Yaklaşık 7 ay kadar önce ülkenin gelmiş geçmiş en geniş tabanlı hükümeti, bugüne kadar yapılamayan, adım atılamayan birçok konuda “Reform” yapmak adına kurulmuştu. 

İlk kez CTP ile UBP ülkeyi birlikte yöneteceklerdi. Bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar bölündü. Her ne kadar bu bölünme ilk başta UBP’lilerin içine sinmese de “toplum yararı” gözetildiği için ses çıkarılmadı. Zaten sonuçta “ortak” olunuyordu.

Ama gel zaman git zaman bu ortaklığın yürümediği görülmeye başlandı. KIBTEK-KOOP-KALKINMA BANKASI-KIBRIS SİGORTA başta olmak üzere birçok kurumda CTP’li yönetim kurulu üyeleri keyfi davranmaya devam etti.

Derken “Su Krizi” patlak verdi. Türkiye en başından bu konuda tavrını net koydu. UBP’te Türkiye’nin koyduğu tavrı kabullenip su antlaşmasının altına imzasını koydu. Çünkü gelecek olan Su ile Ada’nın makus tarihi değişecekti. Bunu en başından beri biliyordu.

Önceki hükümetler döneminde (CTP/DP/TDP ve CTP/DP) bu konu defalarca gündeme geldi hatta imzalar bile atıldı. Son CTP-UBP Hükümetinde de bazı hassasiyetler ortaya konuldu, gerek Türkiye gerekse ortağı oldu UBP bu hassasiyetlere karşı çıkmadı.

Çünkü Anadolu’dan gelen suyun biran önce Mesarya ile buluşması gerekiyordu…

Şimdi CTP kendi iç kavgalarına Su’dan bahaneler üretip ülkenin önüne “Takoz” koyuyor deyim yerindeyse. 

Bugün Şubat ayının yarısını geçmiş olduk. Gerek Su Protokolü gerekse Ekonomik İş Birliği Protokolü imzalanmadı, imzalanacak gibi de durmuyor.

Artık ülkenin önüne takoz olan CTP’nin biran önce hükümetten gitmesi, UBP ile DP’nin seçim hükümeti kurması gerekiyor.

Yeterince zaman kaybedildi…  

Kalyoncu mu Siber mi? 

Başbakan Ömer Kalyoncu, su ile ilgili karşılaştıkları muamelenin hoş bir muamele olmadığını söyledi dün meclis kürsüsünden.

Başbakanımızın tam 7 gün sonra aklına geldi Ankara’da ki muamele. Geçen hafta Çarşamba günü yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısında böyle bir sıkıntısı yoktu.

Durdur durdu ve tam 7 gün sonra bu aklına geldi. Ve karşılaştıkları “muameleyi” beğenmediğini söyledi. 

Oysa Bakanlarla aynı gün Ankara’ya giden heyetin başındaki CTP’li Meclis Başkanı Ankara’da çok sıcak karşılandıklarını ve ziyadesi ile memnun” döndüklerini açıkladı.

Şimdi CTP’li Başbakan Kalyoncu’ya mı inanalım, yoksa CTP’li Meclis Başkanı Sibel Siber’e mi? 

Alternatif var

CTP-UBP koalisyon hükümetin hayırlısı ile son bulması ile birlikte alternatif Hükümet senaryoları da hazır. 

İlk senaryo UBP- DP Seçim Hükümeti kurar. TDP bu hükümete destek olabildiğince olur.

Şu anda kulislerde en çok konuşulan konu bu. Zira CTP içindeki dağınık yapı yeni bir hükümet formülü içinde olmasına izin vermiyor. 

CTP’de bu süreçte gelecek ay yapılması gereken olağan kurultayına gider ve yeniden partinin şekillenmesi beklenir. Çünkü CTP’de artık huzurun ve istikrarın sağlanması kolay gözükmüyor. Ancak bol adaylı bir kurultayda hesaplaşabilirler. 

 

MESAJLAR

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: CTP’ye tanıdığınız sürenin sonuna gelmişsiniz. Bu hafta içinde CTP ile yollar ayrılıyormuş. Seçim Hükümeti için startı vermişsiniz. Hayırlara vesile olsun.. 

Mehmet Ali TALAT:  Hükümet gider ve CTP’de kurultayın yolu açılır. Bakalım kurultayda aday olacak mısınız yoksa kendiliğinizden bırakacak mısınız? 

Ömer KALYONCU: Valla eyi de aklınıza geldi Ankara’daki muamele. Ama Sibel Hanım’a da keşke bir sorsaydınız. Yoksa ona başka size başka mı davranılıyor Ankara’da. 

