Yerel seçimler için geri sayım başladı…
   O yüzden, özellikle iki büyük partinin adayları ‘zafere’ koşuyor…
   Allah tümünün yolunu açık eylesin…
   Tümünü nazarlardan, kötü gözlerden korusun…
   Altın ve doğal gaz rezervleri yüz yıldan fazla yetecek düzeyde olan bu ülkenin ‘tüm partilere ve tüm adaylara’ ihtiyacı vardır…
   Seçime 3 binden fazla aday katılıyor…
   Seçmen sayısı 208 bin olduğuna göre hemen her 90 seçmene bir aday düşüyor…
   Bu bir dünya rekoru olsa gerek…
   İşte dünyaya çok önemli bir mesaj gönderiyoruz:
   “Siz KKTC’yi tanımıyorsunuz ama biz sürekli seçim yaparak ve aday sayısını artırarak kendimizi dünyaya gösteriyoruz..”
   Yakında yerel seçimlerimizi gerçekleştirip, sonrasında ‘erken genel seçimleri’ tartışmaya başlayacağız…
   Erken seçim olamaz mı?..
   Bal gibi de olur…
   Yapacak başka bir işimiz olmadığına göre tüm enerjimizi seçimlere harcamalıyız…

Bakanlık sayısı artırılmalı

   Yapılacak küçük bir değişimle bakan sayısını 10’dan 50’ye, hatta 70’e çıkarabiliriz…
   Ülkede yapılacak çok iş vardır…
   Bir kişiye neden hem turizm, hem de çevreyi veriyoruz ki?..
   Turizm ayrı, çevre ayrı bakanlık olmalı… 
   Hatta tarihi eserler için de bir bakanlık gerekli…
   St. Hilarion, Buffavento, Girne Kalesi’ne kim bakacak?..
   Bellapais Manastırı’nı, Salamis Harabelerini kim koruyacak?..
   Aynı şekilde neden ekonomi ve enerji bakanlığı?..
   Bunu da iki ayrı bakanlık haline getirebiliriz…
   Ekonomi bakanlığı bundan böyle ‘fiyat istikrarı’ ile uğraşmalı…
   O yüzden ticaret ve sanayi iki ayrı bakanlık olmalı…

Savunma Bakanlığı neden yok?..

   Ateşkes anlaşmasının bile olmadığı bir ülkede neden Savunma bakanlığı yok?..
   Dışişleri ayrı, Savunma ayrı olmalı…
   Tanıtıma en fazla ihtiyaç duyulan bir zamanda Enformasyon Dairesi neden bakanlık haline dönüştürülmüyor?..
  Tanıtma Dairesi neden Tanıt-Ma Bakanlığı olmuyor?..
   Bayındırlık ve Ulaştırma…
   Çok ağır bir yük değil mi?..
   Bu ikisi iki bakanlık olmalı…
   Hatta Karayolları ve Telekomünikasyon bakanlıkları da olmalı…
   İçişlerinin yükü çok ağır…
   Neden İçişleri ve İskan bakanlığı?..
   İkisi ayrılmalı…
   Hatta bir de muhaceret işleri bakanlığı ilave edilmeli…
   Su işlerinin tarımla ne ilişkisi var?..
   Suyu ayrı bir bakanlık yapmalı?..
   Tarım çok geniş kapsamlı…
   Bunun çiftçisi var hayvancısı, seracısı var…
   Öyleyse çiftçi tarıma bağlanmalı…
   Hayvancılık ayrı bir bakanlık olmalı…
   Su işleri bakanlığı da öyle…

Trafik Bakanlığı neden olmasın?

   Trafik kazalarının arttığı bir dönemde neden tüm yükü polis omuzluyor?..
   Trafik bakanlığı hemen kurulmalı…
   Uyuşturucu ticareti ve kullanımı patladığına göre neden ‘Uyuşturucu ile mücadele bakanlığı’ kuramıyoruz…
   Maliye Bakanının yükü çok ağır…
   Kasayı doldurmak için yürütülen mücadeleye ‘Gümrük bakanlığı’ ile destek verilmeli…
   Hatta ayrı bir ‘Hazine bakanlığı’ kurulmalı…
   Eğitim ve Kültür inanılmaz ağır bir yük…
   Elli binden fazla ilk, orta ve lise öğrencisiyle mi uğraşacak?..
   Yüz bine yakın üniversiteli ile mi?..
   Siz bunun üzerine bir de kültür ve sanatı yüklüyorsunuz…
   Bunun tiyatrosu var, sergisi var, müzisyenleri, bestecileri, koro ve senfonileri var…
   Böyle olmamalı…
   Eğitim ve kültür birbirinden ayrılmalı…
   Eğitim sadece ilk, orta ve liselere bakmalı…
   Çocukların sınıflarını düzenlemeli, ders saatlerini tam güne çıkarmalı…
   Kültür sergi ve konserleri ele almalı…
   Çalışma ve Sosyal güvenlik…
   Olacak şey mi?..
   Çalışma fabrikaları ve mağazaları denetlemeli…
   Sosyal güvenlik sigorta ve ihtiyat sandığına bakmalı…
   Hatta ‘engelliler bakanlığı’ kurularak ihtiyaçlı vatandaşlara daha hızlı bir şekilde çare üretilmeli…
   Kadın haklarından sorumlu bir bakanlık şart oldu…
   Şiddete ve haksız boşanmalara karşı önlem alacak bir aile bakanlığı istiyoruz…
   Haydi bakalım…
   Şimdi devrim zamanı…