K-Pet Süper Lig’in altıncı haftasında ev sahibi ekip Doğan Türk Birliği; konuk ettiği Gençlik Gücü’nü 4-1 mağlup edip, üst üste üçüncü galibiyetini alarak puanını dokuza çıkardı. Gençlik Gücü ise aldığı bu mağlubiyetle 8 puanda kaldı. Haftaya girerken Doğan Türk Birliği ligdeki çıkışını sürdürmek, Gençlik Gücü ise, geçtiğimiz hafta aldığı mağlubiyeti telafi etmek amacındaydı. Doğan Türk Birliği takımı alışılagelmiş uzun toplarla atağa çıkma stratejisini bu maçta da sergiledi. Hal böyle olunca defanstan ileriye doğru atılan uzun toplarda; orta alan ve savunma arasındaki koordinasyon bağlantısı kötü olup ve rakibin hızlı hücuma çıkış anlarında, geriye dönüşlerde sıkıntı yaşayınca, Gençlik Gücü takımı orta alanda bulduğu boşlukları değerlendirmeye başladı. Özellikle Debola ve Boateng’e atılan ara paslarında Doğan Türk Birliği defansı zor anlar yaşadı. Golü de bulduktan sonra hücumsal anlamda bocalayan Doğan Türk Birliği takımının orta alanda bıraktığı boşlukları iyi değerlendirebilseler belki de maçın skoru farklı olabilirdi. Doğan Türk Birliği takımının oyun senaryosu İbrahim Çıdamlı, Aydın, Kenan, Serhan ve Burak Kömürcü gibi oyuncuların üretkenliğini azaltıyor ve savunmalarına yardım edememelerine neden oluyor. Özellikle Doğan Türk Birliği takımının golü bulana kadar olan süreçte Ahmet Sönmez ve Hasan Kanlı önderliğinde oluşan defans hattı, orta saha hattı olmaksızın çok fazla Gençlik Gücü atakları ile karşı karşıya kaldılar. İlk yarının son 3 dakikasında Burak ve Serhan’ın ayağından buldukları iki gol ile soyunma odasına galip girdiler. Bireysel yeteneklerin ve tecrübenin ön plana çıktığı maçta, oyuna sonradan dahil olan Lua Lua ile maçı koparmasını bildiler. Lua Lua takımın hücum bütünlüğünü tamamlayacak tüm niteliklere sahip. Ancak oyun yapısı olarak Doğan Türk Birliği takımı, takımsal oyundan fazla bireysel performanslara dayalı bir grafik çizdiği kanaatindeyim. Gün adına Serhan Önet ve Lua Lua’nın başarılı performansı bu nitelikteydi. Alan vermeyen katı bir defans anlayışı karşısında, uzun toplarla hücum anlayışı sekteye uğrayabilir. Bu nedenle oyun stratejilerinde değişikliğe gitmeleri gerek diye düşünüyorum. İlk yarının sonlarında yediği iki gol ile soyunma odasına mağlup giden Gençlik Gücü takımının guardı ise erken düştü. Soyunma odasına mağlup gitmenin verdiği demoralize oluşla birlikte oluşan psikolojik çöküş, ikinci yarının başında yedikleri gol ile daha da yükselince, maç konsantrasyonları kayboldu. Kenar yönetimin oyuna yaptığı müdahaleler de etki etmeyince mağlubiyet kaçınılmaz oldu.