banner564

Son yaşananlar ve halkın tükenmişlik sendromu 

İsmet Esenyel

Turizmciyim ama halkın böylesi zamanlarda nabzını tutmak en önemli vatan görevlerinden bir tanesi. Toplumsal gelişmelere kendinizi her zaman hazırlıklı ve ona göre görüşlerinizi eğer ki bir aydın , turizmci , akademisyen iseniz paylaşmak durumundasınız . 74 sonrası büyük bir zenginlik içerisinde kendini bulan halkımız; adeta savaşın getirdiği ganimet kültürüyle aklı ciddi oranda karışmıştı. Oysa aklımız ile dursaydık, sistemli bir büyüme içerisine kendimizi programlayıp, başımıza bunlar gelir miydi diye kendimize sormak gerek. Anavatan canımızı kurtardı bir diğer yandan sistemi kurgulayan ve onların yandaşlarının belli bir kesim de hak etmeden zengin oldu. Hem de bu hak etmemek öyle bir noktaya geldi ki; analardan, babalarından sonra bu hak edişi nasıl içine sindiremeyen bir kuşak bir nesil oluştu işte bakın vahim sonuçlar oldu . Bugünün olanları ve yansımaları, toplumsal travmalar bunların artçı şokları gibi.
Ömrü hayatımızda duymadığımız sahtekarlıklar, kolay zengin olma metotları, abidik gubidik işler, onun bunun hakkını yeme, güç zehirlenmesi, liyakatsizce insan kayırma, manipülasyon , terbiyesizce insanların hakkını yeme vs. vs . İşte yaratılan ve hiçbir şekilde geleceği sağlam temeller üzerine kurulmayan bir ülkenin aciz yönetim anlayışı.
Sakın bunu şu andaki iktidara suç veya kötüleme söylemi olarak değil ( büyük suç onların ) , özellikle KKTC kurulduktan sonra yaşanan ve yaşatılan tüm siyasi süreçlerin içerisinde hem sağ hem sol cenahın hepsinin mutlaka suçları vardır. O bambaşka bir konu. Ama sokağa çıkıp da halkımızın özellikle buraya hemen 74 sonrası gelen, burayı vatan bilen ayrıca Kıbrıslı Türklere bir sorsanız “ hiçbir zaman bu kadar rezalet duruma düşülmemişti” sözcüklerini duymanız inanın kimseyi şaşırtmaz. 
Demek ki sosyolojik ve toplumsal anlamda büyük bir ahlaki ve siyasi kirliliğin sınırlarını zorlamış ve o eşiği ne yazık ki olumsuz anlamda atlatmışız ve çöküntü yaşıyoruz . Daha fazlası Annan planı sonrasında yaşanan inşaat ve mülk satışları 
Bir de küçük bir hatırlatma “ kimin malını kime satarsınız? , Nereden buldun sen o malı, Hangi parayla aldın? Rum’un malını sata sata bitiremiyorlar “ cümleleri her gün karşılaştığımız ve artık sıradan gelen laflar haline gelmeye başladı. Oysa bir Avrupa veya dünyanın medeni ülkelerinde böyle mi? Dünyanın hiçbir yerinde böylesine ani ve sonradan hak etmeden , nereden geldiği belli olmayan bir zenginleşme asla görülemez. Kabul edelim ki yukarıdaki biz sıradanlaştırdığımız bu söylemlerin ne yazık ki bugün sonuçlarını yaşıyoruz. Hak edilmeden arazide alınır, hak edilmeden ihalelerde kazanılır, hatta ihale olmadan milyon dolarların havada uçuştuğu petrol alımları yapılır, bir diğer yandan siyasetle uğraşanlar aniden 20 katı 30 katı zengin olur hiç ses çıkarmadan yaşama devam edilirse, çok özür dilerim ama bugün bu yaşanan eğitim sektöründeki yozlaşma, ahlaksızlık, öyle çok şaşırdığımız bir konu olmasa gerek. Adam var eğer ağır cezada yargılanır , bilmem nerenin müdürü ! Nedir bu alış verişler , perde gerisinde ne var ! Çek yasağı sonlandırılıp müdür müsteşar yapılanlar , siyasilerin sahte diplomaları , bu ülke bunları hak ediyor mu ? 
