banner564

Taksitli maaş dönemine geri mi döneceğiz? 

 Yıllardır derin bir uykuya dalan enflasyon canavarı yeniden uyandı. Ve Türk Lirası çok hızlı bir şekilde değer kaybediyor. Hali ile paranın değer kaybından da en çok ücretli çalışan kesim etkileniyor. 
Bütçe uzmanlarından Levent Hızal uyarıyor. Eğer kaynak sorunu yaşanırsa yakında maaşlar eskiden olduğu gibi yine taksit taksit ödenmek zorunda kalınabilir. 
İlk 6 ay enflasyon % 12.11 oranında gerçekleşti. 2018 bütçesine 12 aylık yasallaşan artış oranı bazı personel ödemelerinde %9 bazı personel ödemelerinde ise %10 idi. Yani ilk altı ay için öngörülen enflasyon tahmini ne yazık ki tutmadı. 
Yıl sonu hedefi nerde ise % 13-15 sapma ile gerçekleşecektir. Buda 2018 yılı bütçesinin yıl sonunda yaklaşık 300 -350 milyon ek kaynağa ihtiyaç duyulacaktır.
Yani acil kaynak ihtiyacı var. Bu kaynak iç kaynaklardan ( ek vergi) yoksa dış kaynaktan (TC’den) temin edilecek göreceğiz. Kişisel görüşüm dış kaynak olması gerektiğidir. Bu kaynak bulunmazsa önümüzdeki dönem de taksitli maaş görme ihtimali var. Kamu maliyesi sos veriyor!

Kudret Hoca’nın anlamadığı şey
Anlamıyor hoca, normaldir, çünkü üniversitedeki hocalar ekonomi dersi verir ama kendi ekonomileri çok parlak değildir. Siyaset bilimi dersini hoca pek güzel verir ama seçimlere girse 10 oy almaz seçmenlerinden.
Bu durum yeni bir durum değildir. Yıllardır vardır bu tartışma. Mektepli mi alaylı mı? 
Mektepli Kudret Hoca zannediyor ki Özgürgün ile uğraşında büyük, siyasetçi olacak. Seçmen kendisine kocaman bir aferin verecek. Oysa kimsenin umurunda değil Özgürgün veya bir başkası.
Sen icraat yapacak mısın? Yapmayacak mısın? Halk buna bakar ve bunun cevabına göre oyunu verir. 
Özersay’ın anlamadığı şey bu işte. Mesela Türkiye’de bir sürü ses kaydı piyasaya düştü. Halk ne dedi “Kardeşim adam yol yapıyor, köprü yapıyor. Gerisi beni ilgilendirmez”
Enflasyon almış başını gidiyor, kurlar zaten ateş pahası sen ise hala daha banka hesapları peşindesin ve zannediyorsunuz ki bunları ortaya çıkarında kahraman olacaksın. Ah hocam ah, bu işin mektebi başka dışarıda uygulaması başka. Sor bakalım kaç kişinin umurunda Özgürgün’ün hesapları? 

Mesela
Türkiye’nin ilk Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Salı günü günübirlik ziyaret için ülkemize gelecek. Buradan da Azerbaycan’a gidecek beraberindeki heyet ile birlikte.
Keşke Azerbaycan ziyaretine Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’da katılsa. Hatta Azerbaycan’da KKTC’de ki doğal gaz ve petrolün çıkarılması için üç kardeş ülke arasında bir de antlaşma imzalansa.
Azerbaycan çok uzun zamandır bu konuda tecrübeli. Hem doğal gazın çıkarılmasında hem petrolün denizden çıkarılıp aktarılmasında. Bu konudaki tecrübesini bizim ile paylaşsa. 
Üç ülke bir antlaşmaya imza koysa. Ve hemen bu kış ilk sondaj başlasa. Nasıl ki Rum lider dünyayı gezip ortak olan gazımızı ve petrolü pazarlamaya çalışıyor, biz niye geri duralım değil mi?
Mesala yani… 

  
MESAJLAR

Meriç ERÜLKÜ: Dün bizim kanalın karşısından müzik sesleri geliyordu. Bir baktık ki sizin fabrikadan geliyor sesler. Meğerse içeride tek başınıza konser veriyormuşsunuz. Bundan sonra bize de haber verin. 

