Kuzey Kıbrıs’ın en önemli sorunlarından biri giderek artan uyuşturucu, hırsızlık, soygun ve şiddet suçlarıdır...
Suçların artışı konusunda çeşitli nedenler üzerinde durabiliriz…
Ama en önemlisi, bu ülke kültüründen çok uzak olan yabancıların sayısındaki artış en önemli sorundur…
Ayrıca; işsizlik ve çaresizlik nedeniyle gerilim içine giren gençlerin ağır psikolojik sorunlar yaşaması, alkol ve uyuşturucuya olan ilgili artırması dikkatlerden kaçırılmamalıdır…
Yaşanan bu kadar ağır sorunlar karşısında okullarda yeterli eğitim, medyada yol gösterici yayınlar yoktur...
Dıştan ithal edilen uyuşturucunun önlenmesinde ağır sorumluluklar üstlenen polis teşkilatının gayretlerini görmezden gelemeyiz…
Ancak onların da personel ve araç-gereç açısından eksikleri vardır...
KKTC polisinin; uyuşturucu ile daha etkin bir şekilde mücadele edebilmesi için personel eksikliği ivedilikle giderilmelidir...
Ayrıca ihtiyaç duyulan teknolojik aletler polisin emrine verilmelidir...
Bu sorunu son 10 yıldan beri sürekli gündemde tutmamıza rağmen polisin eksiklerinin giderilmemesi, siyasetin etkisiz ve başarısızlığının bir sonucudur…
Münhalsiz kamu görevlisi tayin edebilen hükümetlerin, polis teşkilatının sıkıntılarına öncelik vermesi şarttır...
Polisin hem narkotik, hem de trafik şubelerini çok daha etkin bir duruma getirebilmesi için eğitilmiş elemanlara ihtiyacı vardır...
Denizlerimiz yeterince kontrol altında değildir...
Küçük teknelerle insan kaçakçılığı yapabilen şebekeler, uyuşturucu ticaretini çok daha kolay bir şekilde yürütebilirler...
Bu sorunun çözümü için yıllar önce ortaya atılan bir düşünce vardı...
Buna göre; Beşparmak Dağları’na yerleştirilecek radarlarla, tüm denizler kontrol altına alınabilecekti...
Peki bu projeye ne oldu?..
Yargı yetişemiyor
Gelelim mahkemelerin durumuna...
Mahkemelerin uyuşturucu davalarıyla işgal edildiğini vurgulayan yargıçlar “Bu toplumun dışarıdan gelip de suç işleyenlere artık tahammülü kalmadı” diyor...
Ve önemli bir noktaya daha dikkat çekilerek ‘mahkemelere yansıyan uyuşturucu miktarının, gerçeğin çok altında olduğu’ belirtiliyor…
Öyleyse ne yapmalı?..
Gerek iktidar, gerekse muhalefetteki partilerin, yargıdan gelen bu uyarı karşısında ‘ortak bir strateji’ belirlemeleri gerekiyor...
Hiç olmazsa uyuşturucuya karşı mücadelede birleşmelidirler...
Meclisten daha etkin yasalar geçirmeli, sınır kapılarındaki denetimlerin ve polis gücünün artırılması için her türlü fedakarlığı ön plana çıkarmalıdırlar...
Ayrıca, ileri yaşlarda ‘yüksek tahsil’ gerekçesiyle bu ülkeye gelenlere de dikkat edilmelidir...
Üniversitelerde eğitim görenlerin sayısını artıracağız diye; bu küçük ülkeyi beyaz tozla örtecek ve gençlerimizi zehirleyecek girişimlere kesinlikle izin verilmemelidir...
Güvenlik güçleri, üniversite yönetimleriyle de anlaşarak, etkin denetimler yapmalı, suçla bağlantılı görülenleri ortaya çıkarmalı ve anında ihraç yöntemine başvurulmalıdır...
Zamanın daraldığını artık görmek zorundayız...
Ya hemen etkin önlemler alarak, uyuşturucu olaylarını asgariye indireceğiz...
Ya da tüm değerlerimizi kaybedeceğiz...
Gerçekten KKTC’de Uyuşturucu’ya karşı mücadele edebilecek bir iktidar var olduğuna inanan var mı bu Ülkede ?
Gelmiş geçmiş Devlet edenlerimiz de dahil küçücük Ülkemizde bu güne kadar var olan Usulsüzlük, vurgun , Hırsızlık , Yalan beyan veya Yolsuzluk suçlarından ciddiyetle kim yargılandı ki? Yapanın yanına kalan KKTC’de bu günlerimize iyi günlerimiz de diyebiliriz ! Batırıp mahvettiğimiz güzelim Ülkemizde maalesef Bedel ödeyeceğimiz günler ise yakındır,
Balık Baştan Kokar diye bir Atasözümüz vardır !!