Bir de bakıyorum pişmanlık yasası gibi söylemler!!! Sakın ha bu ülkenin yasalarına bağımsız yargısına müdahale etmeyin yol göstermeye çalışmayın. Bunun altında kalırsınız sizde ezilir yok olur gidersiniz. Bir de ödül verin olsun bitsin . 
Kendi mesleğimiz icabı, kat ettiğimiz yüzlerce binlerce kilometrelik uçak Yolculukları yapıyoruz. Bazen; son Sri Lanka yolculuğumda olduğu gibi önemli misyonlar da üstleniyoruz. Bataklıkta açan gül misali . “ GAU Sri Lanka mezuniyet töreni “ 300 öğrenci farklı bölümlerden mezun oluyor oradan işbirliği kurduğumuz Metropolitan Colombo kampüsü ile müşterek mezuniyet Töreni düzenliyor. Öğrenciler bölümlerine göre dört yıl okuyor , master , doktora yapıyor . İnsanlar anlatamayacağım derecede fakir ancak okumak Sri Lankalılar için bir “ kurtuluş “ . Daha güzel bir iş, onurlu bir yaşam demek, canımızı, sağlığımızı tehlikeye atma noktasında bu güzel ülkenin ve çalıştığımız kurumlarının bayrağını dış dünyada göndere çekmenin mutluluğunu yaşarken, bir diğer yandan, böylesine insanlıktan hiç nasibini almamış, kolayca katakulli ile diploma, mal, mülk, servet sahibi olmaya çalışan insanlar arasında gerçekten de yaşamak ve nefes almak çok zor bir hale gelmeye başladı. Neden mi? Kısaca onlar gibi değilsiniz de ondan. Konu o kadar derin ki! Geçmişten bugüne kadar yaşanan özgürlük mücadelesi veren atalarımızdan tutun da, bu günlerde helali ile ekmek kazanmaya çalışan bizleri bu yaşananlar derinden sarsmaya ne yazık ki devam ediyor. Bir süre daha öyle anlaşılıyor ki devam edecek ve buna hazırlıklı olmalıyız. Belli pozisyonlarda olan insanlar ne yazık ki kolay yoldan terfi, makam ve finansal kazanım sağlamak uğruna güzelim ülkemin imajını ve marka değerini de ne yazık ki yerlerde sürünür hale getirdiler. Bizler de binlerce kişinin katıldığı mezuniyet törenlerine gidelim, ülkemizi üniversitemizi temsil edelim, yabancı diplomatların, sevgisini saygısını kazanalım. Bir diğer yandan da Kıbrıs’ta yani içeride; bunun sonucunda herkes alkışlamıyor, kıskançlık, fesatlık, arkadan vurma, yok etme çabaları ve daha niceleri. Anlatmakla bitmez. Farkındayız yani aptal değil bilakis sizden çok ama çok akıllıyız. “ Bir ülkede namussuzlar eğer ki korkusuzca konuşur, namuslular da susar kalır ise, o ülke çökmeye mahkûmdur. 
Çok sevdiğim bir laf “ sahte, namussuz, açgözlü, egolu insanlar ile pazara kadar; doğru, düzgün, adil, dürüst insanlar ile mezara kadar” anlayana. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hikmet Seçim
Hikmet Seçim - 2 ay Önce

Ellerine sağlık, harika bir yazı.

İsmet Esenyel
İsmet Esenyel @Hikmet Seçim - 2 ay Önce

Sevgili Duayen Hikmet Hocam . Ne mutlu ki sizleri tanıma ve birlikte çalışma imkanım oldu. Çok çok teşekkür ediyorum kıymetli hocam güzel yorumunuz için

banner608

banner474