Emrah YEŞİLIRMAK: Daha makam koltuğuna bile oturmadan soluğu Türkiye’de almışsınız ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nden çok ciddi bir yardım sözünü ilk günden almışsınız. 

Fikri ATAOĞLU: Alsancak’ta başlayacak olan denizaltı seferleri için artık geri sayıma geçilmiş. İlgili firma denizaltının yanaşacağı limanı bulmuş Alsancak’ta. 

Osman NESİN: Balkanlar turunuz nasıl geçti? Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun, orada gördüklerinizi bize anlatın yeter. Bu arada kesilen bıyıklar yerine gelecek mi? 

Hayriye VURDU:  Sonunda magazin sektörüne girmeye karar vermişsiniz ve Tayyar Işıksaçan’la birlikte Kıbrıs Cemiyet dergisi için geri sayıma başlamışsınız. 

Özdil NAMİ: Bakanlığa alınan Diyalog Gazetesi’nin yerine parti gazetesinin alınmasını talimatını vermişsiniz. Küçük işler, küçük hesaplar…. 

Mustafa AKINCI: Salı gününü iple çekenlerden bir tanesi de sizmişsiniz. Zira Başkan Erdoğan’ın nasıl bir mesaj vereceğini herkes gibi siz de sabırla bekliyormuşsunuz. Valla biz de. 

İsmet ESENYEL: Çok uzun bir süre emek verdiğiniz 5 yıldızlı otellerimizden bir tanesi hali zor bir duruma düşmüş. Gerçekten duyunca çok ama çok üzüldük. 

Ali KARAVEZİRLER: Bu hızla giderseniz yıl dolmadan ne yapılmadık yol kalacak bölgede ne de akmadık çeşme. Hayli hızlı başladınız işe. Neyse bakalım bu hızının ne kadar daha devam edecek? 

Dursun OĞUZ: Kurultay tarihi bile belli olmadan aday olduğunu açıklayıp partiyi yerden yere vuranları uyarmanız son derece yerinde oldu. Varsa bir durum zamanı geldiğinde söylenir değil mi? 

Serdar DENKTAŞ: Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı için bir değil iki aday birden bastırıyormuş. Bu konuda nihai kararı birkaç gün içinde vermeniz gerekecek gibi. 

Cem DANA: Gazimağusa UBP ilçe başkanlığı için adınız şimdiden geçmeye başladığına göre size dinlenmek yok. Yeniden seçim gezilerine başlasanız hiç fena olmayacak. 

Mert ÖZDEŞ: Damat hazır mısın? Büyük gün geldi de çattı bile. Bu akşam Merit Park Otel’de düzenlenecek bir düğün töreni ile dünya evine girecekmişsiniz. 

Ahmet HAVUTÇU: Dün gece tüm eski bakan ve bürokrat arkadaşlarınızın katıldığı bir yemek ile veda etmişsiniz eski dostlarınıza. İnsanın seveni çok olunca böyle oluyor bu işler. 

Ersin TATAR: Ankara’dan memlekete hızlı bir dönüş yapmışsınız. Dün Lefkoşa’da hızlı bir tur yaptıktan sonra akşama doğru da Girne bölgesini dolaşmışsınız. 

POLEMİX
 “Seçim sonuçları karşısında, yarıştığımız partilerin dahi susmak zorunda kaldığı bir ortamda tamamen kurultay hesapları ile Ulusal Birlik Partisi’nin zaferini yok saymak, partililerimizin sevincini gölgelemek, üzmek hangi siyasi aklın ürünüdür anlamakta güçlük çekiyorum”
Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Dursun Oğuz 

YORUM EKLE

banner471

banner473