Kıbrıs’ın güney kısmında elektrik maliyetlerini ucuzlatmak amacıyla olumlu adımlar atılıyor…

Bunlardan bir tanesi güneş enerjisine yönelik yatırımlardır…
Bir diğeri de ihtiyacın yüzde 30’unu karşılama garantisi veren yabancı şirkete doğal gaz ile üretim izni verilmesi…
Bizler de hala ‘özelleşme’ mi ‘özerkleşme’ mi onu tartışıyoruz ve bir sonuca varamıyoruz…
Bunun temelinde sendikaların baskısı vardır…
Halbuki; Elektrik Kurumu yıllardan beri siyasilerin çiftliği gibi yönetiliyor...
Milyonlarca Euro’luk malzeme alımları ihalesiz yapılıyor...
Aynı şirket, aynı marka ürünü, aynı kuruma iki değişik fiyatla satabiliyor...
Ve bu keyfi uygulamalar sayesinde maliyetleri yükselen Elektrik Kurumu halka en pahalı elektriği sunuyor...
Kurumun özelleştirilmesine karşı çıkanlar ise; gözlerinin önündeki yasa dışılığı, suistimalleri, keyfiliği ve şaibeli işleri görmezden geliyor...
Tam bir fiyasko...
Yıllardan beri bu kurumdan iyi kokular gelmiyor...
Oldukça önemli bilgiler kamuoyunun gündemine getirildiği zaman ise, siyasi partiler bunların üzerine gitmiyor...
Savcılık ve polis de bu tür konularla ilgilenmiyor...

Son alımlar konusunda ne yapıldı?

Elektrik Kurumu’nun, bir önceki hükümet dönemindeki alımlarına bakalım...
Haspolat, Teknecik, Güneşköy ve Alsancak için tanesi 6 milyon Euro’dan trafolar alındı...
Toplamda 24 milyon Euro’luk alımlar ihaleye çıkılmadan gerçekleştirildi...
Tümünde aynı şirkete iş verildi...
Kurumun eski Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çetin Erçen, “Neden ihaleye çıkmıyorsunuz?” sorusunu yanıtlarken “Tek marka kullandığımız zaman Sayıştay’dan görüş alarak doğrudan alım yapıyoruz” demişti...
Fakat araştırma sonuçları karşımıza ‘tek marka’ çıkarmıyor...
Öyleyse; bu kurumda en azından son 10 yıl içinde nelerin döndüğünü birilerinin ciddiyetle araştırması ve kamuoyunu aydınlatması gerekiyor…
Gerçek durumu ortaya kim çıkaracak?..
Hükümet mi, muhalefet mi?..
Savcılık mı, polis mi?..
İlgili sendika mı, parlamento dışındaki partiler mi?..
Merak ediyoruz...
Eski ve yeni KIB-TEK dosyalarını kim elleyecek?..