banner564

Su akar yolunu bulur!

Her zorluk karşısında eskilerin sıkça kullandığı bir ifadedir bu. 
Siyaseten yaşamakta olduğumuz karmaşanın ülkedeki her başlığa olumsuz etkileri oldu. Buna bir de pandemi belası eklenince ülke yaşanabilir olmaktan uzaklaştıkça uzaklaştı.
İki aya yakın bir zamandan beri hükümetsiz bir ülke olduk!
İki aydır yatırımlar durdu, vatandaş devlet dairelerinde iş yaptıramaz oldu, “Bugün git yarın gel” temposunda bir sürece mahkum olduk. Sürüş ehliyetlerini bile yenileyemez hale geldik.
Kusura kalmasınlar ama ülkenin yöneticisiz kalmasındaki en büyük etken yine siyasilerdir.
Kaprisler, tatminsizlikler, sidik yarışmalarını anımsatan haller!
Hele Halkın Partisi’nin tutumu bütün bunlara tuz biber eker oldu!
Koalisyon ortaklığı için yapılan girişimlerde UBP’ye ”yerim dardır” demelerini anlarım da CTP’ye “yenim dardır” demelerine bir anlam veremedim.
Kilit parti konumundaki bir siyasi yapının ülkenin düşürülmüş olduğu durumu hesaplayarak hareket etmesi gerekiyordu!
“Parti başkanları kabine dışı kalmalı” ne demek?  
Kudret Hoca’nın Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında siyasete kırgınlığının faturasını diğer parti başkanları neden çeksin?
Neticede su aktı ve yolunu buldu!  
HP’nin olumsuz tutumuna tepki gösteren üç milletvekili haklı olarak “bizden bu kadar”  dediler ve istifa yolunu seçtiler.
Sonuç olarak bugün UBP-DP ve YDP, HP’den ayrılan üç milletvekilinin (Hasan Topal, Mesut Genç ve Hasan Büyükoğlu)’nun desteğinde bir azınlık hükümetini oluşturmakla bana göre tarihe not düşülmesi gereken bir yola girdiler.
Ekim 2021’de erken seçime gidilmesi koşuluyla oluşan koalisyonu çok zorlu bir süreç beklemektedir.
2021 mali yılın bütçesi var, çözüm beklemekte olan birçok başlık var. 
Dış politikalarda Kıbrıs Türkü’nü bekleyen çok kritik süreçlerin olacağı kesin.
Federal esaslara dayalı çözüm arayışlarına set çekmeye, dünyayı iki devletli çözüme alıştırmaya çalışıyoruz. 
Buna başta BM olmak üzere dünya ülkelerinin verecekleri tepkilerin olacağı aşikar! 
Federal sistemde bir çözüme yanaşmayan tarafın Rum ve Yunanlılar olduğunu dünyaya yeniden kanıtlama mücadelesi var!
En son aşamada KKTC’nin tanınması yolunda adımlar atılması da mümkün. Tüm olasılıkları hesaplayarak kendimize çeki düzen vermek zorundayız.
Hele içteki ekonomik başıboşluğun yaratmış olduğu krizlerin aşılması yolunda atılması gereken adımlar var!
Keşke erken seçimi hedefleyen bir hükümet oluşumundan çok bir icraat hükümetinin iş başında olmasına yönelik hamleler yapılmış olsaydı.
Çünkü bu toplumun artık laflara değil icraatlara ihtiyacı var! 

YORUM EKLE

banner608

banner473