banner564

Sorunlu okullar ve çare üretmek

   Türkiye’deki deprem felaketi sonrasında ortaya çıkan inşaat hataları doğal olarak herkesi tedirgin etti…
   Vatandaşlar; oturdukları binada veya çocuklarının okulundaki duvarlarda çatlaklık ve kırılma gördüğü zaman tedirgin oluyor…
   Bunu doğal karşılamak ve insanları rahatlatmak için acil kararlar üretmek gerekiyor…
   İlk adımda teknik komiteler oluşturulmalı; öncelikle okul ve hastaneler denetlenmelidir…
   Denetleme sırasında ortaya çıkacak sorunların çözümü için de gerekli projelerin süratle hazırlanması, maliyet hesaplamasının yapılması ve kaynak yaratılması şarttır…
   Kuşkusuz; bunların yapılabilmesi için belirli bir zamana ihtiyaç vardır…
   İlgililer ‘okulların açılması veya kapanması’ gibi baskı altında kalırken; birilerinin ‘alternatif önerilerle’ ortaya çıkması ve teşvik edici girişimler başlatması son derece önemlidir…

Boykot yerine alternatif merkez

   Önce Dikmen İlkokulu…
   Ardından Gazimağusa Namık Kemal Lisesi, Mormenekşe ve Karakol ilkokulu…
   Veliler, bu okullarda öğrenim gören çocukların can güvenliğinden endişe ediyorsa; buna tepkisiz kalınamaz…
   Öyleyse; alternatif eğitim merkezleri yaratılmalı…
   Üniversitelerin çok sayıda geniş konferans salonları vardır…
   Bunları geçici bir süre kullanmak, bu süre zarfında okulların tadilatını yapmak zor değildir…
   Lefkoşa’daki fuar alanının atıl vaziyette olduğunu herkes biliyor…
   Mesela burası iki veya üç okulun öğrencileri için geçici okul haline dönüştürülebilir…
   Atatürk spor salonunun kullanılmayan çok sayıda salonu vardır…
   Bunlara ilaveten, Covid sürecinde olduğu gibi; müşterisi olmayan, kepenk indirmekle karşı karşıya kalan oteller de uygun fiyatlarla kiralanırsa hiçbir sıkıntı kalmaz…
   Önemli olan okulların gerekli tamiratının hızlı bir şekilde yapılmasıdır…

Kaynak sorunu olmamalı

   Okulların bakım ve onarımı için kaynak sorunundan söz etmek yerine; ihtiyaç olan miktarı karşılamak için adımlar atılmalıdır…
   Devletin bazı savurganlıklara son vermesi halinde okulların ihtiyaçlarını karşılayabiliriz…
   Ayrıca bazı lüks tüketim maddelerine ufak dokunuşlarla milyonlarca lira toplamak mümkündür…
   Bazılarının iddia ettiği gibi çaresiz değiliz…
   Çare vardır…
   Yeter ki; istek olsun… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

Kırk yıldır bakım ve onarım yapılmayan KKTC’de neyin bakım ve onarımını yapabileceğiz acaba ?
Kırk yıldır bir çivi bile çakılmayan Mağusa Limanlarımızın işleyişini iki yıl sonra bitireceğini söyleyen Devlet edenlerimizin yüzlerce milyon Dolar yapım ve onarım parası mı var !
Yarım Asırlık olan ve bugün çürüyüp dökülen Namık Kemal Lisesinin kasası boş Devletimizin yenisini yapabilme gücü mü var ?
Yılların kötü Siyaseti ile bugün maaşları bile ödeyemeyen Devletimiz neyimizi yenileyebilir ki !
Gerçekleri konuşalım Kırk yıllık KKTC Siyaseti ile bugün dökülen Ülkemizi batırıp duvara tosladık !
Yeni okullar yeni yollar ve Hastahaneler , Limanlar, Elektirik Santralı, Mahkemeler vs. Devletimizin ne yapabilecek Finansal veya Siyasi gücü kalmıştır!
Deprem olsun veya olmasın bu kötü gidişle kurduğumuz KKTC’yi başımıza yılmak istemiyorsak en kısa zamanda sil baştan bir Kuzey Kıbrıs yaratmalıyız ! Aksi halde bu kötü günlerinizi bile yarınlarımızda arayarak olacağız ,
“ Zararın Neresinden Dönülse Kardır “ diye bir Atasözümüz vardır ?

banner608

banner474