ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Suriye’ye yönelik füze saldırısı dünyanın gündemi oldu…

   Bazı ülkeler bunu ‘emperyalist güçlerin’ çıkar politikasına bağlarken, bazıları kimyasal silah kullanan Esad rejimine karşı iyi bir ders olarak niteledi…
   Bizim açımızdan bakıldığında, Suriye saldırısında Ağrotur’daki İngiliz üssünün kullanılması büyük önem taşıyor…
   Tornado uçaklarının kısa sürede Suriye’deki hedefleri vurması, Kıbrıs’ın bölgedeki önemini bir kez daha gözler önüne seriyor…
   İşte bu noktada Türkiye’nin, Kıbrıs’tan tamamen çekilmesine destek verenlerin ne kadar yanılgı içinde olduklarını çok daha iyi anlayabilmeliyiz…
    “N’olacak canım garantörlük bitse de Adana’dan kalkan F 16’lar 8 dakikada Kıbrıs’a ulaşabilir” diyorlar…
   Halbuki mesele adadaki yasal statüyü koruyabilmektir…
   Rusya ile çok iyi ilişki içinde olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, diğer yandan Rusya’nın koruması altındaki Esad rejimine Kıbrıs üzerinden saldırı düzenlenmesine engel olamıyorsa, bunun nedeni İngiliz üslerinin yasal statüde olmasıdır…

Burası tek edilemez

   Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki önemini tartışmak bile gereksizdir…
   Böylesi müthiş bir fırsatı kaybetmek, Türkiye’nin güvenliğini de tehlikeye sokmak demektir…
   Ayrıca, Rum Yönetimi ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde Yunan Hava Kuvvetleri’nin, Baf bölgesindeki Andreas Papandreu üssünü kullanma hakkı vardır…
   Dikelya ve Ağrotur üsleri de İngilizlerin kullanımındadır…
   Hal böyle iken Kıbrıs’ın 3 garantör ülkesinden biri olan Türkiye’nin, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarını terk etmesi söz konusu değildir…
   Bunun pazarlık konusu yapılması dahi kabul edilemez…
   Özellikle doğal gaz zenginliklerinin ortaya çıkmasıyla birlikte önemi daha da artan bir adanın savunmasında Türkiye gibi güçlü bir ülkeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır…
   Hiç kimse farklı rüyalar görmesin ve Türkiye’nin buradan çekilmesini öngören hesaplar yapmasın…
   Savaşın acılarını yaşamış insanlar olarak yeni gerilimlerden yana değiliz…
   Adada kalıcı bir çözüme varılmasını herkesten daha çok istiyoruz…
   Fakat, çözüm olacak diye üç garantör ülkeden birini hedef alarak, adayı terk etmesini isteyenlere “evet” deme hakkımız yoktur…
   Sayın Akıncı’nın yarın akşam Rum lideri ile gerçekleştireceği yemekli toplantıda Kıbrıs Türk halkının ezici bir çoğunluğunun görüşünü özetleyen bu düşüncelerimizi aktarmasını diliyoruz…
   Çözüme varız…
   İyi ilişkilere, barış içinde yaşamaya varız…
   Ancak Türkiye ’siz bir garantörlük sisteminin içinde olmak istemiyoruz…
   Güzel bir gün olsun…