Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa bir süre önce AB yetkililerine ‘Tam Üyelik’ konusunda mesaj göndermiş ve önemli bir uyarıda bulunarak “Eğer bizi alma niyetiniz yoksa halka gideriz” demişti...

   Türk basınının manşetlerine yansıyan bu mesaj, ülkelerin ve toplumların geleceğini belirleme süreçlerinde büyük anlam taşır...
  İngiltere’nin, AB’den çekilme kararını da hükümet değil, halk almıştı...
  İngiliz halkı az bir farkla üyelikten çekilmeyi onayladığı için, bunun gereklerini yerine getirmekten başka çare kalmadı...
  Gelelim Kıbrıs meselesine...
  Elli yılı aşkın bir süredir, iki toplum arasında yürütülen müzakerelerde bir sonuca varılamadığını görüyoruz...
  Özellikle 1974’ten sonra yürütülen müzakerelerde Rum tarafının izlemekte olduğu ‘zamana oynama’ politikası ve federasyon konusundaki ciddiyetsizliği, artık her iki toplumu da bir karar aşamasına getirmelidir...
   Doruk anlaşmalarında ‘İki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyonu’ kabul etikleri halde, bunu sulandırmak isteyen Rum liderliğinin ana hedefinin ne olduğunu bizler çok iyi anlıyoruz...
  Bundan 20 yıl öncesine kadar  ‘İnadına çözüm’ diyenlerin de ‘sorumluluk üstlendikten sonra’ gerçekleri görmeleri önemlidir...
   Ne var ki; kaybedecek zamanımız kalmadı...
   Hiçbir toplum, bu kadar uzun bir süre belirsizlik içinde yaşamaya mahkum edilemez...
   Böylesi bir durum insan haklarına, AB hukukuna ve BM ilkelerine aykırıdır...

Davet yapılmalı

   Gelinen noktada, her iki toplumun lideri BM ve AB’ye açık çağrı yapmalı ve referandum talep etmelidir...
   Çözüm olması halinde birlikte yaşayacak olan Kıbrıs Türk ve Rum halkları olduğuna göre; onlara sorulmalıdır:
  -İki farklı din ve iki farklı dil gerçeğini dikkate alarak bir arada yaşamak ister misiniz?..
  -İki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonu kabul ediyor musunuz?..
  -AB ve BM’nin güvencesinde ‘garantisiz’ bir çözüme var mısınız?..
  -İki bölgeliliğin korunması çerçevesinde mülklerinizi takas ve tazminatla çözmeyi kabul eder misiniz?..
  - ENOSİS ve Taksim’in, ayrıca terör örgütlerinin yasaklanmasını kabul eder misiniz?..

Daha fazla geç kalınmamalı

   Gerçek değerlendirme yapmak ve liderleri de ortaya çıkacak gerçekler doğrultusunda yönlendirebilmek için böylesi bir referandum yıl sonundan önce yapılmalıdır...
   Bunu bizzat AB ve BM yetkilileri yapmalı, sonuçlarını dünya kamuoyu ile paylaşmalıdır...
   İki toplumun uzlaşıya ne kadar hazır olduğunu öğrenmek ve sağlam temeller üzerinde yürümek için başka çare yoktur...
   Aksi halde, toplumlardan birini ekonomik açıdan çökertmek suretiyle yapılacak bir anlaşmanın sonucu yine kan ve gözyaşı olur...
   Hayırlı haftalar...