banner564

Tatlı yemek başka, tatlı konuşmak başka!

Yarın akşam gece yarısından sonra bir paçavra gibi köşeye atılacak 2019 yılı tarih sayfalarındaki kaderine razı olacak.
Büyük beklenti ve umutlarla girilen 2019 yılı da geçmiş yıllarda yaşananlara benzer şeylerle karşılaşıldı! 
Güçlünün zayıfa tahakkümü kuralı bütün acımasızlığıyla devam etti gitti. 
Başta Orta Doğu ve Çin olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinde teröre ve vahşete kurban binlerce masum insan 2020’yi görmeyecek.
Böyle bir günde iyi ve güzel dileklerde bulunmak, tatlı yiyerek tatlı konuşmak gerekiyordu ama tatlı yesek bile tatlı konuşabilmekten o kadar uzağız ki!
İki toplum arasında bir an önce uzlaşı umudu içinde olanlar hidrokarbonun da devreye girmesiyle neye uğradığını anlayamadı. Uzlaşı sağlanması bir tarafa işler iyice karıştı, kızıştı.
Güney Kıbrıs üniter devlet şemsiyesi altında Türklere ancak azınlık hakları verebileceğini açık bir dille ortaya koydu ama misyonunu devam ettirmek isteyenlerin inadı Kıbrıs Türklerine bir yıla daha mal oldu.
Barış harekâtlarının gerçekleşmesinin ardından istisnai olaylar dışında ülkemizde toplumlar arası çatışmalar uğruna canından olan çıkmadı.
Bunun yerine o denli mahiriz ki, toplum olarak ölmenin başka yollarını bulduk!
Mesela KKTC’de Ağustos 1974’ten bu yana toplam bin 963 kişiyi trafiğe kurban ettik.
Neredeyse çatışmalarda canından olanlarla yakın bir sayı trafiğin kurbanı oldu. 
Kimi dikkatsizliğinden, kimi içkiyi fazla kaçırdığından, kimi kurallara uymadığından, kimi aceleciliğinden ama illa da vatandaşın Anayasaya göre esenliğinden sorumlu olan devletin ayıbı yüzünden öldüler!
KKTC genelindeki yolların yetersizliği dillere destan! 
Aydınlatmadan yoksun, bakımsız yollardaki bariyer fukaralığı her yıl ortalama 30’un üzerinde canın heba olasına neden oluyor!
Her ölümlü kazanın ardından ağıtlar yakıldı, acı feryatlar yeri göğü inletti ama bir süre sonra hepsi de unutuldu gitti.
“Allah’ın insanlara verdiği en büyük lütuf unutmaktır” kuralı her zaman galip geldi.
Mesela geçtiğimiz günlerde sürekli ölümlü kazaların olduğu Turunçlu kavşağında yine devletin ayıbı yüzünden, bir türlü bariyer yapılmamasından dolayı bir can daha heba oldu. İlgili Bakan istifa etmek gereğini duydu ama kabul görmedi
Kişisel olarak ilgili Bakanın belki kazadaki sorumluluğu söz konusu değildi ama o istifayı reddedenler de dahil yani devleti temsil edenlerin topyekun istifası en uygun olanı değil miydi?
Hele kazanın sebebi bariyerlerin ölümlü kazanın sonrasında monte edilmesi ayıplanacak bir durum!
KKTC 2019’da da suç cenneti olmaya devam etti. 
Her Allah’ın günü tüyler ürperten hadiseler gazete sayfalarının baş köşelerini süsledi. Soygun, hırsızlık, dolandırıcılık, cinayet, tecavüz hele ortaokul sıralarına kadar giren uyuşturucu günlük hadiseler haline geldi.
2019’u uğurluyor ve el çırparak 2020’yi karşılıyoruz. 
Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünelim, köklü ve radikal kararlar alınmadığı takdirde ne değişecek?
Üzülerek ümit var olmadığımı belirtmeliyim ama yine de 2020 gibi yirminin çiftelisine şahitlik eden sizlere huzurlu yeni bir yıl dilerim.

YORUM EKLE

banner608

banner473