Güney Kıbrıs’ın tek yanlı doğal gaz sondaj çalışmalarını kıta sahanlığımıza doğru ilerletmesi kabul edilebilir bir davranış değildir...
Rum liderinin, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmek için ortaya koyduğu şartları unutmayalım...
“Barbaros Hayreddin Paşa Gemisi çekilmezse müzakereler başlayamaz” diyordu...
Türkiye, süper güç olarak, Rum liderinin bu şartını anında reddetme hakkına sahipti...
Ama sırf Kıbrıs sorunu çözülsün diye, bir iyi niyet jesti olarak Hayreddin Paşa Gemisi geri çekildi...
İki liderin ilk görüşmelerinde, tarafları rahatsız edecek adımlar atılmayacağı konusunda ortak uzlaşıya varılmıştı...
Özellikle Türk tarafı, doğal gaz çalışmaları konusunda yeni adımların atılmamasını istemiş, bu konunun çözüm sonrasında sonuçlandırılmasının doğru olacağını belirtmişti...
Ne var ki; Rum tarafı Türkiye’nin iyi niyetini daha ilk aylardan istismar etmeye başladı...
Doğal gaz konusunda yeni sondaj çalışmaları başlatırken, Mısır ve İsrail ile ortaklık anlaşmaları imzaladı...
Elde edilecek doğal gazın, çözüm olması halinde dahi Türkiye üzerinden sevk edilmesini önlemek için sıkıştırılmış terminaller konusunda proje hazırlayıp, Avrupa Birliği’nden büyük paralar kopardı...
Türkiye; Rum tarafının bu tek yanlı adımlarını son bir hafta öncesine kadar sabırla izledi...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Crans Montana başarısızlığına karşın, Atina’yı ziyaret ederek Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Yunanistan hükümetine zeytin dalı uzattı...
Rum ve Yunan tarafı ise ‘Sıfır asker, sıfır garanti’ tezi üzerinde direterek, şantajlarını daha da ileriye taşımayı tercih etti...
Ve en sonunda Türkiye’nin, Afrin’e yönelik askeri müdahalesini fırsat bilerek, kıta sahanlığımızın içinde bulunan 3’üncü parselde sondaj çalışmaları için İtalyan ENI şirketi ile anlaşma yaptı...
İtalyan şirketi, Türkiye’nin uyarılarını dikkate almadan Saipem 12000 adlı sondaj gemisini adaya gönderdi...
Bu kadarı yeter
Türkiye, işin bu safhasında savaş gemilerini Kıbrıs açıklarına gönderdi...
ENI şirketine bağlı gemi 3’üncü parseldeki sondaj alanına giremedi...
Tam 4 gündür sondaj alanının dışında bekliyor...
Türkiye; savaş gemilerini göndermenin yanı sıra dün ilk defa Cumhurbaşkanı düzeyinde hem Rum tarafına, hem de Yunanistan ile ilgili şirket yetkililerine önemli mesajlar gönderdi...
Afrin’e yönelik müdahale nedeniyle Kıbrıs ve Ege’de meydana gelen olayların dikkatle izlendiğini ve gerekmesi halinde her türlü müdahalenin yapılabileceği uyarısını yaptı...
Sayın Erdoğan’ın bu hareketini hiç kimse bir tehdit veya şantaj girişimi olarak algılamasın...
Yapılan, Türkiye ve KKTC’nin menfaatlerinin korunmasına yönelik bir girişimdir...
Bu konuda geç bile kalındığını düşünenler vardır...
O nedenle, Rum liderinin doğru yolu bulması gerekiyor...
Ve o yol, AKEL’in dünkü açıklamasında belirtildiği gibi sondaj çalışmalarının durdurularak, Kıbrıs sorununun çözümüdür...
Sorun çözülürse, sondaj çalışmaları her iki toplumun da faydalanacağı şekilde ilerleyebilir...
Sorun çözülmezse, iki topluma ait olan doğal zenginliklerin tek taraflı kullanılmasına müsade edilmez...
Türkiye bu konuda kararlı olduğunu en üst düzeyde ortaya koydu...
Bundan sonrası ateşle oynamaktır...
Bizden söylemesi...
