banner564

Sulardaki çırpıntılar! 

Hiçbir şey tesadüflere dayalı olarak ortaya çıkmadı!
Orta Doğu’da Türkiye aleyhine yaşanan gelişmeler, Güney Doğu’da sınır boyunca odaklanan terör hareketleri, Suriye ordusunun doğrudan Türkiye’yi hedef alan saldırıları, Türkiye’de nüfus yapısını değiştirir hale getirmek üzere olan göç dalgaları, Yunanistan, Mısır, İsrail, Lübnan ve Filistin’in aralarında yaptığı anlaşmalarla oluşturdukları ortak gaz konseyi, oluşturulan bu yapıya Suriye’yi de sokma çabaları ve nihayet ABD’nin Türkiye aleyhine yapılan çabalara alkış tutması.
Hiçbiri tesadüf değil!
Hatta "The Guardian” muhabirinin tesadüfen seçilmediği belli olan sorularına Sayın Akıncı’nın verdiği cevaplar da tesadüfen verilmiş cevaplandırmalar değildir.
Olta ile balık avlayanlar iyi bilir!
Melana diye isimlendirilen kaliteli deniz balığını avlamak ancak çırpıntılı sularda mümkün olabilmektedir.
En kısa zamanda barışı sağlama sözü vererek seçim ipini göğüsleyen Sayın Akıncı beş yıl boyunca sadece ikili görüşmelere odaklanmış bunun dışına maalesef çıkamamıştır.
Toplumsal gelişmelerin hep dışında kalmış, ekonominin dibe çöktüğü günlerde bile halkının yanında olamamıştır.
Mont Peleri’nde, Crans Montana’da Rum uzlaşmazlığını ve olumsuzluklarını bizzat yaşamasına rağmen, Federal çözümü Rum liderliğinin üniter devlet kapsamında algılamasına rağmen federal sisteme dayalı çözüme sıkı sıkıya sarılmış, olumlu hiçbir sonuca varılmamasına rağmen takip ettiği yoldan ayrılmamıştır.
Aksine koşullar oluşmadığı halde adada Türkiye’nin varlığına sıcak bakmadığını her vesile ile ortaya koymuştur.
1974 harekâtlarının yaşandığı günden beri Türkiye’nin adayı ilhak etmeye sıcak bakmadığı bilinmesine rağmen, dünya ülkelerinin buna müsaade etmeyeceği ortada iken Hatay ve “Tayfur Sökmen”  meselesini dillendirmesi bana göre de uygun düşmemiştir.
Öyleyse ne lazım, denizde çırpıntılar yaratmak lazım!
Sayın Cumhurbaşkanının söyleşisini baştan sona okudum. 
İçeriğinde olumlu ifadelerin de yer aldığı açıklamalara karşın, adadaki ortamı saptırmaya yönelik sorular sorulduğu ancak sorulan sorulara politik cevaplar vermek yerine belli kesimleri mutlu edecek seçim odaklı farklı ifadelerin tercih edildiği ortada.
Adada yaşayan Türklerin Türkiye’den koparılarak, ilişkileri zayıflatılarak hamisiz kalması halinde nelerle karşılaşabileceği yaşanarak bilinmesine rağmen, katliamlara maruz kalan neslin henüz hayatta olan bireylerinin belleğinde yaşananlar bütün çıplaklığıyla dururken, savaşların acıları ve açtığı yaralar henüz tazeliğini korurken şimdiden seçim sonuçlarını kestirmek çok zor ama Sayın Akıncı’nın ifadeleri toplumun büyük çoğunluğu tarafından tasvip görmeyecektir inancını taşıyorum.

YORUM EKLE

banner608

banner473