Yıllardan beri KKTC’nin elektrik sorununu tartışıyoruz…
İktidarda olanlar topu eskilere atıyor…
Eskiler ise kendini savunuyor; yenileri suçluyor…
Fakat hiç kimse bu hayati sorunun derinliğine inmiyor ve kesin çözüm için cesur adımlar atmıyor…
Soldakilere sorarsanız, özelleştirmeye kesinlikle karşı çıkıyorlar…
Nedeni çok basit:
“Stratejik bir kurumu sermayeye teslim edemeyiz…”
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yapılanların bizde yapılmasına karşı çıkarken en önemli gerekçe sermaye oluyor…
Sağdakilere gelince…
Onlar da Elektrik Kurumu çalışanlarından destek alacakları gerekçesiyle özelleştirmeye yanaşmıyor…
Soldakiler gibi ‘özerkleşme’ diyerek, bugüne kadar bu hayati sorunu çözme yönüne gitmediler…
Tek başına iktidar dönemlerinde dahi 30 tane oy düşüncesiyle yapılması gerekenleri yapmadılar…
Ve bu kurumu bugün sayaç takamaz hale getirdiler…
Kimler yönetecek
Sağın da solun da derdi, elektrikte kalıcı bir çözüm sağlamak değildir…
İki taraf için de önemli olan KIB-TEK Yönetim Kurulu’na atanacak olan partililerdir…
Seçimi kaybeden adaylar için her zaman alternatif koltuk vardır…
Elektrik Kurumu, Kooperatif Merkez Bankası, Vakıflar Bankası, Süt Kurumu, Vakıflar İdaresi, Spor Dairesi, Kalkınma Bankası, Toprak Ürünleri Kurumu…
Hele bir iktidar olalım gerisi kolay…
Her hükümet değişiminde diğerleri gibi Elektrik Kurumu’nun da yönetimi değiştirilirse, siz bunların hangisinden başarı bekleyebilirsiniz?..
Gelenler çok iyi niyetli, çok dürüst kişiler olsa da kısa sürede hiçbir şey yapamazlar…
Böylece o kurum daha ciddi sıkıntılar yaşamaya başlar…
Bunun sonucunda iflaslar kapıya gelir dayanır…
Elektrik kurumu da şu an iflas etmiş bir kurumdur…
Bunu görmezden gelemeyiz…
Elektrik, karayolları, telefon gibi kurumların ‘siyasilerin çiftliği’ olmasına destek verilmeseydi bugün bu noktaya gelinmezdi…
Bir kesim var ki, özelleştirmeden söz edildiği anda ‘peşkeş’ sloganına sarılarak, karşı tarafa saldırmayı tercih eder…
Bir başka kesim de bu tür kurumları belirli çevreler aracılığıyla kullanma ve çıkar sağlamaktan yana…
Meselenin özeti budur…
Kendimiz ettik, kendimiz çekiyoruz…
Bu kadarla kalırsa mutlu olmaya devam edelim…
Stratejik kurum mu ? Evet stratejik kurum. Anti tekel yasası olmayan bir ülkede sermayeye terk edilebilir mi? AKSA ile görülmüştür ki, kirli yakıt kullanımı, rüşvet, suistimal nedeniyle sermayeye terk edilmemeli. Düzgün işleyen bir hükumetle elektrik sorunu rahatlıkla çözülür. Hatta yıllarca karşılıksız elektrik aldığımız Rumlara elektrik bile satılabilir. Örnek olarak 2011 de Vasiliko santralları patlayınca verilen elektrik gösterilebilir. Ancak gerçek K/ Türklere fazla bile gelecek üretim, sayısı belirsiz, her geçen gün artan nüfusa ve altyapısı yetersiz, plansız programsız inşaatlara ne kadar üretilirse üretilsin, yetmez. Nüfusu belli olmayan, her geçen gün katlanan bir ülkeye, elektrik yetmez, hastaneler yetmez, okullar yetmez, yollar yetmez, kanalizasyonlar, çöplükler yetmez. Hiç bir şey yetmez.Sorun elektrik kurumunu devlet veya özelin yönetmesi değil. Sorun ülkenin plansız programsız artan nüfusudur.