dersiniz. İsim hakkı yalnız bizde.
POLEMİX
“Bir yıl önce mevduat hesabı açtım ve bir miktar döviz yatırdım. Şimdi yıllık faizinin ödemesi geldi. Faiz gelirinin stopaj vergisi hesabı açtığım dönemde yüzde 10'du, şu anda yüzde 18. Hiç sormadan, bana hiçbir bildirim yapılmadan, yüzde 18 stopaj vergisi uygulandı... Bu haksızlıktır... Bankaya mevduatı yatırdığım dönemdeki stopaj vergisi uygulanmazsa yani faiz gelirimden yüzde 10 kesinti yapılmaz ve yüzde 18 kesinti yapılırsa, ki yapıldı, dava açacağım... Bir tarih belirlenir, o tarihten sonra açılacak mevduat hesaplarına yeni stopaj vergisi uygulanabilirdi... Avukatlarımızla da görüşüyoruz, dava açacağız"...
Bir vatandaş
