İnsanlar perişan halde…
   Özellikle işyeri çalıştıranlar her hafta PCR testi yaptırmak için sağa sola koşturuyor ve sistemsizlik yüzünden saatlerce beklemek zorunda kalıyor…
   Bunun neresi Avrupalı yaşam?..
   Bunun neresinde adalet var?..
   Belli ki Sağlık Bakanlığı aşırı derecede yorulmuş vaziyette…
   Bu yorgunlukla, bu sistemsizlikle Corona belasını atlatmamız kolay değildir…
   O yüzden de Sağlık Bakanlığı’na yardımcı olunması gerekiyor…
   İhtiyaçların acilen karşılanması için maddi sorunlar giderilmeli, malzeme alımlarının önü açılmalıdır…
   Ayrıca bir seferberlik ruhu içinde hareket edilerek, emekli çıkmış sağlık görevlilerinden yardım istenmelidir…
   Başından beri defalarca uyarıldığı halde bu yönde adım atılmaması nedeniyle insanımız gereksiz yere işkence çeker duruma getirildi…
   Devletine olan güveni azaldı…
   Dayanışma ruhu darbelendi…

Peki kim düzeltecek?..

   Hızlı bir şekilde toparlanmaya ihtiyacımız vardır…
   Peki bunu kim yapacak?..
   Elbette hükümet…   
   Ama hükümetin de kendi içinde sorunları vardır…
   Özellikle büyük ortak UBP’de ‘genel başkanlık’ yarışı henüz tamamlanmadı...
   Bakalım 24 Ekim’de neler olacak?..
   Genel başkanlık yarışı bitse bile, parti içinde bazı kırılmalar ve dökülmelerin olacağı görülüyor...
   UBP kurultayının ardından genel seçimler yapılacak...
   Onun ardından yerel seçimler var…
   Koltuğu kaybetmemek için büyük yarışa hazırlanan insanların ülke ihtiyaçlarına göre icraat yapmasını beklemek aşırı saflık olmaz mı?..

Elektrik kesintileri

   Sorunumuz sadece PCR kuyrukları, işsizlik ve sıcaklar değildir…
   Elektriklerin sık sık kesilmesi de insanlarımızı sinir küpü yaptı…
   Zaten satışlar kötü gidiyor…
   Böylesi bir dönemde dükkana bir müşteri girdiği zaman elektriklerin kesildiğini ve pos cihazının da çalışmadığını düşünelim…
   Müşteri çekip gitmez mi?..
   Satıcı kahrından çatlamaz mı?..
   Ya market işletmecileri ve kasaplar…
   Dondurucuda bekletilen etler, tavuklar, dondurmalar, donmuş gıdalar var…
   Elektrikler kesilince tümü çöpe gidiyor…
   Ama bunları kime anlatacağız?..
   Anlatsak da kim dinleyecek?..
   Kim çalışacak?..
   Kim çözecek bu sorunları?..
   Gerçekten son 40 yılın en zor dönemindeyiz…
   Açılan yaraların kapanması kolay olmayacak…