Kemal DÜRÜST:  Dün akşam öyle bir telefon trafiği yaşamışsınız ki gecenin sonunda sizde yorgun düşmüşsünüz. Bu sefer görünüyor ki sizin arabuluculukta işe yaramayacak gibi. Gitti gidiyor nokta com. 

Erkut ŞAHALİ:  Kabinenin içinde iş yapmaya hazır cesaretli bir bakan olarak girdiniz ama siyasi krizler size bu fırsatı tanımadı. Siyaset böyle işte, tam bir şeyler yapacakken yaptırmazlar. 

Dr. Faiz SUCUOĞLU:  7 aylık süre içinde birçok temas yapıp ülkenin turizm gelirlerinin artması konusunda ciddi adımlar attınız. En azından bu kısa dönemde yapılması gereken her şeyi yaptınız. 

Mehmet ÇAĞLAR: Gördüğünüz gibi sular durulacağına dalgalar daha da büyüyor. Ve bu dalgalar hep birilerini yutmuştur. Ne kadar yazdık değil mi? 

Teberrüken ULUÇAY: CTP’de kavgalar ayyuka çıkmış iken siz eşinizle birlikte Kocareis’te kısa bir tatil yapıyormuşsunuz. Belki de en güzelini siz yapıyorsunuz. 

Ertuğrul HASİPOĞLU:  Gazimağusa’da ofisi yeniden canlandırmışsınız ve son günlerde sizin ofis eskisi gibi dolup taşmaya başlamış bile. Ofise tavlada koydunuz mu bari? 

Asım VEHBİ: Ligin en zor deplasmanına gideceksiniz hafta sonu. Takımı şimdiden bu zorlu deplasmana motive etmeniz gerekiyor. Zira alınacak bir 3 puan her şeyi değiştirebilir. 

Baki AYGÜN: Karadeniz Kültür Derneği olarak yurt dışındaki organizasyonlarda hem ülkemizi hem de ülkemizin değeri olan üniversiteleri de tanıtıyormuşsunuz. Keşke herkes bu kadar duyarlı olabilse. 

Özgün FARUK: Güzelyurt bölgesinde rekabet iyice kızışacak gibi. Zira eskiden bir LAÜ var iken bugün bu sayı 4 e çıkmış durumda. 

Sadık GARDİYANOĞLU: Olası bir erken genel seçimde aday olmayı düşünmediğinizi söylüyormuşsunuz. Bizce büyük lokma yiyin ama büyük konuşmayın, siyasette her an her şey olabilir.    

Hasan ERÇAKICA: Su konusunda gidilecek köyün minareleri gözüktüğüne göre artık CTP’de kurultay hesapları başlayabilir mi? Ne dersiniz bu işe? 

Ahmet ASLAN: Bir arkadaşız anlattı, fena halde gözünüz tutuyormuş, aman üstümüzde bir şey görürseniz hemen seslenin bize, yoksa sonumuz o arkadaşın ki gibi olmasın. 

Orhan YILMAZ (Fıstık): Bahar geliyor, bazı meyve veren ağaçlar çiçek açtı bile. Ama daha karpuz zamanına epey var. Yurt dışından ithal edilen karpuzlara bakmak gerekiyor. 

Güneş GÜNEŞOĞLU: Mızır Seçmen Çeto sosyal medyada sizi fena bombalamış. Sizin için gatsot benzetmesi yapmış. Kendisine bir cevabınız olacak mı? 

Taner ULUTAŞ: Sevgiler günü ile eşinizin doğum gününü aynı güne denk getirip tek hediye ve tek bir yemek ile büyük bir tasarruf sağlamışsınız. 

Levent ÖZDAM: Tüm memleketi yatağa düşüren grip son olarak size de uğramış ve 4 gündür yatak döşek yatıyormuşsunuz. Memleketten acılı tarhana geldi, eğer bugünde kalkmazsanız çorba yapıp geleyim. 

GÜNÜN SÖZÜ

“ Ulusal Birlik Partisi’nin su konusundaki tavrı gayet nettir ve başından beri çok iyi bilinmektedir. UBP’ne göre mesele suyun ülkemize, topraklarımıza ulaşmasıdır. Bunun dışında tartışmalar, niyeti aşmaya yöneliktir. Asrın su projesi, Anavatan Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, Kıbrıs Türk Halkının refah ve mutluluğuna yönelik sağladığı sayısız projelerin devamıdır. Ulusal Birlik Partisi, ortağı olduğu hükümetten, ülkeye ve halkına sorumluluğu gereği önceden onayladığı metni aynen imzalayarak su konusunun en kısa sürede sonlandırılmasını talep eder.”

Ulusal Birlik Partisi