banner564

Söyleyecek söz bulunamıyorsa

  Geçtiğimiz günlerde Lefkoşa-Girne ana yolunda bir trafik cinayeti işlendi…
  Sürat yapan ve direksiyon hakimiyetini kaybeden iş aracının sürücüsü, bariyersiz orta refüjün üzerinden atlayarak karşı şeride geçti…
  Ve suçu, günahı olmayan 24 yaşındaki Hilmi Çelebioğlu’nun ölümüne yol açtı…
  Diyalog; bu haberi ‘kader değil, katliam’ başlığıyla kullanmıştı…
  Kuşkusuz; iş aracıyla karşı şeride geçerek feci kazaya sebep olan sürücü kadar, yollarımızda gerekli güvenlik önlemlerini almayanlar da suçludur…
  Yollarımızı kendi haline terk edenlerin tümü suçludur ve yargılanmalıdır…
  Küçücük bir ülkede 13’üncü maaşları 20 gün önceden ödemekle övünenler, sendikaların baskısıyla Eşel-Mobil’i uygulayanlar, yüz milyonlarca lirayı ek mesailere harcayanlar, devlete bağlı kurumlarda akıl almaz maaş uygulaması yapanlar ve insan hayatını ciddiye almayanlar mutlaka yargılanmalıdır…
  Lefkoşa-Girne, Lefkoşa-Güzelyurt ve Gazimağusa ana yolları ile Karpaz ana yolunda nice canlar kaybettik…
  Fakat bunların hiçbirinden dersler çıkarılmadı…
  Geçtiğimiz yılın son günlerinde Ciklos’ta 4 gencimiz hayatını kaybetti…
  Fakat o yol hala tamir edilmedi…
  O yolda gerekli güvenlik önlemleri hala alınmadı…
  Sadece kamu maaşlarını ödemekle övünen siyasiler yüzünden bu ülkede artık can güvenliğinin kalmadığını görüyor ve üzülüyoruz…
  Can güvenliğinin tehlikeye girdiği ülkelerde turizm ve eğitim sektörünü geliştiremezsiniz…
  Sadece ‘sığınacak yer arayan’ kaçaklara ev sahipliği yaparsınız…
  Yıllar ilerledikçe kendi halkınızın hayatını tehlikeye sokar, ülkeyi yaşanmaz hale getirirsiniz…
  KKTC’nin geldiği nokta maalesef budur…

İnsanlık da kalmadı

  Hilmi’nin ailesi ve arkadaşlarının katılımıyla önceki gün bir etkinlik gerçekleşti…
  Buradaki konuşmacılar “Başka Hilmi’ler ölmesin” diyerek, Lefkoşa-Girne ana yolunda orta refüjlere koruyucu bariyerler konmasını istedi…
  Tüm siyasilere ‘çok anlamlı’ mesajlar verdi…
  İçlerinde yüreği büyük acılarla dolu bir insan vardı…
  O da Hilmi’nin babasıydı…
  Hiç suçu ve günahı olmayan gencecik oğlunu trafiğe kurban veren acılı baba, o günden bugüne kendisini tek bir siyasinin aramadığını, hatırını sormadığını söyledi…
  İşte bu sözler, Kıbrıslı Türklerin ‘insanlık, vicdan, sadakat’ açısından nereye geldiğini anlamak için son derece önemlidir…
  Sergilerde, panayırlarda boy gösterip, nutuk atmakla siyaset yaptığını veya ülke yönettiğini hayal edenlerin, Kıbrıs Türk halkını nereden, nereye getirdikleri gün yüzü gibi ortadadır…
  Hilmi kardeşimize Allah’tan rahmet, yaslı ailesine başsağlığı diliyoruz…
  İyi pazarlar… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
KEMAL
KEMAL - 5 yıl Önce

tc istersa kktc düzelir .. herşeyi görüyror olan biteni de !

banner608

banner474